Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1725
Karar No: 2022/5726
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1725 Esas 2022/5726 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/1725 E.  ,  2022/5726 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 41. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 33. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... gelmişlerdir.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirketin Aşkabat Türkmenistan’daki Aşkabat Olimpiyat projesinde kaba işler formeni olarak 04.08.2014-11.09.2015 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı Şirket tarafından sonlandırıldığını, davacının mesaisinin haftada altı gün 07.00-21.00 saatleri arasında olduğunu, davacının şantiyelerin resmi açılışlarından önceki üç ay insan üstü bir çalışma temposu ile 07.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, pazar günleri dahil tatil yapmadığını, davalıya ait işyerinde genel uygulama olduğu için tüm işçiler gibi davacının da ayda iki pazar 07.00-17.00 arasında normal mesai gibi tam zamanlı olarak çalıştığını, davacının ücretinin en son net 2.250,00 USD olduğunu, bu miktarın 600,00 USD'lik kısmının avans olarak kalanının bankaya kısım kısım yatırıldığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların ücretlerinin de ödenmediğini, davacıya kullandırılmayan ve karşılığı ödenmeyen on dört gün yıllık izin alacağının olduğunu belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usule aykırı olduğunu, davacının 04.08.2014-31.08.2015 tarihleri arasında Türkmenistan'da kaba işler formeni olarak görev yaptığını, ücretinin Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü nezdinde düzenlenen iş sözleşmesi ile 1.250,00 USD olarak belirlendiğini, tüm ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, davacının izin bitim tarihi olan 19.08.2015 tarihinde işbaşı yapmadığını, bu sebeple davacıya 21.08.2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davacının cevaben; "...05.08.2015 tarihinde memleketine izne geldiğini ve ailevi sorunlarından dolayı tekrar iş başı yapamadığını ve sorunlarını düzeltebilmesi için istifa etmesi gerektiğini.." belirttiği ıslak imzalı bir istifa dilekçesi gönderdiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, davacının hak edişlerinin her ay ücreti ile birlikte ödendiğini, işyerinde çalışma saatlerinin 08.00-18.00 şeklinde olduğunu, davacının 05.02.2015-19.02.2015 tarihleri arasında on dört gün, 05.08.2015-18.08.2015 tarihleri arasında on dört gün, 18.08.2015-31.08.2015 tarihleri arasında on iki gün izin kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının aylık ücretinin dosya kapsamının değerlendirilmesinde net 2.250,00 USD olduğu, davacının istifa dilekçesinde memleketine izne geldiği ve ailevi sorunlarından dolayı tekrar işbaşı yapamadığını belirttiği, istifa dilekçesine ilişkin imza itirazında bulunmadığı anlaşılmakla kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil talepleri bakımından ispat yükü davacı tarafça olup davacı tarafça tanık deliline dayanıldığından bilirkişi raporunda yapılan hesaplama üzerinden %30 oranında indirim uygulanarak bu alacakların hüküm altına alındığı, yıllık izin ücreti alacağı bakımından ispat yükü davalı tarafta olup davalı tarafça imzalı izin formu veya eşdeğer belge ile ispatlanması gerektiği, davalı tarafça dosyaya imzalı izin defteri veya eş değer belge ibraz edilmediğinden talebin kabulüne karar vermek gerektiği, alacağın ödendiğinin ispat yükü davalı tarafta olup ödeme yapıldığı hususu yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, davacının ücret alacağının ödendiğine ilişkin davalı tarafça yazılı belge sunulmadığından talebin kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.


    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının çalışma süresinin hatalı tespit edildiğini, ücret ve ekleri konusunda ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, dosya içeriğinde yer almakta olan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü nezdinde imzalanan iş sözleşmesinin yazılı delil olduğunu, davacının sözleşmenin aksini yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan belgelerin hiçbirinin müvekkili Şirket tarafından imzalanmadığını, basit bir şekilde excell programında herkes tarafından oluşturulabilecek belgeler olduğunu, davacının tüm çalışmasının Türkmenistan'da olduğunu, işbu durumun kendisinin de kabulünde olduğunu, yurda giriş ve yurttan çıkış kayıtları celp edildiğinde izinde olduğu dönemlerin ortaya çıkacağını, bu nedenle izin ücreti alacağı olmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıldığına dair ispat külfetinin davacı taraf üzerinde olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıldığına ve ücretlerin ödenmediğine dair herhangi bir yazılı delil sunmadığını, banka dekontlarıyla da sabit olduğu üzere davacıya fazla çalışmasının karşılığının ödendiğini, davacı tarafça kendisine yapılan ödemelere dair ihtirazı kaydın mevcut olmadığını, yapılan indirimin yetersiz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının Dairece benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrar ederek ayrıca somut olayda Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, ücret miktarının ispatı, davacının ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.


    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32, 41, 44, 46, 47, 53 ve 63 ncü maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (9) uncu bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2.4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun'un 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.

    3. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

    4. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

    5. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması hâlinde Yargıtayca son yıllarda uygun bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama hâlini almıştır.

    6. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.

    7. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

    8. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

    9. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm hizmet süresine göre yıllık izin kullanmadığı kabulü ile yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Davacının iddia ettiği çalışma süresi içinde Türkiye’de olduğu zamanlar bulunmaktadır. Davalının davacının Türkiye'de bulunduğu dönemlerde izin kullandığı savunması karşısında, yurda giriş ve çıkış kayıtlarına göre Türkiye’de bulunan zamanların yıllık izine mi yoksa ücretsiz izne mi dayalı olduğu araştırılarak yıllık izne dayalı ise bunun yıllık izin ücretinin hesabında, ücretsiz izne dayalı ise davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresinde dikkate alınması gereklidir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi