Esas No: 2022/1728
Karar No: 2022/5729
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1728 Esas 2022/5729 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/1728 E. , 2022/5729 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 41. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat Melis Genç ile davacı vekili Avukat Ayşegül Öztaş gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverene ait Türkmenistan'daki işyerinde 10.05.2009-08.11.2017 tarihleri arasında ekip başı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence sona erdirildiğini, davacının en son ücretinin aylık 2.300,00 USD olduğunu, ücretinin 500,00 USD'lik kısmının avans olarak verildiğini, geri kalan kısmın bankadan ödendiğini, müvekkiline çalışma dönemi sonunda ihbar tazminatı olarak 2.758,53 USD ödeme yapıldığını, geriye 1.531,47 USD tutarında bakiye ihbar tazminatı alacağı kaldığını, işyerinde haftanın altı günü 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, resmi açılışlardan önceki üç ay 07.00-00.00 saatleri arasında, ayrıca ayda iki pazar 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, Ramazan Bayramlarında bir gün Kurban Bayramlarında iki gün izin verildiğini, diğer ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını belirterek ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 28.05.2009-08.11.2017 tarihleri arasında iki dönem çalıştığını, ücretinin 1.278,00 USD olduğunu, davacıya 2.758,03 USD ihbar tazminatı ödendiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, çalışma saatlerinin 08.00-18.00 saatleri arasında olduğunu, yıllık izinlerini kullandığını, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde daimi olarak çalışıldığı iddialarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile banka kayıtları ve ücret bordroları dikkate alındığında davacının ücretinin, ücret + fazla çalışma adı altında net 1.800,00 USD'ye sabitlenmiş olduğu, tanıkların elden avans alındığı, geri kalanın bankaya yatırıldığına ilişkin beyanları ve emsal ücret araştırması dikkate alınarak ücretin net 2.300,00 USD olması gerektiği, ödenen ihbar tazminatının mahsubu neticesinde davacının 1.957,48 USD ihbar tazminatı alacağının bulunduğu, tanık beyanlarına göre davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde çalıştığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı ancak davalı tarafından ücretlerinin ödendiği ispat edilemediğinden davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının çalışma süresinin hatalı tespit edildiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile de sabit olduğu gibi 28.05.2009 tarihinde işe başladığını, ücret ve ekleri konusunda ispat yükü davacıya ait olmasına rağmen davacının iddiasını ispat edemediğini, dosya içeriğindeki Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü nezdinde imzalanan iş sözleşmesinin yazılı delil olduğunu, sözleşmenin aksinin yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan belgelerin hiçbirinin imzalı olmadığını, basit bir şekilde excell programında herkes tarafından oluşturulabilecek belgeler olduğunu, davacının ihbar tazminatı alacağı olduğu yönündeki yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, zira davacının tazminat alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının dava dilekçesinde 1.531,47 USD ihbar tazminatı alacağı bulunduğunu belirttiğini, taleple bağlı kalınarak bu rakamdan fazlasına karar verilmemesi gerekirken 1.938,38 USD ihbar tazminatına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıldığına ve ücretlerin ödenmediğine dair herhangi bir yazılı delilin sunulmadığını, banka dekontlarıyla da sabit olduğu üzere davacıya fazla çalışma karşılığı ücretlerin ödendiğini, davacı tarafça kendisine yapılan ödemelere dair ihtirazı kaydın mevcut olmadığını, bu alacaklardan yapılan indirimin yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının Dairece benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrar ederek ayrıca somut olayda Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ücret miktarının ispatına, davacının ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına, ihbar tazminatı hesabında talep aşımı yapılıp yapılmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir".
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (8) inci bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun'un 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.
3. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
4. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
5. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması hâlinde Yargıtayca son yıllarda uygun bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama hâlini almıştır.
6. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
7. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
8. Dava dilekçesinde, ihbar tazminatı alacağının bir kısmının davalı işveren tarafından ödendiği, bakiye 1.531,47 USD ihbar tazminatı alacağı kaldığı belirtilmiş olup bu beyanın davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden belirtilen miktarı aşacak şekilde hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan net 1.957,48 USD ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.