Esas No: 2016/1151
Karar No: 2021/5180
Karar Tarihi: 23.12.2021
Danıştay 2. Daire 2016/1151 Esas 2021/5180 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1151
Karar No : 2021/5180
DAVACI : ...Sendikası
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin:
1- "Atama şartları" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Bakanlıkça uygun görülen pedagojik formasyon eğitiminin başarıyla tamamlanmış olması" ibaresinin,
2- "Adaylık işlemleri" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanır. " ibaresinin,
3- "Performans değerlendirmesi" başlıklı 16. maddesinin 10. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin, yine aynı maddenin 1., 2. fıkrasının ve 5. fıkrasının (a) bendinin tamamı ile, "Performans değerlendirme sürecinde görev ve sorumluluklar" başlıklı 18. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "maarif müfettişi" ibaresinin,
4- "Sınava ilişkin usul ve esaslar" başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "performans değerlendirmesinde başarılı olan aday öğretmenlere" ibaresi ile aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "Sınavın, yazılı ve sözlü olarak yapılması halinde önce yazılı sınav, bu sınav sonuçlarının açıklanmasını beklemeden de sözlü sınav yapılır." ibaresinin ve 3. fıkrasında yer alan "kabul edilebilir belge ile ispatı mümkün mazeretleri nedeniyle" ibaresinin,
5- "Yazılı sınav" başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasının b-4) bendinde yer alan "Görevin gerektirdiği diğer mevzuat" ibaresinin,
6- "Sözlü sınav" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınavın ardından aday öğretmenler Bakanlıkça sözlü sınava tabi tutulabilir. Aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulup tutulmayacağı ve tutulacaksa sözlü sınavın yer ve zamanı Bakanlıkça önceden ilan edilir." ibaresinin; aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "Sözlü sınavda adaylar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-4 Aday Öğretmen Sözlü Sınav Değerlendirme Formu üzerinden;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, b) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, ç) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri, yönlerinden sözlü sınav komisyonu üyelerince her bent ayrı ayrı 25 puan üzerinden değerlendirilir." ibarelerinin,
7- "Sınav sonrası işlemler" başlıklı 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin; aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan "Aday öğretmenlerin, alanında norm fazlası olması ile sınavda başarısız olmaları nedeniyle yapılacak yer değiştirmeler ile 19/4/1983 tarihli ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik kapsamında ifade edilen sağlık ve can güvenliği mazeretlerine bağlı yer değiştirmeler dışında görev yerleri değiştirilemez." hükmünde "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenlemenin,
8- "Zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 43. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "en az 3 yıl süreyle görev yapanlar" ibaresinin,
9- "Zorunlu çalışma yükümlülüğünden muaf tutulacaklar" başlıklı 44. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında sayılanlar dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarından Millî Eğitim Bakanlığına geçen öğretmenlerin, daha önceki kurumlarında zorunlu hizmet bölgelerinde geçirdikleri sürelerin Bakanlıkta yapılmış sayılmasına ibaresine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin,
10- "Zorunlu çalışma süresinden sayılmayacak süreler" başlıklı 47. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan " 657 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında kısmi zamanlı geçici öğreticilikte ve ek ders ücreti karşılığında görevlendirme suretiyle geçen süreler ile vekil öğretmenlikte ve usta öğreticilikte geçen süreler," ibaresinin; aynı maddenin 1. fıkrasının (ç) bendinde geçen "Bakanlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanun ile diğer personel kanunları kapsamında geçen süreler," ibaresinin,
11- "Öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresi" başlıklı 48. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Öğretmenler, aynı eğitim kurumunda adaylık dâhil toplamda en fazla 8 yıl görev yapabilir." ibaresinin; 6. fıkrasında yer alan "8 yıllık görev süresinin hesabına; aynı eğitim kurumunda ikinci görev kapsamında yönetici olarak geçen görev süreleri hariç olmak üzere yıllık izin, hastalık izni, vekâlet, geçici görev ve benzeri nedenlerle fiilen yapılmayan öğretmenlik görevleri de dâhil edilir." ibaresinin; yine aynı maddede "Fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına" ibaresine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin,
12- 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Öğretmenlikte ve devlet memurluğunda adaylığı kaldırılmayanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırılıp da öğretmenliğe ilk atama kapsamında atananlar ve yeniden atama ve kurumlar arası atama yoluyla öğretmenliğe atananlardan atandığı yerde en az bir yıl çalışmayanlar" ibaresinin, anılan maddenin 1. fıkrasında öğrenim özrüne ve il/ilçe emrine atanma hakkına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin,
13- "Hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmeler" başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Haklarında yapılan adli veya idari soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülen öğretmenlerden görev yeri il içinde değiştirileceklerin atamaları, görevli oldukları yere göre sırasıyla alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına" ibaresinin,
14- "İhtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri" başlıklı 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "İl içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanların atamaları, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına yapılabilir; " ibaresinin,
15- "Hizmet sınıfının değiştirilmesi" başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Bakanlığın merkez veya taşra teşkilatında yöneticilik görevleri hariç olmak üzere eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki görevlere istekleri üzerine atananlar, bu görevlerde en az üç yıl çalışmadan yeniden öğretmenliğe atanamaz. Bunların atamaları üç yılın sonunda zamana bağlı olmaksızın yapılabilir." ibaresinin,
16- "Alan değişikliğine bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 60. maddesinin 2. fıkrasında il içi tercihlerin yanı sıra il dışı tercihlere yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin,
17- "Aday öğretmenlik süreci" başlıklı Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Bu Yönetmeliğin adaylık işlemleri ile ilgili hükümleri, 14/3/2014 tarihinden sonra ilk defa atanan aday öğretmenler hakkında uygulanır." ibaresinin, yine aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "Belge ile ispatı mümkün kabul edilebilir mazeretleri sebebiyle''' ibaresinin,
18- Bilim ve sanat merkezleri öğretmenlerinin "atanmasına" ve "becayiş" hakkına ilişkin hiçbir hükme yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemelerin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı sendika tarafından;
Yönetmeliğin 5. maddesi yönünden, Bakanlığa keyfi bir yetki verildiği, YÖK tarafından tanınan pedagojik formasyon eğitiminin Bakanlıkça hangi kriterlere göre uygun kabul edileceği yolunda açık bir düzenlemeye yer verilmediği;
Yönetmeliğin 15. maddesi yönünden, bir eğitim-öğretim yılı yeterliyken, sınava girebilmek için 1 yıllık fiilen çalışma şartı ile adaylık sürecinde performans değerlendirmesinde başarılı olma ön şartının getirildiği, sözlü sınavının yapılıp yapılmayacağının Bakanlığın takdirine bırakıldığı;
Yönetmeliğin 16., 18., 25. maddeleri yönünden, performans değerlendirmesinde başarılı olamayan aday öğretmenlerin memuriyetle ilişiklerinin kesilmesine yönelik düzenlemenin, Devlet Memurları Kanununa aykırı olduğu, KPSS'den almış oldukları puanla memuriyete ve aday öğretmenliğe hak kazanmış olan aday öğretmenlerin, performans değerlendirmesinde başarılı olamadığı için memuriyetle ilişiklerinin kesilmesinin kazanılmış hakların yok sayılması anlamına geldiği ve idareye güven ilkesini zedelemekte olduğu; aday öğretmeni değerlendirmeye, danışman öğretmen ve okul müdürü dışında, aday öğretmeni tanımayan maarif müfettişinin de dahil olması ile objektif bir değerlendirme olamayacağı;
Yönetmeliğin 19. maddesi yönünden, aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçişte uygulanacak yazılı ve sözlü sınava katılmak için adaylık sürecinde performans değerlendirmesinde başarılı olmak şeklinde bir ön şarta yer verildiği; yazılı ve sözlü sınav yapılması halinde önce yazılı sınav, yazılı sınav sonuçları açıklanmadan da sözlü sınav yapılabilmesinin izaha muhtaç bir durum olduğu; mazereti nedeniyle sınava katılamayanların mazeretlerini "kabul edilebilir belgeyle" ispatlamalarının beklenmesi durumunun yeterince açık olmadığı, bu ifadenin keyfi ve muğlak bir ifade olduğu, düzenleyici işlemler kişilik dışı ve soyut düzenlemeler olup, herkese aynı şekilde uygulanabilecek ve tek tek belirtilmiş somut belgelerin belirlenmesi gerektiği;
Yönetmeliğin 20. maddesi yönünden, "Görevin gerektirdiği diğer mevzuat" ibaresi ile, yazılı sınava girecek adayın, belirsiz bir mevzuat bilgisini öğrenmekle yükümlü kılındığı, diğer mevzuatın neler olduğunun somut olarak belirtilmediği, maddede zaten mevzuat sayılmışken, keyfiliğe yol açacak şekilde somut olmayan belirsiz bir ifadeye yer verildiği, bu durumun hukuka güveni zedelediği;
Yönetmeliğin 21. maddesi yönünden, belirlen değerlenme kriterlerine göre, değerlendirmeyi yapanın subjektif bakış açısına bağlı olarak farklı ve eşitsiz değerlendirme yapılması riskini beraberinde getirdiği;
Yönetmeliğin 43. maddesi yönünden, zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumlarında öğretmenlerin en az 3 yıl süreyle görev yapmaları şartına yer verilmesinin hukukla bağdaşmadığı, hizmet puanı çerçevesinde, belirlenen kurallara ve isteğe göre naklen tayin edilmelerinin motivasyonu olumlu yönde etkileyeceği, dava konusu hükmün kamu yararı ve hizmet gerekleri ile Yönetmeliğin amaç ve temel ilkeleriyle örtüşmediği;
Yönetmeliğin 44. maddesi yönünden, 06/05/2010 tarihinden önce Milli Eğitim Bakanlığı veya diğer Bakanlıklarda eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki diğer sınıflarda görev yapmakta iken, söz konusu tarihten sonra Milli Eğitim Bakanlığına öğretmen olarak atananların zorunlu hizmet yükümlüsü olacakları, başka kadrolara atanmak zorunda kalan öğretmenlerin, diğer hizmet sınıfında çalıştıkları sürenin hizmet puanına yansıdığı halde zorunlu hizmete sayılmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, çalışma barışını olumsuz etkilediği;
Yönetmeliğin 47. maddesi yönünden, Yönetmeliğin 41. maddesi ile çeliştiği, 41. maddesine göre hizmet puanına sayılan bir sürenin zorunlu çalışma süresinden sayılmamasının hukukla bağdaşır yönünün bulunmadığı, dava konusu maddenin (c) bendinde belirtilen sürelerin ve Yönetmeliğin 44. maddesinde sayılanlar dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarından Milli Eğitim Bakanlığına geçen öğretmenlerin, daha önceki kurumlarında zorunlu hizmet bölgelerinde geçirdikleri sürelerin zorunlu çalışma süresinden sayılması gerektiği;
Yönetmeliğin 48. maddesi yönünden, Bakanlıkça rotasyonun gerekliliğini ortaya koyan hiçbir bilimsel çalışma yapılmaksızın ve uygulama sonuçları ortaya konulmaksızın rotasyon uygulamasının Yönetmelikle birlikte getirildiği; 6. fıkrada yer verilen düzenlemenin hukuka aykırı olduğu; Yönetmeliğin 64. maddesi ile, 6/5/2010 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 19/12/2010 tarihli Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmış olması ve Yönetmeliğin 48/8. maddesinde, spor liselerinin beden eğitimi ve güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine ilgili mevzuatı uyarınca sınavla atanmış olanlardan aynı eğitim kurumunda 8 yıllık görev süresini dolduranların başka eğitim kurumuna atamalarının, aynı kapsamda bulunan eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılacağının öngörülmesi karşısında; fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun aynı tür eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına yönelik bir düzenleme yapılmamış olmasının önemli bir eksiklik olduğu;
Yönetmeliğin 49. maddesi yönünden, belirtilen usullerde atanan öğretmenlerin yer değiştirme isteme hakkının, 1 yıl süreyle görev yapmaları şartına bağlanmasının hukuka uygun olmadığı, 1. fıkrada öğrenim özrüne yer verilmesi gerektiği; uygulamada il içi ve iller arası özür durumuna bağlı yer değiştirme işlemlerinde tercihlerine atanamayanların il-ilçe emrine atamalarının yapıldığı, buna rağmen dava konusu Yönetmelikte il-ilçe emrine atanma hakkına yer verilmediği, mazerete dayalı atamalarda tercihlerine atanamayan ve tercih dışı atanmayı kabul edenlerin eğitim kurumlarına atanamadıkları takdirde, ihtiyaca binaen sonradan atamaları yapılmak üzere mazeretinin bulunduğu yere atanabilmelerinin hukukun gereği olduğu;
Yönetmeliğin 50. maddesi yönünden, adli ve idari soruşturma sonucunda yerinde kalmasında sakınca görülen öğretmenlerin alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına atanmaları yönünde adeta sürgün niteliğinde bir düzenleme getirildiği;
Yönetmeliğin 53. maddesi yönünden, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın il dışına atamaların önünün açılmasının Yönetmeliğin genel mantığına aykırı olduğu, yer değiştirme süresince eşitsizliğe sebebiyet vereceği, mazerete dayalı atananların atanmış olduğu yerde ihtiyaç fazlası öğretmen olarak norm kadro dışında kalarak tekrar il dışına atanmak zorunda kalacağı, mağduriyetlerin söz konusu olacağı, motivasyonun etkileneceği, sınırı belirlenmemiş bir yetkinin verdiği;
Yönetmeliğin 58. maddesi yönünden, hizmet sınıfının değiştirilmesi gerekçesinin ortadan kalkması durumunda, yetişmiş tecrübeli ve bilgi birikimi olan öğretmenlerin atıl kalmasının söz konusu olacağı, dava konusu düzenlemenin kamu hizmetine girme hakkını ihlal ettiği ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu;
Yönetmeliğin 60. maddesi yönünden, alan değişikliğinin sadece il içinde sınırlı tutulduğu, daha geniş katılımın sağlanması için alan değişikliğinin merkezi işlemle iller arası da yapılması gerektiği;
Yönetmeliğin Geçici 6. maddesi yönünden, 14/03/2014 tarihinden sonra ilk defa atanan aday öğretmenlerin adaylıklarının sona erdiği ve resmi prosedürler uygulanmak suretiyle asil memur olarak atamalarının yapıldığı, bir başka deyişle kesin nitelik kazanmış hukuksal bir duruma dönüştüğü, buna rağmen kanun geçmişe yürütülmek suretiyle asil memurluğa atanmış olan öğretmenlerin yeniden aday memur statüsüne döndürüldüğü;
Dava konusu Yönetmelikte; bilim ve sanat merkezleri öğretmenlerinin "atanmasına" ve "becayiş" hakkına ilişkin hiçbir hükme yer verilmediği ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından;
Yönetmeliğin 5. maddesi yönünden, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. ve 45. maddelerinde yer verilen hükümler uyarınca, öğretmenliğe atanacak olan adayların, her ne kadar öğretmenliğe kaynak teşkil eden yüksek öğretim kurumlarından mezun olsalar da, pedagojik formasyon eğitimini başarıyla tamamlanmış olması gerektiği;
Yönetmeliğin aday öğretmenlik işlemlerine ilişkin maddeleri yönünden, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinde yapılan değişiklikle aday öğretmenlik sisteminin değiştirildiği, Kanun hükmü gereği ve Kanunun özüne uygun olarak Yönetmelikle adaylık sürecine ilişkin usul ve esasların belirlendiği, 43. maddenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuruların reddine karar verildiği, performans değerlendirmesi, yazılı ve sözlü sınav tekniğinin Kanunla getirildiği, Yönetmelik hükümlerinin Kanuna uygun olduğu;
Yönetmeliğin 43. maddesi yönünden, 652 sayılı KHK'nın 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hüküm gereğince, öğretmenlerin zorunlu çalışma yükümlüğünü yerine getirmek üzere zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen 4., 5. ve 6. hizmet alanlarında en az üç yıl çalışması gerektiği;
Yönetmeliğin 44. maddesi yönünden, diğer kurumlarda çalışanlar, öğretmen statüsünde olmadığından, bu kişilerin zorunlu hizmetten muaf tutulmalarının mümkün olmadığı, zorunlu çalışma yükümlüsü olan öğretmenlerin belirli bir süre zorunlu çalışma öngörülen okullarda görev yapmalarının gerektiği, Bakanlıkların ihtiyaçlarının ve hizmet gereklerinin farklı olduğu;
Yönetmeliğin 47. maddesi yönünden, 1. fıkranın (c) bendinde sayılan görevleri yürütenler ile diğer kurum ve kuruluşlardan Milli Eğitim Bakanlığına geçenler, öğretmen statüsünde olmadığından, bunların yürüttükleri görevlerin zorunlu çalışma yükümlülüğünden sayılamayacağı, söz konusu kişilerin zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülmeyen bir görev yürüttükleri;
Yönetmeliğin 48. maddesi yönünden, bir öğretmenin atandığı okulda asgari ve azami görev süresinin belirlenmesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu; 6. fıkrada yer verilen hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı; fen liselerine ve sosyal bilimler liselerine atamaları düzenleyen 19/12/2010 tarihli Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı, bunlara sınavla öğretmen atama uygulamasına son verildiği ve hizmet puanı üstünlüğüne göre atamaya başlanıldığından, bu eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin, azami çalışma süresine bağlı yer değiştirmelerinin bu eğitim kurumları ile sınırlı tutulmasının eşitlik ilkesine aykırı olacağı;
Yönetmeliğin 49. maddesi yönünden, kamu kurum ve kuruluşlarında işlerin aksamaması gerektiği, henüz bir öğretmenin bir eğitim ve öğretim yılı bile görev yapmadan bulunduğu eğitim kurumundan ayrılması durumunun hiç bir öğrenci ve velisi tarafından kabul edilebilir husus olmadığı, öğretmenlerin değişmesinin çocuk üzerinde etkilerinin söz konusu olduğu, pedagojik açıdan değerlendirildiğinde de, öğretmenlerin en az bir eğitim ve öğretim yılı süresince atandıkları eğitim kurumlarında görev yapmalarının öğrencilerin hem akademik gelişimi hem de sosyal gelişim alanı üzerindeki etkisinin önemli olduğu; normlar hiyerarşisinin bir gereği olarak mazerete bağlı yer değiştirmelere ilişkin düzenlemelere Yönetmelikte ayrıntılı olarak yer verilmediği, Yönetmeliğin dayanağında yer alan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe atıfta bulunulduğu, bu nedenle, Genel Yönetmelikte yer almayan “öğrenim özrüne” ilişkin bir düzenlemeye bu Yönetmelikte yer verilmesinin normlar hiyerarşisine, dolayısıyla hukuk ve eşitlik kurallarına aykırı olacağı; bir eğitim kurumunun öğretmen ihtiyacının, Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelik hükümleri çerçevesinde eğitim kurumu bazlı belirlendiği, hal böyle iken norm kadrosu bulunmayan ve öğretmen ihtiyacı yokken bir öğretmenin fazla olarak il/ilçe milli eğitim müdürlükleri emrine atanmasının eğitim ve öğretimi olumsuz yönde etkileyeceği;
Yönetmeliğin 50. maddesi yönünden, düzenlemenin üst hukuk normlarına uygun olduğu, inceleme ve soruşturma işlemlerinin belirli bir kurala bağlı olarak yapıldığı ve sonuçlarının yargıya götürülme imkânı olduğu;
Yönetmeliğin 53. maddesi yönünden, istekleri dışında resen il dışına atanmaların öngörülmediği, norm kadro fazlası öğretmenlerin il dışına atanmalarının istekleri ve tercihleri doğrultusunda ihtiyaç olan yerlere yapılabileceği;
Yönetmeliğin 58. maddesi yönünden, düzenleme ile, başka kadroya atananların bu durumu istismar etmelerinin, diğer bir ifadeyle bunu basamak olarak kullanıp tekrar başka bir il ya da eğitim kurumuna öğretmen olarak atanarak 3 yıllık süre şartının delinmesinin önüne geçilmek istenildiği, bir öğretmenin yer değiştirme yapabilmesi için bulunduğu ilde ya da eğitim kurumunda 3 yıl görev yapması gerektiğinden 3 yıl şartı getirilmesinin hukuki bir zorunluluk olduğu;
Yönetmeliğin 60. maddesi yönünden, Genel Yönetmelikte düzenlenen mazerete dayalı atama sebeplerine istinaden, eş, sağlık, can güvenliği, engellilik mazeretleri nedeniyle iller arası öğretmen atamalarını kısıtlayacağı;
Bilim ve Sanat Merkezlerine yapılan öğretmen atamalarının, Milli Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinin 41. maddesi kapsamında yürütüldüğü yolunda savunma yapılmıştır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 48. maddesinde fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılması düzenlemesine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin; 58. maddesinin 2. fıkrasının iptaline; 25. maddesinin 3. fıkrasında "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenleme yönünden karar verilmesine yer olmadığına; Yönetmeliğin dava konusu olan diğer kısımları yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 5. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Bakanlıkça uygun görülen pedagojik formasyon eğitiminin başarıyla tamamlanmış olması" ibaresinin; 15. maddesinin 1. fıkrasının; 16. maddesinin 10. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin, yine aynı maddenin 1., 2. ve 5. fıkrasının (a) bendinin tamamının; 18. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "maarif müfettişi" ibaresinin; 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "performans değerlendirmesinde başarılı olan aday öğretmenlere" ibaresi ile aynı maddenin 2. fıkrasının ve yine aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan "kabul edilebilir belge ile ispatı mümkün mazeretleri nedeniyle" ibaresinin; 20. maddesinin 2. fıkrasının b-4) bendinde yer alan "Görevin gerektirdiği diğer mevzuat" ibaresinin; 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınavın ardından aday öğretmenler Bakanlıkça sözlü sınava tabi tutulabilir. Aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulup tutulmayacağı ve tutulacaksa sözlü sınavın yer ve zamanı Bakanlıkça önceden ilan edilir." ibaresinin, aynı maddenin 2. fıkrasının; 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin, aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan "Aday öğretmenlerin, alanında norm fazlası olması ile sınavda başarısız olmaları nedeniyle yapılacak yer değiştirmeler ile 19/4/1983 tarihli ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik kapsamında ifade edilen sağlık ve can güvenliği mazeretlerine bağlı yer değiştirmeler dışında görev yerleri değiştirilemez." hükmünde "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenlemenin; 43. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "en az 3 yıl süreyle görev yapanlar" ibaresinin; 44. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında sayılanlar dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarından Millî Eğitim Bakanlığına geçen öğretmenlerin, daha önceki kurumlarında zorunlu hizmet bölgelerinde geçirdikleri sürelerin Bakanlıkta yapılmış sayılmasına ibaresine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin; 47. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinin; 48. maddesinin 1. ve 6. fıkralarının, yine aynı maddede "Fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına" ibaresine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin; 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Öğretmenlikte ve devlet memurluğunda adaylığı kaldırılmayanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırılıp da öğretmenliğe ilk atama kapsamında atananlar ve yeniden atama ve kurumlar arası atama yoluyla öğretmenliğe atananlardan atandığı yerde en az bir yıl çalışmayanlar" ibaresinin, anılan maddenin 1. fıkrasında öğrenim özrüne ve il/ilçe emrine atanma hakkına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin; 50. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Haklarında yapılan adli veya idari soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülen öğretmenlerden görev yeri il içinde değiştirileceklerin atamaları, görevli oldukları yere göre sırasıyla alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına" ibaresinin; 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "İl içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanların atamaları, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına yapılabilir; " ibaresinin; 58. maddesinin 2. fıkrasının; 60. maddesinin 2. fıkrasında il içi tercihlerin yanı sıra il dışı tercihlere yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin; geçici 6. maddesinin 1. fıkrasının, yine aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "Belge ile ispatı mümkün kabul edilebilir mazeretleri sebebiyle''' ibaresinin; bilim ve sanat merkezleri öğretmenlerinin "atanmasına" ve "becayiş" hakkına ilişkin hükme yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemelerin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresini düzenleyen 48. maddesinde "Fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına" ibaresine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmelik ile, 19/12/2010 günlü, 27790 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atanmalarına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin, fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine atamayı düzenleyen 29. maddesinde; ''(1) Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine atanmak üzere başvuruda bulunan öğretmenler tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre valiliklerce atanır.
(2) Adayların hizmet puanlarının eşitliği halinde, öğretmenlikteki hizmet süresi fazla olan adayın ataması yapılır. Eşitliğin devamı hâlinde atanacak aday kura ile belirlenir.'' hükümlerine yer verilmiş olup; Danıştay 2. Dairesi'nin 24/05/2016 tarih ve E:2016/1149 sayılı kararıyla; "Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin niteliği de dikkate alındığında; uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınacağı kurala bağlanmakla birlikte davalı idarece, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte benimsenen seçme sınavı ve Yönetmelik ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme usullerinden vazgeçilerek yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınmasını gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasıyla fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda tek kriterin hizmet puanı üstünlüğü olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık görülmediği; Yönetmeliğin 29. maddenin 2. fıkrası yönünden ise; 29. maddenin 1. fıkrasında yer alan hizmet puanı üstünlüğü ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmesi karşısında 2. fıkranın hukuki dayanağı ortadan kalktığından 29. maddenin 2. fıkrasında da hukuka uyarlık görülmediği" gerekçeleriyle, anılan 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin, fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine atamayı düzenleyen 29. maddesinde, fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine öğretmen atamalarında tek kriter olarak yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınması yolundaki düzenleme yönünden yukarıda bahsedilen yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olması ile söz konusu bu kararın gerekçesi dikkate alındığında, bu karara bağlı ve bu kararın tabii sonucu olarak, fen ve sosyal bilimler liseleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılması yolunda düzenleme yapılması gerektiği sonucuna varılmış olduğundan, dava konusu Yönetmeliğin 48. maddesinde fen liseleri ile sosyal bilimler liseleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına ilişkin düzenlemelere yer verilmemiş olmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer taraftan; Milli Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinin; 2. maddesinde "Bu Yönerge, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bilim ve sanat merkezlerinin kuruluşu, bu merkezlere devam edecek öğrencilerin seçilmesi, kayıt kabul işlemleri, öğretmenlerin seçilmesi ve hizmet içi eğitimleri, merkezlerde sunulacak eğitim öğretim hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usul ve esasları kapsar." hükmüne, 41. maddesinde ise "Merkezlere İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü ile Genel Müdürlük tarafından belirlenen atama ölçütleri doğrultusunda ve ilgili mevzuat hükümlerince Bakanlıkça atama yapılır." hükmüne yer verilmiş olup; bu Yönerge ile yürürlükten kaldırılmış olan 2007 tarihli ve 2593 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinin 43. maddesinde de, üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin eğitim-öğretimlerinde görev alacak öğretmenlerin bilim ve sanat merkezlerine atanmalarında belirlenen atama kriterlerine göre atamalarının yapılacağı yolunda benzer düzenlemelere yer verilmiştir.
Yine, 06/05/2010 günlü, 27573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılmış olan mülga Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 8. fıkrasında "Fen, sosyal bilimler, güzel sanatlar ve spor liseleri ile her türdeki Anadolu liselerine 19/9/2009 tarihli ve 27354 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri ile Her Türdeki Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelik hükümleri çerçevesinde atanan öğretmenler ile bilim sanat merkezlerine ilgili mevzuatına göre atanan öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamaları, öncelikle ilgili mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumları arasında tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Hizmet puanı yetersizliği ya da ihtiyaç bulunmaması gibi nedenlerden dolayı anılan mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumlarına atanamayanlar, istemeleri halinde kapsam dışındaki diğer eğitim kurumlarına atanırlar." hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda; Milli Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesi ile üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin eğitim-öğretimlerinde görev alacak öğretmenlerin bilim ve sanat merkezlerine atanmalarında belirlenen atama kriterlerine göre atamalarının yapılacağı yolunda düzenlemelere yer verilmiş olması, mülga Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 8. fıkrasında ise, bilim ve sanat merkezlerine ilgili mevzuatına göre atanan öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarının, öncelikle ilgili mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumları arasında tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacağının düzenlenmiş olması karşısında; bilim ve sanat merkezlerinin niteliği ile belirlenen atama kriterlerine göre bu merkezlere öğretmen atamalarının yapıldığı da dikkate alındığında, davalı idarece, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte benimsenen bilim ve sanat merkezlerine ilgili mevzuatına göre atanan öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarının, öncelikle ilgili mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumları arasında yapılması usulünden vazgeçilerek, bu konunun düzenlenmemesini gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın Yönetmeliğin 48. maddesinde bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına ilişkin düzenlemelere yer verilmemiş olmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin, 19/01/2016 günlü, 29598 sayılı sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile 25. maddenin 3. fıkrasının değiştirilmiş olması nedeniyle anılan fıkra yönünden davanın konusuz kaldığı görüldüğünden, 25. maddenin 3. fıkrasında "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenleme yönünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Davacının Yönetmeliğin 58. maddesinin 2. fıkrasına yönelik iptal istemi hakkında;
Dava konusu Yönetmeliğin "Hizmet sınıfının değiştirilmesi" başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında, öğretmenlik görevini devamlı surette yapamayacakları resmî ve özel eğitim ve araştırma hastaneleri veya üniversite hastanelerince düzenlenen sağlık kurulu raporunda belirtilenlerden Sosyal Güvenlik Kurumunca raporu uygun bulunanlar ile haklarında yapılan denetim ve soruşturma sonucunda yetersizliği nedeniyle öğretmenlik görevini yapamayacağı tespit edilenlerin diğer hizmet sınıflarındaki durumlarına uygun kadrolara atanabileceği belirtildikten sonra, 2. fıkrasında, Bakanlığın merkez veya taşra teşkilatında yöneticilik görevleri hariç olmak üzere eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki görevlere istekleri üzerine atananların, bu görevlerde en az üç yıl çalışmadan yeniden öğretmenliğe atanamayacağı, bunların atamalarının üç yılın sonunda zamana bağlı olmaksızın yapılabileceği ifade edilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin dayanak maddeleri arasında yer alan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Bir sınıftan başka bir sınıfa geçme" başlıklı 71. maddesinde, memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmelerinin caiz olduğu, bu şekilde sınıf değiştireceklerin geçecekleri sınıf ve görev için bu Kanunda veya kuruluş kanunlarında belirtilen niteliklere sahip olmalarının şart olduğu, bu durumda sınıfları değişenlerin eski sınıflarının derecesinde elde ettikleri kademelerde geçirdikleri sürelerin yeni sınıflardaki derecelerinde dikkate alınacağı, kurumların, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabileceği, eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin yeni görevlerindeki ilk ilerleme sürelerinin eski sınıflarında kazandıkları derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılacağı ve bu süre tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesinin verilmeyeceği düzenlenmiştir.
Gerek 657 sayılı Kanunun belirtilen 71. maddesinde gerekse diğer maddelerinde, hizmet sınıfı değiştirilen memurun eski hizmet sınıfına döndürülmesini belirli bir süre için kısıtlayan ya da engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır.
Öte yandan, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ve öğretmenlerin Bakanlıkça belirlenen hizmet bölge veya alanlarında en az üç eğitim öğretim yılı görev yapması esasını getiren hükmün ise, sınıf değişikliği ve Yönetmeliğin 58. maddesiyle ilgisi bulunmadığı, bu fıkrada hizmet bölge ve alanlarında görev yapılacak asgari sürenin belirlendiği görülmüştür.
Bu durumda, hizmet sınıfının değiştirilmesiyle ilgili olarak üç yıllık süre kısıtlaması getiren düzenlemenin yasal dayanağı olmadığı ve bu nedenle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yönetmeliğin dava konusu edilen diğer maddelerinin iptali istemi yönünden;
Öğretmenlik mesleğinin özel bir ihtisas mesleği olduğu, bu mesleği ifa edecek personelde genel kültür, özel alan eğitimi, pedagojik formasyon bakımından yeterliliğin aranacağı, öğretmenlik mesleğine, ilk defa atamanın, belirtilen niteliklerin ölçüldüğü sınav sonucuna göre yapılması gerektiği hususları göz önüne alındığında, eğitim-öğretim hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için aday öğretmenliğe ve öğretmenliğe yapılacak atamalar ile öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmeliğin iptali istenilen maddelerinde; kamu yararına, hizmet gereklerine ve Milli Eğitim Temel Kanununun temel ilkelerine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu Yönetmeliğin 48. maddesinde belirtilen eksik düzenlemenin ve 58. maddesinin 2. fıkrasının iptaline , 25. maddenin 3. fıkrasında "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenleme yönünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmadığına, diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci ve Onikinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca yapılan müşterek toplantıda işin gereği düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın -dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki şekliyle- 124. maddesinde; "Başbakanlık, bakanlık ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartı ile, yönetmelikler çıkarabilirler." hükmü yer almıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43. maddesinde; "Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.
Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.
Yukarıda belirtilen nitelikleri kazanabilmeleri için, hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanması esastır. Bu öğrenim lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkan verecek biçimde düzenlenir.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.) Öğretmenlik mesleği; adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır. (Mülga ikinci cümle: 1/3/2014-6528/5 md.)
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Aday öğretmenliğe atanabilmek için; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak, yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olma ve Bakanlıkça ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranır.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar. Uygulanacak olan sözlü sınavda aday öğretmenler;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, öz güveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
d) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri,
yönlerinden Bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilir.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Sınavda başarılı olanlar öğretmen olarak atanır. Sınavda başarılı olamayan aday öğretmenler il içinde veya dışında başka bir okulda görevlendirilerek bir yılın sonunda altıncı fıkrada belirtilen değerlendirmeye tekrar tabi tutulurlar.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Aday öğretmenlik süresi sonunda sınava girmeye hak kazanamayanlar ile üst üste iki defa sınavda başarılı olamayanlar aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişiği kesilir.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Ancak aday öğretmenliğe başlamadan önce 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aday memurluğu kaldırılarak asli memurluğa atanmış olanlar hakkında sekizinci fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu kişiler Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Sınav komisyonu üyeleri; Bakanlık personeli, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personel ile öğretim elemanları arasından seçilir. Bakanlık gerekli gördüğünde illerde veya merkezde birden fazla komisyon oluşturabilir. Performans değerlendirmesinde dikkate alınacak meslekî ölçütler, sınav konuları, komisyon üyelerinin seçimi, görevleri, çalışma usul ve esasları ile sınava ilişkin diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun aday memurluk ile ilgili hükümleri aday öğretmenler hakkında uygulanmaz.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.) Kariyer basamaklarında yükselmede kıdem, eğitim ((…) lisansüstü eğitim), etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) puanları ile sınav sonuçları esas alınır. Değerlendirme 100 tam puan üzerinden yapılır. Değerlendirme puanının % 10'unu kıdem, % 20'sini eğitim, % 10'unu etkinlikler, % 10'unu sicil (iş başarımı) ve % 50'sini de sınav puanı oluşturur.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.) Kariyer basamaklarında yükselecekler değerlendirme puanlarına göre başarı sıralamasına alınır. Değerlendirmeye alınmak için sınav tam puanının en az % 60'ını almış olmak şartı aranır.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; Mülga: 1/3/2014-6528/5 md.)
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; Mülga: 1/3/2014-6528/5 md.)
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 21/5/2008 tarihli ve E.: 2004/83, K.: 2008/107 sayılı Kararı ile.)
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 21/5/2008 tarihli ve E.: 2004/83, K.: 2008/107 sayılı Kararı ile.)
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/95 md.) Öğretmenlerin hizmet sürelerine ve/veya isteğe bağlı il içi veya il dışı yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
652 sayılı Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Atama" başlıklı 37. maddesinde; "(Mülga: 2/7/2018-KHK-703/22 md.)
(2) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/22 md.)
(3) Öğretmenlerin Bakanlıkça belirlenen hizmet bölge veya alanlarında en az üç eğitim öğretim yılı görev yapması esastır. Bunların yer değiştirme suretiyle atamaları her yıl yapılan atama plan ve programları çerçevesinde eğitim öğretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde sonuçlandırılır. (İptal son cümle: Anayasa Mahkemesinin 6/2/2013 tarihli ve E:2011/123, K:2013/26 sayılı Kararı ile.: Yeniden Düzenleme: 1/3/2014-6528/22 md.) Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler ise yarıyıl ve/veya yaz tatillerinde yapılır.
(4) Öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarında uyulacak temel ilkeler, özür grupları, hizmet bölgeleri ve alanları, hizmet puanı ve diğer hususlara ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(5) Özüre dayalı yer değiştirme istekleri hizmet puanı sıralamasındaki yetersizlik sonucu yerine getirilemeyenlere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesi kapsamına girenlerin hakları saklı kalmak kaydıyla, istekleri hâlinde istekte bulundukları yere atanmaya hak kazanıncaya kadar, aylıksız izin verilebilir. Bu şekilde aylıksız izin verilen öğretmenler, bağlı bulundukları il millî eğitim müdürlüklerine bu amaçla tahsis edilmiş bulunan boş öğretmen kadrolarına aylıksız izinli olmak şartıyla atanır. Bunların atandıkları bu kadrolar aylıksız izin süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, aylıksız izne ayrılan öğretmenler, üçüncü yıl sonuna kadar istedikleri yere atamalarının yapılamaması hâlinde durumlarına uygun boş öğretmen kadrolarına öncelikle atanırlar.
(6) Öğretmenlerin atamaları Bakanlıkça il/ilçe emrine veya doğrudan eğitim kurumuna yapılır. Bakanlıkça il/ilçe emrine atama yapılması hâlinde, öğretmenlerin atandıkları ildeki görev yerleri, hizmet puanları ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifine göre valilerce belirlenir. .... " hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik dayanak alınarak hazırlanan "Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği" 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
A- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresini düzenleyen 48. maddesinde "Fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına" ibaresine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmelik ile, 19/12/2010 günlü, 27790 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atanmalarına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin, fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine atamayı düzenleyen 29. maddesinde; ''(1) Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine atanmak üzere başvuruda bulunan öğretmenler tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre valiliklerce atanır.
(2) Adayların hizmet puanlarının eşitliği halinde, öğretmenlikteki hizmet süresi fazla olan adayın ataması yapılır. Eşitliğin devamı hâlinde atanacak aday kura ile belirlenir.'' hükümlerine yer verilmiş olup; Danıştay İkinci Dairesinin 23/12/2021 günlü, E:2016/1149, K:2021/5179 sayılı kararıyla; "Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin niteliği de dikkate alındığında; uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınacağı kurala bağlanmakla birlikte davalı idarece, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte benimsenen seçme sınavı ve Yönetmelik ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme usullerinden vazgeçilerek yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınmasını gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasıyla fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda tek kriterin hizmet puanı üstünlüğü olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık görülmediği; Yönetmeliğin 29. maddenin 2. fıkrası yönünden ise; 29. maddenin 1. fıkrasında yer alan hizmet puanı üstünlüğü ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmesi karşısında 2. fıkranın hukuki dayanağı ortadan kalktığından 29. maddenin 2. fıkrasında da hukuka uyarlık görülmediği" gerekçeleriyle, anılan 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasının iptaline karar verilmiştir.
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin, fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine atamayı düzenleyen 29. maddesinde, fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine öğretmen atamalarında tek kriter olarak yanlızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınması yolundaki düzenleme yönünden yukarıda bahsedilen iptal kararı verilmiş olması ile söz konusu kararın gerekçesi dikkate alındığında, bu karara bağlı ve bu kararın tabii sonucu olarak, fen ve sosyal bilimler liseleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılması yolunda düzenleme yapılması gerektiği sonucuna varılmış olduğundan, dava konusu Yönetmeliğin 48. maddesinde fen liseleri ile sosyal bilimler liseleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmemiş olmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer taraftan; Milli Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinin; 2. maddesinde "Bu Yönerge, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bilim ve sanat merkezlerinin kuruluşu, bu merkezlere devam edecek öğrencilerin seçilmesi, kayıt kabul işlemleri, öğretmenlerin seçilmesi ve hizmet içi eğitimleri, merkezlerde sunulacak eğitim öğretim hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usul ve esasları kapsar." hükmüne, 41. maddesinde ise "Merkezlere İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü ile Genel Müdürlük tarafından belirlenen atama ölçütleri doğrultusunda ve ilgili mevzuat hükümlerince Bakanlıkça atama yapılır." hükmüne yer verilmiş olup; bu Yönerge ile yürürlükten kaldırılmış olan 2007 tarihli ve 2593 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinin 43. maddesinde de, üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin eğitim-öğretimlerinde görev alacak öğretmenlerin bilim ve sanat merkezlerine atanmalarında belirlenen atama kriterlerine göre atamalarının yapılacağı yolunda benzer düzenlemelere yer verilmiştir.
Yine, 06/05/2010 günlü, 27573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılmış olan mülga Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 8. fıkrasında "Fen, sosyal bilimler, güzel sanatlar ve spor liseleri ile her türdeki Anadolu liselerine 19/9/2009 tarihli ve 27354 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri ile Her Türdeki Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelik hükümleri çerçevesinde atanan öğretmenler ile bilim sanat merkezlerine ilgili mevzuatına göre atanan öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamaları, öncelikle ilgili mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumları arasında tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Hizmet puanı yetersizliği ya da ihtiyaç bulunmaması gibi nedenlerden dolayı anılan mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumlarına atanamayanlar, istemeleri halinde kapsam dışındaki diğer eğitim kurumlarına atanırlar." hükmü yer almıştır.
Bu itibarla; Milli Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesi ile, üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin eğitim-öğretimlerinde görev alacak öğretmenlerin bilim ve sanat merkezlerine atanmalarında belirlenen atama kriterlerine göre atamalarının yapılacağı yolunda düzenlemelere yer verilmiş olması, mülga Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 8. fıkrasında ise, bilim ve sanat merkezlerine ilgili mevzuatına göre atanan öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarının, öncelikle ilgili mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumları arasında tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacağının düzenlenmiş olması karşısında; bilim ve sanat merkezlerinin niteliği ile belirlenen atama kriterlerine göre bu merkezlere öğretmen atamalarının yapıldığı da dikkate alındığında, davalı idarece, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte benimsenen bilim ve sanat merkezlerine ilgili mevzuatına göre atanan öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarının, öncelikle ilgili mevzuat kapsamında sayılan eğitim kurumları arasında yapılması usulünden vazgeçilerek, bu konunun düzenlenmemesini gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın Yönetmeliğin 48. maddesinde bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmemiş olmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
B- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 58. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin "Hizmet sınıfının değiştirilmesi" başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında, öğretmenlik görevini devamlı surette yapamayacakları resmî ve özel eğitim ve araştırma hastaneleri veya üniversite hastanelerince düzenlenen sağlık kurulu raporunda belirtilenlerden Sosyal Güvenlik Kurumunca raporu uygun bulunanlar ile haklarında yapılan denetim ve soruşturma sonucunda yetersizliği nedeniyle öğretmenlik görevini yapamayacağı tespit edilenlerin diğer hizmet sınıflarındaki durumlarına uygun kadrolara atanabileceği belirtildikten sonra, 2. fıkrasında, Bakanlığın merkez veya taşra teşkilatında yöneticilik görevleri hariç olmak üzere eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki görevlere istekleri üzerine atananların, bu görevlerde en az üç yıl çalışmadan yeniden öğretmenliğe atanamayacağı, bunların atamalarının üç yılın sonunda zamana bağlı olmaksızın yapılabileceği ifade edilmiştir.
Anılan Yönetmeliğin dayanak maddeleri arasında yer alan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Bir sınıftan başka bir sınıfa geçme" başlıklı 71. maddesinde, memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmelerinin caiz olduğu, bu şekilde sınıf değiştireceklerin geçecekleri sınıf ve görev için bu Kanunda veya kuruluş kanunlarında belirtilen niteliklere sahip olmalarının şart olduğu, bu durumda sınıfları değişenlerin eski sınıflarının derecesinde elde ettikleri kademelerde geçirdikleri sürelerin yeni sınıflardaki derecelerinde dikkate alınacağı, kurumların, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabileceği, eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin yeni görevlerindeki ilk ilerleme sürelerinin eski sınıflarında kazandıkları derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılacağı ve bu süre tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesinin verilmeyeceği düzenlenmiştir.
Gerek 657 sayılı Kanunun belirtilen 71. maddesinde gerekse diğer maddelerinde, hizmet sınıfı değiştirilen memurun eski hizmet sınıfına döndürülmesini belirli bir süre için kısıtlayan ya da engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır.
Öte yandan, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ve öğretmenlerin Bakanlıkça belirlenen hizmet bölge veya alanlarında en az üç eğitim öğretim yılı görev yapması esasını getiren hükmün ise, sınıf değişikliği ve Yönetmeliğin 58. maddesiyle bir ilgisinin bulunmadığı, bu fıkrada hizmet bölge ve alanlarında görev yapılacak asgari sürenin belirlendiği görülmüştür.
Bu durumda, hizmet sınıfının değiştirilmesiyle ilgili olarak üç yıllık süre kısıtlaması getiren düzenlemenin yasal dayanağı olmadığından, iptal edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
C- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 25. maddesinin 3. fıkrasında "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenlemeye yönelik iptal istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin, 19/01/2016 günlü, 29598 sayılı sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile 25. maddenin 3. fıkrasının değiştirilmiş olması nedeniyle anılan fıkra yönünden davanın konusuz kaldığı görüldüğünden, 25. maddenin 3. fıkrasında "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenleme yönünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
D- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin;
1- "Atama şartları" başlıklı 5. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Bakanlıkça uygun görülen pedagojik formasyon eğitiminin başarıyla tamamlanmış olması" ibaresinin iptali istemi yönünden;
"Atama şartları" başlıklı 5. maddesinde; "(1) Öğretmenlik mesleğine aday öğretmen olarak girilir.
(2) Aday öğretmenliğe/öğretmenliğe atanacaklarda, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartların yanında aşağıdaki özel şartlar aranır;
a) Mezun olunan yükseköğretim programının, Bakanlığın öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararına göre atama yapılacak alana uygun olması,
b) Öğretmenliğe kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarından mezun olanların ihtiyacı karşılamadığı alanlara atanacaklar hariç olmak üzere, Bakanlıkça uygun görülen pedagojik formasyon eğitiminin başarıyla tamamlanmış olması,
c) Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanların, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca yükseköğrenimlerinin ve/veya pedagojik formasyon belgelerinin yurt içindeki yükseköğretim kurumlarına veya programlarına denkliğinin kabul edilmiş olması,
ç) İlk atama kapsamında atanacakların, KPSS’den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları,
d) Devlet memurluğundan veya öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir ceza alınmamış olması." hükmüne yer verilmiştir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinde "Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır." hükmüne, 45. maddesinde "Öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak nitelikler Milli Eğitim Bakanlığınca tespit olunur.
(Değişik: 16/6/1983 - 2842/13 md.) Öğretmenler, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından, Milli Eğitim Bakanlığınca seçilirler." hükmüne yer verilmiş olup; söz konusu hükümler dikkate alındığında, öğretmenliğe atanacak olan adayların, öğretmenliğe kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarından mezun olanların ihtiyacı karşılamadığı alanlara atanacaklar hariç olmak üzere, Bakanlıkça uygun görülen pedagojik formasyon eğitimini başarıyla tamamlamış olanlardan öğretmen ihtiyacının karşılanmasında, üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
2- "Adaylık işlemleri" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının, "Performans değerlendirmesi" başlıklı 16. maddesinin 10. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin, yine aynı maddenin 1., 2. fıkrasının ve 5. fıkrasının (a) bendinin tamamı ile, "Performans değerlendirme sürecinde görev ve sorumluluklar" başlıklı 18. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "maarif müfettişi" ibaresinin, "Sınava ilişkin usul ve esaslar" başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "performans değerlendirmesinde başarılı olan aday öğretmenlere" ibaresi ile aynı maddenin 2. fıkrasının ve 3. fıkrasında yer alan "kabul edilebilir belge ile ispatı mümkün mazeretleri nedeniyle" ibaresinin, "Yazılı sınav" başlıklı 20. maddesinin 2. fıkrasının b-4) bendinde yer alan "Görevin gerektirdiği diğer mevzuat" ibaresinin, "Sözlü sınav" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınavın ardından aday öğretmenler Bakanlıkça sözlü sınava tabi tutulabilir. Aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulup tutulmayacağı ve tutulacaksa sözlü sınavın yer ve zamanı Bakanlıkça önceden ilan edilir." ibaresinin; aynı maddenin 2. fıkrasının, "Sınav sonrası işlemler" başlıklı 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin, "Aday öğretmenlik süreci" başlıklı Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasının, yine aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "Belge ile ispatı mümkün kabul edilebilir mazeretleri sebebiyle''' ibaresinin iptali istemi yönünden;
"Adaylık işlemleri" başlıklı 15. maddesinde; "(1) Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanır. ..." hükmüne;
"Performans değerlendirmesi" başlıklı 16. maddesinde; "(1) Aday öğretmenler, görev yaptığı eğitim kurumunda ve eğitim ortamında bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-3 Performans Değerlendirme Formu üzerinden, göreve başladığı ilk dönemde bir, takip eden dönemde ise iki defa olmak üzere, değerlendiriciler tarafından toplamda üç defa değerlendirilir. Değerlendiriciler; il millî eğitim müdürünce görevlendirilecek maarif müfettişi, aday öğretmenin görev yaptığı eğitim kurumu müdürü ve eğitim kurumu müdürünün görevlendirdiği danışman öğretmenden oluşur. Değerlendiriciler birden fazla aday öğretmenin performansını değerlendirebilir; ancak, aynı değerlendirici birden fazla sıfatla aynı aday öğretmenin performansını değerlendiremez. ...
(10) Performans değerlendirmesinde başarılı olamayan aday öğretmenler, aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. Ancak bunlardan aday öğretmenliğe başlamadan önce ilgili mevzuatına göre devlet memurluğunda adaylıkları kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanır. Başarısız olan aday öğretmenlerin başarısızlığa neden olan durumları değerlendiriciler tarafından belgelendirilir." hükmüne;
18. maddesinde performans değerlendirme sürecinde görev ve sorumluluklara, 19. maddesinde sınava ilişkin usul ve esaslara dair düzenlemelere yer verilmiştir.
"Yazılı sınav" başlıklı 20. maddesinde; "(1) ... (2) Sınav çoktan seçmeli test veya açık uçlu sorular ile yapılır, uygun görülen soru çeşitlerinden biri veya birkaçı birden kullanılabilir. Yazılı sınav konuları ve puan ağırlıkları şunlardır;
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%20),
b) Bakanlık teşkilatı, görevleri ve mevzuatı (%30),
1) 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,
2) 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
3) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu,
4) Görevin gerektirdiği diğer mevzuat.
c) Öğretmenlik uygulamaları (%50).
1) Eğitim öğretimin planlanması,
2) Öğrenme ortamları,
3) Sınıf yönetimi,
4) Öğretim yöntem ve teknikleri,
5) Ölçme ve değerlendirme. ... " hükmüne;
"Sözlü sınav" başlıklı 21. maddesinde; "(1) Yazılı sınavın ardından aday öğretmenler Bakanlıkça sözlü sınava tabi tutulabilir. Aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulup tutulmayacağı ve tutulacaksa sözlü sınavın yer ve zamanı Bakanlıkça önceden ilan edilir. Sözlü sınav illerde veya Bakanlık merkezinde oluşturulacak sözlü sınav komisyonu/komisyonları tarafından yapılır.
(2) Sözlü sınavda adaylar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-4 Aday Öğretmen Sözlü Sınav Değerlendirme Formu üzerinden;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
ç) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri,
yönlerinden sözlü sınav komisyonu üyelerince her bent ayrı ayrı 25 puan üzerinden değerlendirilir. ..." hükmüne;
25. maddesinde sınav sonrası işlemlere, Geçici 6. maddesinde ise aday öğretmenlik sürecine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43. maddesinde, aday öğretmen olarak mesleğe başlamış olanların, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla, yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanacakları ve uygulanacak olan sözlü sınavda bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, öz güven ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklık, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri yönlerinden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulacak komisyonca değerlendirileceği düzenlenmektedir.
Öğretmenlik, 1739 sayılı Kanun'un 43. maddesinde "Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir." şeklinde tanımlanmıştır. Aday öğretmenlik kuralının gerekçesinde; aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçişte öngörülen yeni sistemle ülkemizin daha nitelikli bir öğretmen kadrosuna sahip olmasının amaçlandığı vurgulanmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa'nın 10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Kamu görevlisi olarak memurların, Devlet ile olan ilişkileri statü hukuku içerisinde yürütülmektedir. Devlet, hukuki statüleri kanunlarla oluşturulan ve bu statü kurallarına göre mesleğe alınan memurlara; atama, yükselme, aylık, ödül, nakil, sınav vb. hak veya yükümlülükler getirebilir.
Aday öğretmenlik için getirilen kuralda düzenlenen sözlü sınav, bir kişinin davranış ve düşünceleri üstüne bilgi edinmek amacıyla sorulu cevaplı görüşme yapılarak ilgilinin muhakeme gücünü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade yeteneğini, genel görünümünü, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğunu ve liyakatini, yetenek ve kültürünü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını puan vermek suretiyle değerlendirme yöntemidir. Yazılı yarışma sınavında ilgililerin genel yetenek ve genel kültür seviyeleri ile alan bilgisi düzeyleri ölçüldüğünden sözlü sınavda anılan bilgilerin yeniden ölçülmesi yerine, belirtilen hususlarda değerlendirmeye tabi tutulması, sözlü sınavının yapılış amacına uygunluk taşımaktadır.
Aday öğretmenlik için getirilen kural ile, sınav yükümlülüğü aday öğretmen olarak memuriyete başlayan herkes için öngörülmüş bir düzenleme olup kuralın uygulanması bakımından kapsam dışında tutulan aday öğretmenler bulunmamaktadır. "Eğitim-Öğretim Hizmet Sınıfı" dışındaki diğer hizmet sınıflarında görev yapan aday memurlarla, anılan sınıfta görev yapan öğretmen unvanlı kişiler eşit olmadıkları için öğretmenlik hizmetinin önemi ve daha nitelikli bir öğretmen kadrosuna sahip olunması amacıyla, diğerlerinin aksine aday öğretmenlere yasal düzenlemeler çerçevesinde sınav yükümlülüğü getirildiği görülmektedir.
Diğer taraftan, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde, yazılı sınav konuları üç ana başlıkta öngörülmüş ve bu ana başlıklar için %20, %30 ve %50 oranında puan ağırlığı belirlenmiş olup, %30 olan (b) bendinin de dört alt başlığı bulunması nedeniyle "görevin gerektirdiği diğer mevzuat" alt başlığının puan ağırlığı %7,5 oranına tekabül etmektedir. Maddede sayılan mevzuat dışında kalan ve göreviyle ilgili olan mevzuat için %7.5 oranında diğer mevzuata yer verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesi kapsamı ve sınırları çerçevesinde ve bu üst hukuk normunun uygulanmasına yönelik olarak, aday öğretmenlerin adaylık işlemlerine, performans değerlendirmelerine, yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin ikincil düzenlemeler yapıldığı anlaşılmakta olup, dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi'nin 04/12/2014 günlü, E:2014/99, K:2014/181 sayılı kararı ile, 01/03/2014 günlü, 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5. maddesiyle, 14/06/1973 günlü, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesine eklenen altıncı fıkranın; birinci cümlesinde yer alan "yazılı ve sözlü sınava" ibaresi, 10/09/2014 günlü, 6552 sayılı Kanun'un 95. ve 19/11/2014 günlü, 6569 sayılı Kanun'un 24. maddeleriyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan bu cümleye ilişkin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan bölümünün Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
Yine, Anayasa Mahkemesi'nin 10/09/2015 günlü, E:2015/5, K:2015/82 sayılı kararı ile, 19/11/2014 tarihli ve 6569 sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 24. maddesiyle değiştirilen 14/06/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesinin on birinci fıkrasında yer alan "... aday öğretmenler hakkında uygulanmaz." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
3- "Zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 43. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "en az 3 yıl süreyle görev yapanlar" ibaresinin, "Zorunlu çalışma yükümlülüğünden muaf tutulacaklar" başlıklı 44. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında sayılanlar dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarından Millî Eğitim Bakanlığına geçen öğretmenlerin, daha önceki kurumlarında zorunlu hizmet bölgelerinde geçirdikleri sürelerin Bakanlıkta yapılmış sayılmasına ibaresine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin, "Zorunlu çalışma süresinden sayılmayacak süreler" başlıklı 47. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinin, "Öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresi" başlıklı 48. maddesinin 1. ve 6. fıkralarının iptali istemi yönünden;
"Zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 43. maddesinde; "... (4) Mazerete bağlı yer değiştirmeler hariç olmak üzere zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenlerden zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumunda en az 3 yıl süreyle görev yapanlar, il içindeki ya da diğer illerdeki zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına yer değiştirme isteğinde bulunabilir. ..." hükmüne;
"Zorunlu çalışma yükümlülüğünden muaf tutulacaklar" başlıklı 44. maddesinde; "(1) Zorunlu çalışma yükümlülüğünden;
a) 6/5/2010 tarihinden önce Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak göreve başlayanlar,
b) Terör eylemleri etkisi ve sebebiyle şehit olan veya çalışamayacak derecede malul olan ya da malul olup da çalışabilir durumda olan kamu görevlileri ile er ve erbaşların, öğretmen olan eş ve çocukları ile anne, baba ve kardeşleri,
c) En az % 40 oranında çalışma gücünden yoksun olduğunu belgelendiren öğretmenler,
muaf tutulur.
(2) Zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarında görevli iken çeşitli nedenlerle 1, 2 ve 3 üncü hizmet alanlarına atananlardan zorunlu çalışma yükümlülükleri altı aydan daha az kalanlar, zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamlamış sayılır. Altı aylık sürenin belirlenmesinde en son görev yapılan zorunlu hizmet alanı dikkate alınır." hükmüne;
"Zorunlu çalışma süresinden sayılmayacak süreler" başlıklı 47. maddesinde; "(1) ... ,
c) 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında kısmi zamanlı geçici öğreticilikte ve ek ders ücreti karşılığında görevlendirme suretiyle geçen süreler ile vekil öğretmenlikte ve usta öğreticilikte geçen süreler,
ç) Bakanlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanun ile diğer personel kanunları kapsamında geçen süreler, ...,
zorunlu çalışma süresinden sayılmaz." hükmüne;
"Öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresi" başlıklı 48. maddesinde; "(1) Öğretmenler, aynı eğitim kurumunda adaylık dâhil toplamda en fazla 8 yıl görev yapabilir.
...
(6) 8 yıllık görev süresinin hesabına; aynı eğitim kurumunda ikinci görev kapsamında yönetici olarak geçen görev süreleri hariç olmak üzere yıllık izin, hastalık izni, vekâlet, geçici görev ve benzeri nedenlerle fiilen yapılmayan öğretmenlik görevleri de dâhil edilir. ..." hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa'nın 124. maddesinde; yönetmeliklerin, kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, idareler tarafından çıkarılan yönetmeliklerin üst hukuk normuna aykırı olmaması gerekmektedir. Üst hukuk normunun ise, yönetmeliğin dayanağı olan hukuki düzenlemeler olduğu kuşkusuzdur.
Normlar hiyerarşisinde anayasal ve yasal düzenlemelerden sonra gelen idari düzenlemeler bir kanun hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve kanun hükümlerine açıklık getirilmesi suretiyle bu kanun hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanır. İdarelerin düzenleme yetkisinin, yasalarla getirilen hükümleri aşacak veya daraltacak bir biçimde kullanılamayacağı da idare hukukunun en temel ilkelerindendir. Mevzuat belirleme tekniği açısından da, idarenin yasayla kendisine verilmiş olan görevleri idari metinlerle düzenlerken, bu görevlerin gerektirdiği teknik detayların belirlenmesi noktasında takdir yetkisine sahip olduğu açıktır.
Yurdun çeşitli hizmet bölgelerinde görev yapmaları zorunlu olan öğretmenlerin, hizmet puanı, hizmet bölgeleri, ihtiyaçlara göre bölgelerarası yer değiştirme esasları ve atamalarında uyulacak temel ilkeler ile hizmet alanları gibi hususlar, Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan yönetmelikte düzenlenmiştir.
Bir öğretmenin atandığı okulda asgari ve azami çalışma süresinin belirlenmesinin performansı olumlu yönde etkileyeceği, rotasyon uygulamasının coğrafi durum, ulaşım şartları dikkate alınarak öğretmenlerin tercihleri göz önünde bulundurularak aynı konumda olan tüm öğretmeler bakımından uygulanacağı açıktır.
Bu durumda, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinin sağlanmasına yönelik olarak personelin bir hizmet biriminde uzun süre görev yapmasının, gerek personel gerekse hizmet yönünden ortaya çıkarabileceği olumsuzlukları gidermeyi amaçlayan dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, 652 sayılı KHK'nın 37. maddesinin 3. fıkrasında, öğretmenlerin Bakanlıkça belirlenen hizmet bölge veya alanlarında en az üç eğitim öğretim yılı görev yapmasının esas olduğu hükmüne yer verildiği ve bu çerçevede mazerete bağlı yer değiştirmeler hariç olmak üzere, zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenlerin, zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumunda en az 3 yıl süreyle görev yapmaları şartıyla, il içindeki ya da diğer illerdeki zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına yer değiştirme isteğinde bulunabileceği yolunda düzenlemelere yer verildiği görülmektedir.
Öte yandan, zorunlu çalışma yükümlüsü olan öğretmenlerin belirli bir süre ile zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen okullarda görev yapmalarının gerektiği ve diğer kurumlarda çalışanların ise, öğretmen statüsünde olmadıkları, kurumların ihtiyaçları ve hizmet gereklerinin farklı olduğu dikkate alındığında; 44. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında sayılanlar dışında diğer kamu kurum ve kuruluşlarından Millî Eğitim Bakanlığına geçen öğretmenlerin, daha önceki kurumlarında zorunlu hizmet bölgelerinde geçirdikleri sürelerin Bakanlıkta yapılmış sayılmasına ibaresine yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmemiş ve 47. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinde üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamıştır.
4- "Mazeret ve engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Öğretmenlikte ve devlet memurluğunda adaylığı kaldırılmayanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırılıp da öğretmenliğe ilk atama kapsamında atananlar ve yeniden atama ve kurumlar arası atama yoluyla öğretmenliğe atananlardan atandığı yerde en az bir yıl çalışmayanlar" ibaresinin, anılan maddenin 1. fıkrasında öğrenim özrüne ve il/ilçe emrine atanma hakkına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin, "Hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmeler" başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Haklarında yapılan adli veya idari soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülen öğretmenlerden görev yeri il içinde değiştirileceklerin atamaları, görevli oldukları yere göre sırasıyla alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına" ibaresinin iptali istemi yönünden;
"Mazeret ve engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 49. maddesinde; "(1) Öğretmenlerin; aile birliği, sağlık, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeleri hakkında, Devlet Memurları Kanunu ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uygulanır. Ancak;
a) Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirme, her iki eşin de öğretmen olması ve bu kapsamda yer değiştirmek istedikleri yerlerde alanları itibarıyla öğretmen ihtiyacı bulunmaması durumunda, istemeleri hâlinde her ikisinin de alanları itibarıyla öğretmen ihtiyacı bulunan ile/ilçeye atanmaları suretiyle gerçekleştirilebilir.
b) Öğretmenlikte ve devlet memurluğunda adaylığı kaldırılmayanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırılıp da öğretmenliğe ilk atama kapsamında atananlar ve yeniden atama ve kurumlar arası atama yoluyla öğretmenliğe atananlardan atandığı yerde en az bir yıl çalışmayanlar ile eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler, aile birliği mazeretine bağlı olarak yer değiştirme isteğinde bulunamaz.
c) Eşleri geçici olarak görevlendirilen öğretmenler, eşlerinin geçici olarak görevlendirildiği yere aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirme isteğinde bulunamaz.
ç) Aile birliği mazereti ile engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler, yarıyıl ve yaz tatillerinde yapılır." hükmüne;
"Hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmeler" başlıklı 50. maddesinde; "(1) Haklarında yapılan adli veya idari soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülen öğretmenlerden görev yeri il içinde değiştirileceklerin atamaları, görevli oldukları yere göre sırasıyla alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına; görev yeri il dışına değiştirileceklerin atamaları ise, zorunlu çalışma yükümlülükleri de dikkate alınarak alanlarında öğretmen ihtiyacı olan eğitim kurumlarından birine yapılır.
(2) Sağlık durumu hariç olmak üzere, haklarında yapılan adli ve idari soruşturma sonucunda görev yerleri; il dışına değiştirilenler daha önce görev yaptıkları il’e, il içinde değiştirilenler daha önce görev yaptıkları ilçeye, ilçe içinde değiştirilenler ise daha önce görev yaptıkları eğitim kurumuna aradan üç yıl geçmeden atanma isteğinde bulunamaz." hükmüne yer verilmiştir.
Yönetmeliğin dayanağı olan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin (Genel Yönetmelik) ''Hizmet Gereği Olarak Yapılabilecek Yer Değiştirmeler" başlıklı 11. maddesinde, haklarında adli veya idari bir soruşturma yapılmış ve bu soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülmüş olan memurun bölgelerdeki ve/veya hizmet alanlarındaki zorunlu çalışma sürelerini tamamlamadan hizmetin gereği olarak yer değiştirme suretiyle atamasının yapılabileceği hüküm altına alınmış olup, söz konusu düzenlemeye uygun olarak, idarece verilen hizmetin önemi de dikkate alınmak suretiyle düzenli ve sağlıklı hizmet yürütümü amacıyla getirilen "hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmelere" ilişkin düzenlemelerde görev yeri değiştirilecek öğretmenlerin görevli oldukları yere göre sırasıyla alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına atanmalarına yönelik düzenlemelere yer verilmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin "Mazeret ve engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 49. maddesinde, öğretmenlerin, aile birliği, sağlık, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı yer değiştirmelerine ilişkin şartlara yer verilmiş olmakla birlikte, kamu hizmetinin düzenli ve istikrarlı bir şekilde yürütülebilmesi için, öğretmenlerin mazerete bağlı yer değiştirmeleri ile kamu hizmetinin ihtiyaçları arasında adil bir denge kurulması gerektiği açıktır. Aile birliği mazeretine bağlı olarak yer değiştirme isteğinde bulunacak olanlar bakımından, öğretmenlikte ve devlet memurluğunda adaylığı kaldırılmayanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırılıp da öğretmenliğe ilk atama kapsamında atananlar ve yeniden atama ve kurumlar arası atama yoluyla öğretmenliğe atananlar için, atandığı yerde en az bir yıl çalışma şartının aranmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, Genel Yönetmelikte yer değiştirme mazereti olarak "öğrenim özrü"ne yer verilmediği görülmektedir.
Bu itibarla, 49. maddesinin 1. fıkrasında öğrenim özrüne ve il/ilçe emrine atanma hakkına yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmemiştir.
5- "İhtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri" başlıklı 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "İl içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanların atamaları, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına yapılabilir; " ibaresinin iptali istemi yönünden;
"İhtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri" başlıklı 53. maddesinde; "... (2) Bu şekilde yapılan atamalarla fazlalığın giderilememesi hâlinde bu durumdaki öğretmenler tercihleri de dikkate alınmak suretiyle öncelikle il içinde alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına atanır. İl içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanların atamaları, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına yapılabilir; bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanır. ... " hükmüne yer verilmiştir.
Davalı idarenin düzenleyici işlem yapma yetkisi çerçevesinde, ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasların Yönetmeliğin 53. maddesinde belirlendiği, meri mevzuat uyarınca yapılacak uygulamaları göstermek üzere ikincil düzenleme yapıldığı, bu şekilde yapılacak işlemler neticesinde hem ihtiyaçların karşılanması, hem de atıl personel oluşturulmaması gerektiğinden, buna yönelik getirilen ve dava konusu olan düzenlemelerde üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
6- "Alan değişikliğine bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 60. maddesinin 2. fıkrasında il içi tercihlerin yanı sıra il dışı tercihlere yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
"Alan değişikliğine bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 60. maddesinde; "(1) Bakanlıkça uygun görülmesi hâlinde; öğrenimine uygun alanı dışında bir başka alana atanan öğretmenler, öğrenimleri birden fazla alana atanmaya kaynak olan öğretmenler ile başka bir alanda yükseköğretimi bitiren öğretmenler, adaylıklarının kaldırılmış olması ve yükseköğrenimlerinin atanacakları alana uygun olması kaydıyla, Bakanlığın kararına göre mezuniyetleri itibarıyla atanabilecekleri alanlara alanlarının değiştirilmesini isteyebilir.
(2) Alan değişikliği isteyen öğretmenlerin alan değişiklikleri, il içinde tercihleri de dikkate alınmak suretiyle alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumları olacak şekilde hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Hizmet puanlarının eşit olması durumunda öğretmenlikteki hizmet süresi daha fazla olana öncelik verilir.
(3) Alan değişikliği işlemleri Bakanlıkça belirlenecek takvim çerçevesinde yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
Genel Yönetmelikte düzenlenen mazerete dayalı atama sebeplerine istinaden, eş, sağlık, can güvenliği, engellilik mazeretleri nedeniyle iller arası öğretmen atamaları durumu ile öğretmenlerin iller arasında dengeli bir şekilde dağılımının sağlanması ve sürdürülebilmesi hususları dikkate alındığında; dava konusu Yönetmeliğin "Alan değişikliğine bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 60. maddesinin 2. fıkrasında, il içi tercihlerin yanı sıra il dışı tercihlere yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmemiştir.
Nitekim, 06/05/2010 günlü -mülga- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "Alan değişikliğine bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 44. maddesinde de; "... (3) Alan değişikliği isteyen öğretmenlerin alan değişiklikleri, il içinde tercihleri de dikkate alınmak suretiyle alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumları olacak şekilde hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Hizmet puanlarının eşit olması durumunda öğretmenlikteki hizmet süresi daha fazla olana öncelik verilir. ..." şeklinde benzer düzenlemelere yer verilmiştir.
7- Bilim ve sanat merkezleri öğretmenlerinin "atanmasına" ve "becayiş" hakkına ilişkin hiçbir hükme yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemelerin iptali istemi yönünden;
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde, bilim ve sanat merkezleri öğretmenlerinin "atanmasına" ve "becayiş" hakkına ilişkin düzenlemelere yer verilmemiştir. Ancak, bilim ve sanat merkezlerinde görev alacak öğretmenlerin seçilmesi ve atanmalarına ilişkin düzenlemelerin, Milli Eğitim Bakanlığı Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesi'nde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Karşılıklı olarak yer değiştirme:" başlıklı 73. maddesinde; "(Değişik: 30/5/1974 – KHK-12; Aynen kabul; 15/5/1975 - 1897/1 md.) Aynı Kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler. Bu isteğin yerine getirilmesi atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır." hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verildiği üzere, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda karşılıklı olarak yer değiştirmeye ilişkin usul ve şartın düzenlenmesi karşısında; Yönetmelikte "karşılıklı yer değiştirme (becayiş)" düzenlemesine yer verilmemiş olmasının, davalı idarenin söz konusu yasa hükmüne istinaden personeli hakkında karşılıklı olarak yer değiştirme işlemlerini yapmasına da engel bulunmadığı açıktır.
Bu durumda; Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde bilim ve sanat merkezleri öğretmenlerinin "atanmasına" ve "becayiş" hakkına ilişkin hiçbir hükme yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 48. maddesinde fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri öğretmenleri yönünden rotasyonun öncelikle aynı eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılması düzenlemesine yer verilmemesi yolundaki eksik düzenlemenin; 58. maddesinin 2. fıkrasının İPTALİNE oybirliğiyle;
2. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 25. maddesinin 3. fıkrasında "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenleme yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla;
3. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 16. maddesinin 10. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresi, 19. maddesinin 2. fıkrası, 20. maddesinin 2. fıkrasının b-4) bendinde yer alan "Görevin gerektirdiği diğer mevzuat" ibaresi, 21. maddesinin 2. fıkrası, 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresi yönünden oyçokluğuyla, Yönetmeliğin dava konusu olan diğer kısımları yönünden ise oybirliğiyle DAVANIN REDDİNE;
4. Dava kısmen iptal, kısmen kvyo, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin yarısı olan ...-TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, geriye kalan ...-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, posta gideri avansından artan miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine;
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine;
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 23/12/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin ikinci fıkrasında ''Sınavın, yazılı ve sözlü olarak yapılması halinde önce yazılı sınav, bu sınav sonuçlarının açıklanmasını beklemeden de sözlü sınav yapılır.'' düzenlemesi yer almaktadır.
Yönetmeliğin, "Yazılı ve sözlü sınav değerlendirmesi" başlıklı 22. maddesinin birinci fıkrasında, "Yazılı ve sözlü sınavların her biri 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı ve sözlü sınavlardan alınan puanların aritmetik ortalaması aday öğretmenin başarı puanını oluşturur. Başarı puanı altmış ve üzerinde olan aday öğretmenler başarılı sayılır" hükmüne yer verilmiş olup; yazılı sınav sonucu açıklandıktan sonra başarılı olan adaylar sözlü sınava çağrılacağına ve yazılı ve sözlü sınavda alınan puanların aritmetik ortalaması alınarak adaylar başarılı sayılacağına göre; yazılı sınava girmiş, ancak sınav sonucu henüz açıklanmadığı için bu sınavda başarılı olup olmadığını bilmeyen aday öğretmenin sözlü sınava çağrılması, adayın başarı değerlendirmesinin objektiflikten uzak olarak yapılmasına ve sınav yöntemlerinden olan "yazılı ve sözlü" puanlarının aritmetik ortalamasının alınması yönünden de kimi olumsuz değerlendirmelere sebep olabileceğinden, ikinci fıkrada yer alan "bu sınav sonuçlarının açıklanmasını beklemeden de sözlü sınav yapılır" ibaresinin iptal edilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararının bu fıkra hükmüne ilişkin kısmına katılmıyoruz.
(XX) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinin 2. fıkrasının b-4) bendinde yer alan "Görevin gerektirdiği diğer mevzuat" ibaresi yönünden; anılan 20. maddede aday öğretmenler için yapılacak olan yazılı sınavın konuları ve puan ağırlıkları üç ana başlıkta öngörülmüş ve bu ana başlıklar için %20, %30 ve %50 oranında puan ağırlığı belirlenmiş olup; %30 puan ağırlığı olan (b) bendinin ilk üç alt bendinde mevzuat konuları belirtilmekle birlikte, dördüncü alt bendinde ayrıca "Görevin gerektirdiği diğer mevzuat" hükmüne yer verilmek suretiyle, aday öğretmenlerin yazılı sınavda sorumlu olacakları mevzuatın, açık ve sınırları belirli biçimde tanımlanmamış olması nedeniyle hukuksal olarak belirsizliğe yol açıldığından, bu alt bent hükmünün iptal edilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
(XXX) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin ikinci fıkrasında; ''Sözlü sınavda adaylar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-4 Aday Öğretmen Sözlü Sınav Değerlendirme Formu üzerinden;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
ç)Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri, yönlerinden sözlü sınav komisyonu üyelerince her bent ayrı ayrı 25 puan üzerinden değerlendirilir." hükmüne yer verilmiştir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulmaları ve bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri yönlerinden değerlendirilecekleri hüküm altına alınmakla birlikte; sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurları ile gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla; sözlü sınav konuları belirlenerek, belirlenen konular üzerinden bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri açısından değerlendirme yapılması yönünde bir düzenleme getirilmesi gerekirken, uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin ikinci fıkrasında sözlü sınav konularının belirlenmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ve iptaline karar verilmesi gerektiği görüşüyle bu fıkraya ilişkin aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
(XXXX) KARŞI OY :
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 16. maddesinin 10. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin, 25. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "ve memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesinin onuncu fıkrasında, ''Performans değerlendirmesinde başarılı olamayan aday öğretmenler, aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. Ancak bunlardan aday öğretmenliğe başlamadan önce ilgili mevzuatına göre devlet memurluğunda adaylıkları kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanır. Başarısız olan aday öğretmenlerin başarısızlığa neden olan durumları değerlendiriciler tarafından belgelendirilir.'' düzenlemeleri yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliğin 25. maddesinin ikinci fıkrasında ise, ''Sınavda başarılı olamayan aday öğretmenler, il içinde aynı hizmet alanında başka bir eğitim kurumunda görevlendirilerek bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve sınava tabi tutulur. Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. Ancak bunlardan aday öğretmenliğe başlamadan önce ilgili mevzuatına göre devlet memurluğunda adaylıkları kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanır.'' kuralına yer verilmiştir.
Performans değerlendirilmesinde başarılı olmayan aday öğretmenlerin, aday öğretmen unvanını kaybetmelerine ilişkin düzenleme yerinde ise de; "Memuriyetle ilişikleri kesilir." düzenlemesinin yerinde olmadığı; zira, daha önce adaylığı kaldırılan ve asıl memurluğa atanmış olanların "aday öğretmen unvanını kaybetmeleri halinde" memur kadrosuna ataması öngörülmüş iken, aynı değerlendirmeye alınan ve aynı değerlendiriciler tarafından olumsuz değerlendirilmesi sonucu, birinin memuriyetle ilişiğinin kesilmesi, diğerinin ise asli memur kadrosuna atanmış olmasında, adaylıkta eşit statüde bulunanların, geçmiş hizmetlerine bakılarak farklı işlemlere tabi tutulmasının yerinde olmadığı ve bu nedenle anılan fıkralarda geçen "Memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin iptali gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.
(XXXXX) KARŞI OY :
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 25. maddesinin 3. fıkrasında "eş durumu özrüne yer verilmemesine" ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
Yargısal denetimden amaç "hukuka uygunluk" denetimi olduğuna ve yargısal denetim de işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştiğine göre, dava konusu düzenleyici işlemin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu düzenleyici işlemden sonra yürürlüğe giren Yönetmelik ile, uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin dava konusu olan 25. maddesinin 3. fıkrasının değiştirilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığından bahisle, karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen kararın bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.