Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1730
Karar No: 2022/5731
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1730 Esas 2022/5731 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/1730 E.  ,  2022/5731 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 41. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 15. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat Ayşegül Öztaş gelmişlerdir.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; elektrik teknisyeni olan davacının davalı Şirkete ait Türkmenistan'daki Aşkabat Uluslararası Havalimanı projesinde 01.03.2016-14.02.2018 tarihleri arasında otomasyon işletme sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, davacının ücretinin net 2.200,00 USD olduğunu, çalışma süresi boyunca hafta içi altı gün 07.00 -21.00 saatleri arasında normal mesai yaptığını, şantiyelerin resmi açılışlarından önceki üç ay insan üstü bir çalışma temposu ile 07.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışma dönemlerinde hafta sonu olan pazar günleri hiç tatil yapmadığını, işyerinde genel uygulama olduğu için tüm işçiler gibi davacının da ayda iki pazar 07.00 -21.00 saatleri arasında normal mesai gibi tam zamanlı olarak çalıştığını, 1.515,07 USD bakiye ihbar tazminatı alacağının bulunduğunu belirterek ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın 01.03.2016 - 28.02.2018 tarihleri arasında Türkmenistan'da elektrik teknisyeni olarak görev yaptığını, bu çalışmasında ücretinin Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü nezdinde karşılıklı imzalanan sözleşmesi ile 1.222,00 USD olarak belirlendiğini, 1.422,00 USD ücret üzerinden ihbar tazminatı hak edişi hesaplandığını ve toplam 1.990,80 USD ihbar tazminatı alacağının davacının banka hesabına ödendiğini, fazla çalışma hak edişlerinin her ay ücreti ile birlikte ödendiğini, ödenen kısımlar haricinde müvekkili Şirket nezdinde başkaca bir hak edişi bulunmadığını, ayrıca çıkış işlemleri sırasında bazı aylara ait hesaplamalarda eksiklik olduğunun tespit edilmesi üzerine 1.515,07 USD fazla çalışma ücretinin davacının hesabına yatırıldığını, müvekkili Şirketin Türkmenistan'da uygulanan çalışma saatlerinin 08.00-18.00 saatleri arasında olduğunu, özlük dosyasında bulunan dekont ve dekont açıklamalarına göre davacı tarafından yapılan fazla çalışma ücretinin ödendiğini, davacıya sehven fazlaca izin ücreti ödenmiş olmakla, sehven ödenen 570,26 USD izin ücretinin olası bir hesaplamada takas ve mahsubunu talep ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının aylık ücretinin 2.200,00 USD olduğunu iddia ettiği, davalı işveren tarafından herhangi bir bordro veya hesap pusulası sunulmadığı, davacı tanık anlatımlarının da davacı beyanı ile aynı doğrultuda olduğu, davacının elektrik teknisyeni olarak çalıştığı, dosyaya sunulan işyeri kayıtlarından davalı Şirketin kaşesi ve bulunan imzalı belgede aynı işyerinde elektrikçi olarak çalışan başka işçinin aylık ücretinin 2.650,00 USD olduğunun belirtildiği, bu hâlde davacının en son aylık ücretinin net 2.200,00 USD olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafın yanıtında iş sözleşmesinin sonunda davacıya 1.990,80 USD ödendiği beyan edilmekle bu beyandan davacının iş sözleşmesinin ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde işveren tarafından sona erdirildiğinin anlaşıldığı, hesaplanacak olan tutardan her iki tarafın da ödendiğini belirttiği 1.990,08 USD ihbar tazminatı ödemesinin mahsubu gerektiği, ayrıca davalı tarafça iş sözleşmesinin bitiminde 1.515,07 USD fazla çalışma ücretinin de ödendiğinin beyan edildiği ancak bu ödemeye dair belge olmadığı, davacı tarafça dava dilekçesinde 1.515,07 USD ödeme yapıldığının kabul edildiği ancak bu ödemenin fazla çalışma ücreti ödemesi olmayıp ihbar tazminatı ödemesi olduğunun ifade edildiği, bu hâlde ödendiği davacı tarafça kabul edilen ancak fazla çalışma ücreti olduğu davalı tarafça ispatlanamayan bu miktarın da ihbar tazminatı tutarından mahsubu gerektiği, tanık anlatımlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı, ayda iki kez hafta tatilinde ve Ramazan Bayramında bir gün, Kurban Bayramında iki gün ve yılbaşı tatili dışındaki genel tatil günlerinde çalıştığının anlaşıldığı, davalı sehven ödenen 570,26 USD izin ücretinin davacı için hesaplanacak olan alacaklardan mahsup edilmesini talep etmiş ise de sehven ödeme yapıldığına dair dosyada kanıt olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.


    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının çalışma süresinin hatalı tespit edildiğini, ücret ve ekleri konusunda ispat yükü davacıya ait olmasına rağmen davacının iddiasını ispat edemediği, dosya içeriğindeki Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü nezdinde imzalanan iş sözleşmesinin yazılı delil olduğunu, sözleşmenin aksinin yazılı delille ispat edilemediğini, davacı tarafından sunulan belgelerin hiçbirinin müvekkili Şirket tarafından düzenlenmediğini, basit bir şekilde excell programında herkes tarafından oluşturulabilecek belgeler olduğunu, davacının ihbar tazminatı alacağı olduğu yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, zira davacının tazminat alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacı tarafından fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapıldığına ve ücretlerin ödenmediğine dair herhangi bir yazılı delil sunulmadığını, banka dekontlarıyla da sabit olduğu üzere davacıya fazla çalışmasının karşılığı ücretin ödendiğini, davacı tarafça kendisine yapılan ödemelere dair ihtirazı kaydın mevcut olmadığını, hüküm altına alınan alacaklardan yapılan indirimin yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının Dairece benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrar ederek ayrıca somut olayda Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, ücret miktarının ispatı, davacının ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili alacağı alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve ihbar tazminatı hesabında talep aşımı yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 ncü maddeleri.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (8) inci bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2.4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun'un 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.

    3. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

    4. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

    5. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması hâlinde Yargıtayca son yıllarda uygun bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama hâlini almıştır.

    6. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.

    7. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

    8. Dava dilekçesinde, ihbar tazminatı alacağının bir kısmının davalı işveren tarafından ödendiği, bakiye 1.515,07 USD ihbar tazminatı alacağı kaldığı belirtilmiş olup bu beyanın davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden ve belirtilen miktarın davalı tarafından ödendiğinin İlk Derece Mahkemesince kabul edilmesine rağmen talebi aşacak şekilde hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan miktardan mahsup edilerek bakiye net 359,30 USD ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi