Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5173
Karar No: 2022/5834
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5173 Esas 2022/5834 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5173 E.  ,  2022/5834 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞYERİ DÜZEYİNDEKİ OLUMLU YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 7. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yetki tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

    Kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili vekili dava dilekçesinde; T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 25.09.2019 tarihli ve 74038328-553.02(103.02)-E.2353974 sayılı olumlu yetki tespiti kararında müvekkili işyerinde çalışan işçi sayısının 78 olduğunun belirtildiğini, ancak müvekkili Şirketin işyeri kayıtlarına göre sendikanın başvuru tarihi olan 17.09.2019 tarihinde 78 işçiden fazla işçi çalıştığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun ( 6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesinin birinci fıkrasının “... işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının. işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması halinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir” hükmünün havi olduğunu, işbu hüküm gereği davalı Sendikanın Bakanlığa başvuru tarihi itibariyle müvekkili işyerinde 78 işçiden fazla çalışan olması nedeniyle yeterlilik şartı sağlanamadığını, bu nedenle müvekkili olan işyerinde yeterli çoğunluğu sağlayamayan davalı ... Sendikasının olumlu yetki tespit kararının iptalinin gerektiğini, yetki tespiti kararına esas olacak çoğunluğunu tespitinde, işçi sıfatını taşıyan ve işyerine, işyeri kadrosuna dâhil bulunan tüm işçilerin göz önünde bulundurulmasının zorunlu olduğunu, 2019 Eylül ayında müvekkili Şirkette 78 işçiden fazla işçi çalışmakta olup çalışan işçilerin yarıdan fazlasının sendikalı olmadığının sabit olduğunu, bu hususun Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) celp edilecek işyeri hizmet döküm listesinden de açıkça görüleceğini, ayrıca sendika üyesi olduğu tespit edilen işçilerin taraflarınca bilinmemesi nedeni ile itiraz haklarını saklı tuttuklarını, olumlu yetki tespit kararının verilmesinden sonra müvekkili işyerinde çalışan işçilerin sendika üyeliğinden istifa edilip edilmediği toplu iş sözleşmesi (TİS) yeter sayısına ulaşıp ulaşamadığı konusunda da inceleme yapılması gerektiğini, işyerinde çalışan işçilerin birden çok sendikaya üyeliğinin bulunmasının 6356 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre işçi veya işverenlerin aynı işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamayacaklarını, bu nedenle T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünce müvekkili işyerinde çalıştığı tespit edilen 41 işçinin farklı sendikalara üyeliklerinin bulunup bulunmadığının incelenmesini istediklerini, tespit edilen 41 işçinin farklı sendikalara üyeliklerinin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, ayrıca inceleme neticesinde müvekkili işyerinde çalışan işçilerin aynı işkolunda birden çok üyeliğinin bulunduğunun tespiti hâlinde ÖZÇELİK-İŞ Sendikasından üyeliğinin de sona ermesi gerekmekte olup başvuru itibari ile müvekkili işyerinde kaç sendikalı işçinin olduğunun tekrar tespit edilmesi gerektiğini iddia ederek T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 25.09.2019 tarihli ve 74038328-553.02(103.02)-E.2353974 sayılı kararının hukuk ve yasaya aykırı olduğundan iptaline ve T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından müvekkili Şirketin, 6356 sayılı Kanun'da öngörülen ÖZÇELİK-İŞ Sendikasının işçi yeter sayıları da dikkate alınarak toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin yedinci fıkrasında "Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır." denildiğini, ayrıca 6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimleri esas alınmakta olup Genel Müdürlüklerinde kurulu sendika yetki sistemine Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, kayıtların incelenmesinde Özçelik-İş Sendikasının Ekin Pano Elektrik Elektronik San. Tic. Ltd. Şti. (12 nolu metal işkolunda faaliyet gösteren) işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 17.09.2019 tarihinde başvuruda bulunması üzerine, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde başvuru tarihi itibariyle söz konusu işyerlerinde 78 (yetmiş sekiz) işçinin çalıştığını, bunlardan 41 (kırk bir) işçinin Özçelik-İş Sendikasına üye olduğunun tespit edildiği ve buna ilişkin yetki tespit yazısının davacıya 10.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz dilekçesinin görevli makam ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 9960185-915 sayılı yazısından anlaşıldığını, 07.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6356 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin beşinci fıkrası hükmü gereği "Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır.", ayrıca 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereği "Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır" hükümlerinin yer aldığını, belirtilen kanun hükümleri gereğince 07.11.2013 tarihinden itibaren üyelik ve üyelikten çekilme işlemleri artık e-Devlet kapısı üzerinden gerçekleşmekte olup bu tarihten itibaren sendikalar tarafından Bakanlıklarına gönderilen sendikaya üyelik ve üyelikten çekilme formlarının gönderilmesi işine son verildiğini, bu nedenle üye kayıt fişlerinin gönderilemediğini, sendika üyelik bilgisinin kişiye özel PTT aracılığıyla sağlanan bir şifre ile e-Devlet sistemi üzerinden gerçekleştiğini ve üyelik ile üyelikten çekilme bildirimlerinin işverene bildirimi konusunda mevzuatta bir düzenleme bulunmadığını, yetkili işçi sendikasının tespitinde, sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin olarak yetki tespit başvurusu tarihinden önce Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmamış bildirimlerin dikkate alınmadığını, yetki tespit işleminin sendikanın tespit başvuru tarihi esas alınarak gerçekleştiğini, 09.07.2013 tarih ve 28702 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi İle Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik'in 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmünde "İşçi ve işverenler aynı işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Bu hükme aykırı şekilde birden çok sendikaya üye olunması halinde sonraki üyelikler geçersizdir. Ancak aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işverenler ait işyerlerinde çalışan işçiler, aynı işkolunda çalıştıkları işyeri sayısı kadar sendikaya üye olabilir." hükmünün bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının yetki itirazının tamamen kötü niyetli ve toplu iş sözleşmesini sürüncemede bırakmak amacında olduğunu, davacı işverenin kendi işyeri kayıtlarına göre işyerinde 78 işçiden fazla çalışanın olduğunu iddia ettiğini, ancak 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin yedinci fıkrasında ''Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır.'' hükmü ile aynı Kanun'un 42 nci maddesinin dördüncü fıkrasında ''Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.'' denilmekle sigorta işe giriş bildirgesi verilmiş işçi sayısına göre hesaplama yapılacağının açıkça vurgulandığını, davacının işyeri kayıtları değil, SGK kayıtlarının dikkate alınacağını, aksinin kabulünün toplu iş sözleşmesi yapmak istemeyen işverenin kayıt dışı işçi çalıştırarak, sendikanın yeter sayıya ulaşmasını engellemesine neden olacağını, yasa koyucunun işverenlerin bu şekilde kötü niyetli davranışını engellemek için sigortalı çalışan sayısına itibar edilmesini emrettiğini, yine davacının ''Olumlu yetki tespit kararının verilmesinden sonra işçilerin sendika üyeliğinden istifa edip etmediği, TİS yeter sayısı konusunda inceleme yapılması'' yönündeki talebinin hiçbir geçerliliğinin olmadığını, bu iddiasını herhangi bir hukuki gerekçeye ya da kanun maddesine dayandırmadığını, 6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinin ikinci fıkrasında ''başvuru tarihi itibarıyla'' denilerek yeterli sayının hangi tarihe göre dikkate alınacağının vurgulandığını, yetki tespiti başvuru tarihinden sonra sendika üyeliğinden istifa edilmesinin bu durumu etkilemeyeceğini, aksinin kabulü halinde işverenin sendikalı işçileri işten çıkararak her daim sendikanın yetki tespit sayısına ulaşmasını engelleyeceğini, bu durumun Anayasa'nın 51 nci maddesinde güvence altına alınan sendika kurma ve 53 üncü maddesinde güvence altına alınan toplu sözleşme hakkının ihlaline yol açacağını, davacı yetki yeter sayısına dahil işçilerin başka sendikaya üye olup olmadıklarının tespitini talep etmiş ise de bu üyeliğin teknik olarak imkansız olduğunu, 6356 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ''İşçi veya işverenler aynı işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz.'' beşinci fıkrasında ''Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır. '' denildiğini, dolayısıyla; 17 nci maddeye aykırı bir üyelik başvurusunun e-Devlet ekranı üzerinden kabul edilmediğini, zira üyelik başvuru ekranında işçinin çalıştığı işkolunda yetkili sendikaların listelendiğini, bu işkolunda bir sendikaya üyelik hâlinde ise üyelik başvurusu için sendika listesi çıkmadığını, davanın zaman kazanmaya ve TİS sürecini uzatmaya yönelik olduğunu savunarak 6356 sayılı Kanun'un 44 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince duruşma açılmaksızın davanın reddini, gerekçesiz şekilde yalnızca TİS sürecini uzatmak için dava açıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 329 uncu maddesi gereğince davalı ile aralarında imzalanan avukatlık ücret sözleşmesindeki akdi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesini, ayrıca davalı tarafın disiplin para cezasına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Mahkememizce aldırılan 02.09.2021 tarihli bilirkişi ek raporuna itibar edilerek ve hükme esas alınarak; yetki başvuru tarihi olan 17/09/2019 tarihi itibariyle işyerinde çalışan işçi sayısının 78 olduğu, Özçelik İş Sendikası tarafından 14/02/2020 tarihinde sunulan sendika üyelik dökümünün incelenmesi ile Özçelik İş Sendikası'nın yetki tespit talebi tarihi itibariyle 41 sendika üyesi tespit edildiği ve Özçelik iş Sendikasının işyerinde %52,56 üye yüzdesine sahip olduğu anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca davalı Öz Çelik İş Sendikasının Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 41. Maddesi uyarınca başvuru tarihinde işyerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının kendi üyesi bulunması koşulunu sağladığı, işyeri toplu iş sözleşmesi yapmasında yeterli çoğunluğu sağladığına ilişkin Bakanlık tespitinin yerinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
    ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacı işyerinde çalışan ve Özçelik İş Sendikası üyesi gözüken 41 kişinin büyük çoğunluğunun Özçelik Sendikasına üye olmadan önce Türk Metal Sendikasına üye olduklarını, Türk Metal Sendikası yetki alamayınca çalışanların Türk Metal Sendikası üyeliğinden istifa etmeden Özçelik İş Sendikasına üye olduklarını, Mahkemece bu durum dikkate alınmadan ve bu konuda inceleme yapılmadan Yönetmelik'in 4 üncü maddesine aykırı olarak karar verdiğini, davacı Şirket tarafından Bakanlığın üye kayıt sistemine girilmesinin mümkün olmadığını, davalı Sendikanın yetki için ne zaman başvuruda bulunacağının da bilinmesinin uygulama gereği mümkün olmadığını, bu nedenle Şirketin davalı Sendikanın yetki almasını engellemek için yeni işçi almış olduğunun kabulünün soyut iddia olarak kaldığını, işverenin davalı Sendikayı yetkisiz kılmak amacı taşıyıp taşımadığının Mahkemece tespit edilerek karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Somut olayda, davalı sendika davacı işyeri için 17/09/2019 tarihinde başvuruda bulunarak yetki tespiti talep etmiş, Bakanlık tarafından 25/09/2019 tarihli yetki tespiti yazısı ile "başvuru tarihi itibariyle, davacı işyerinde 78 işçi çalıştığı ve bu işçilerden 41 işçinin sendika üyesi olduğu, yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığı" belirtilerek davalı sendikanın yetkili olduğunu tespit edilmiştir.
    Davacı işyerinde, davalı Sendika'nın Toplu İş Sözleşmesi yapmak için Yasanın aradığı sendikalı işçi sayısına ulaştığı, davalı Bakanlığın sendika yetki tespitine ilişkin kararının yerinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinde verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür..
    ..." gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Sendika üyesi işçilerin Türk Metal Sendikasından istifa etmeden Öz Çelik İş Sendikasına üye olduklarını, taşeron olarak çalışan şoförlerin kadroya alınmasının yetkiyi sakatlamak amacı taşımadığını, işe giriş bildirgelerinin insan kaynakları sorumlusunun doğum izninde olması nedeniyle geç bildirdiğini, sendikal örgütlenmenin varlığını ve yetki başvurusu yapılacağını bilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı Bakanlıkça işyeri düzeyinde yapılan olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6356 sayılı Kanun'un "Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması" başlıklı sekizinci bölümünde yer alan 41 inci maddesi ve müteakip maddeleridir.

    3. Değerlendirme
    1.07.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6356 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin beşinci fıkrasında "Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır." hükmü ve 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında "Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır" hükmü mevcut olup bu hükümler mucîbince 07.11.2013 tarihinden itibaren üyelik ve üyelikten çekilme işlemleri artık e-Devlet kapısı üzerinden yapıldığından, sendika üyelik bilgisinin kişiye özel PTT aracılığıyla sağlanan bir şifre ile e-Devlet sistemi üzerinden gerçekleştiği de dikkate alındığında mevcut otomasyon sisteminde bir sendikaya üyeliği bulunan işçinin üyeliği sonlandırılmadan başka sendikaya başvurusunun teknik açıdan mümkün olamayacağı, aksi bir iddianın ise somut ve inandırıcı deliller ile desteklenmesi gerektiği cihetle, bu yönden derece mahkemelerince yeterince inceleme yapılmadığı yönündeki temyiz itirazları yerinde ve isabetli bulunmamıştır.


    2. Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan, 6100 sayılı Kanun'un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durumun sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre dosya kasamına uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi