Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2197
Karar No: 2022/1641
Karar Tarihi: 18.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2197 Esas 2022/1641 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 12.Hukuk Dairesi'nin 2022/1641 sayılı İstinaf Kararı, İstanbul 12.Aslıye Ticaret Mahkemesi'nin alacak davasını hak düşürücü süre nedeniyle reddetmesi üzerine açılan istinaf davasının incelenmesi sonucu verildi. Davacı, müvekkili ile davalı arasında imzalanan Dijitürk Bayilik Sözleşmesi kapsamında davalının usulsüz bir fatura göndermesi nedeniyle 36.874,43-TL alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise itirazın iptali davası açmak yerine alacak davası açıldığını ve bu nedenle davanın zaman aşımına uğradığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak İstinaf Mahkemesi, alacak davasında hak düşürücü bir süre öngörülmediği ve davacının tercih hakkı bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunu kabul etmiş, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırmış ve dosyanın yeniden incelenmesi için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir. Kararda, icra takibi itirazlarının tartışıldığı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesi ve 4. fıkrası

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2197
KARAR NO: 2022/1641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2022
NUMARASI: 2018/250 Esas 2022/522 Karar
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2022
Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Müvekkili ile davalı arasında 03/08/2015 tarihinde Dijitürk Bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davalının bayilik faaliyetlerini yürüttüğünü, müvekkilinin bayiliği 14/11/2016 tarihinde iptal ettiğini, davalının hukuka aykırı olarak 30/11/2016 tarihli usulsüzlükten kaynaklanan gelir kaybı faturasını müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin cevaben 12/12/2016 tarihinde faturayı ve içeriğini kabul etmediğini, sözleşme teminatı olarak verilen 5.000- TL ve yapılan ticaret kaynaklı 12.115,37- TL ile 17.189,97- TL meblağlı fatura hak edişlerinin ödenmesini isteyen ihtar yolladıklarını, bunların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile fatura alacaklarının tahsili için icra takibine başladıklarını, müvekkilinin davalıdan toplam 36.874,43- TL alacaklı olduğunu, bu alacağın fatura kesim ve tebliğ tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının müvekkilinin aleyhine başlatılan icra takibine süresinde itiraz ettiğini, davalının İcra Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açmak yerine huzurdaki davayı açtığını,davanın zaman aşımına uğradığını, davanın taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak ticari ve idari prosedürlere uymayarak müvekkilinin zararına yol açtığını, müvekkilinin uğratıldığı zararı talep ettiğini, zarara ilişkin faturanın davacının ticari defterlerine işlenmesi halinde müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, davacının yaptığı usulsüz üyelik ve iptaller sebebi ile müvekkilinin 53.900-TL zarara uğradığını bunu faturalandırarak davacıya gönderdiklerini, tüm bu sebeplerle davanın reddini, talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasında alacaklının davacı ..., borçlunun ise davalı ... A.Ş. olduğu, asıl borç miktarının toplam 36.874,43- TL olduğu, davalı borçlunun 02/03/2017 tarihinde süresine olacak şekilde borca itiraz ettiği, bu itirazın davacı alacaklıya 08/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği,dava açılış tarihinin 20/03/2018 olduğu,davalı borçlunun itirazının tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmakla davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ :Davacı vekili: Mahkemeden 36.874,43-TL alacağın vade tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemece açılış tarihinin 20/03/2018 olması dikkate alındığında davalı borçlunun itirazının tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra işbu itirazın iptali davasının açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verildiğini, mahkemenin işbu davayı, itirazın iptali davasına ilişkin hak düşürücü süreleri nazara alarak davanın reddine karar verdiğini, ancak davanın gerekçeli karardan da açıkça anlaşılacağı üzere davanın Acentelik Sözleşmesinden kaynaklanan müvekkilin davalı şirketten olan 36.874,43- TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi amacıyla açılmış bir alacak davası olduğunu, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları müvekkil lehine olup, bilirkişi tarfından müvekkilin alacaklı olduğu tespit edilmiş iken, mahkemenin açıkça dava türünü karıştırıp, itirazın iptali davasındaki hak düşürücü süreyi nazara alarak davanın reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne,aksi halde karar verilmek üzere dosyanın kararı verin mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı tarafça dava açılmadan evvel İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile davaya konu ettiği alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı ,davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.İcra İflas Kanunu nun 67.maddesinde , takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Aynı maddenin 4.fıkrasında ise "birinci fıkrada itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etme hakkı saklıdır."denilmiştir.Buna göre alacak talebi itiraza uğrayan alacaklı bir yıl içerisinde itirazın iptalini talep edebileceği gibi ,gerek 1 yıllık süre içinde ,gerekse daha sonra takibe konu ettiği alacağın tahsili için alacak davası açması mümkündür.Alacaklının itirazın iptalini talep etmesinde zorunluluk mevcut değildir. Eldeki somut davada da itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süreyi geçiren alacaklı tercih hakkını alacak davası açma yönünde kullanmış olup ,alacak davasında bir hak düşürücü süre öngörülmediği halde davanın hak düşürücü nedeniyle reddine karar verilmesi HMK 353(1)a-4 gereği diğer dava şartlarına aykırılık teşkil ettiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20/03/2018 Tarih 2018/250 Esas 2022/522 Karar sayılı kararın HMK'nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; "Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE" Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2022

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi