Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5180
Karar No: 2022/5830
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5180 Esas 2022/5830 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5180 E.  ,  2022/5830 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve davalı Belediye vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 2005-30.04.2015 tarihleri arasında fasılasız olarak Büyükçekmece Belediyesine bağlı farklı taşeron firmalarda kontrolör olarak görev yapmakta iken haksız ve bildirimsiz olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, davacının son brüt ücretinin 2.776,92 TL olduğunu, işyerinde yemek ve yol yardımı olduğunu, davacının çalıştığı süre boyunca dinî ve millî bayramlarda çalıştığını, işyerinde haftanın 6 günü 06.30 - 17.00 saatleri arasında çalıştığını, çalıştığı süre içinde yıllık izinlerinin büyük bir kısmını kullanmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı Belediye vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Belediyeye ait bir personel olmamakla beraber davalı Belediye ile arasında herhangi bir iş sözleşmesinin de bulunmadığını, davacının hizmet alım ihalesi sonucu davalı İdarenin çöp toplama, taşıma ve kent temizliği işini üstlenen diğer davalı ... Madde Yönetimi A.Ş. tarafından istihdam edildiğini, bu sebeple davacının talep ettiği alacakların muhatabı davalı Belediye olmadığından huzurdaki davanın reddinin gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    2. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşme belirli süreli iş sözleşmesi olduğundan davacının başta kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığının açık olduğunu, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı açık olup herhangi bir kabul anlamına gelmemek üzere hak kazansa bile bu durumda söz konusu ödemeden diğer davalının sorumlu olduğunu, zira 6552 sayılı Kanun'un açık olduğunu, söz konusu ödemeden diğer davalı olan Belediyenin sorumlu olduğunu ve bu nedenle bu hususta davalı Şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının davalı işyerinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, 11.09.2014 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 112 nci maddesine yapılan ekleme ile Belediyenin sorumlu kılındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 23.09.2016 tarihli ve 2015/305 Esas, 2016/271 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davalı Belediye Başkanlığı Vekilinin İstinaf Sebepleri
    Davalı Belediye vekili; davacı işçinin hizmet alım ihaleleri çerçevesinde hizmet alınan diğer davalı Şirketin işçisi olduğunu, davacıya talimat verme yetkisinin tamamen diğer davalı Şirkette olduğunu, davacının alacaklarından Belediyenin sorumlu olmadığını, 4857 sayılı Kanun'un 112 nci maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmadığını, davacının diğer davalı tarafından ücretlerinin eksik ödendiği ya da yıllık izinlerinin kullandırılması hususunda Belediyeye herhangi bir şikâyette bulunmadığını, davacı ve davalı tanığının 07.00-16.00 saatleri arasında mesai yapıldığını beyan etmelerine rağmen bilirkişinin mesai saatlerini 07.00-17.00 olarak almasının da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

    2. Davalı ... Madde Yönetimi A.Ş. Vekilinin İstinaf Sebepleri
    Davalı Şirket vekili; dava dilekçesinin zorunlu unsurları taşımadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, zamanaşımı definin nazara alınmadığını, işyerinde fazla mesai yapılmadığını, istisnai olarak fazla çalıştığında ise karşılıklarının ödendiğini, bu hususun davacının banka hesap dökümü ve ihtirazı kayıtsız imzaladığı bordroları ile sabit olduğunu, davacının iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu ve süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı gibi bir an için bu alacaklara hak kazanmış olsa dahi bu alacaklardan 4857 sayılı Kanun'un 112 nci maddesi çerçevesinde diğer davalı Belediyenin sorumlu olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.


    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 18.09.2018 tarihli ve 2017/904 Esas, 2018/1190 Karar sayılı kararı ile
    "... dosya Dairemizde inceleme aşamasında iken aldırılan bilirkişi raporunda davacının bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkukları bulunan aylar ile fazla çalışma ücret tahakkuku olduğu gün ve haftaların olduğu ayların da dışlandığı, anılan raporda kıdem tazminatına ilişkin hesaplamanın doğru olduğu, ihbar ve kıdem tazminatında zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, hizmet akdinin sona erdiği tarih ile davanın açıldığı tarih dikkate alındığında ihbar ve kıdem tazminatı talepleri bakımından zamanaşımı söz konusu olmadığı, izin ücretinde zamanaşımı süresinin de davanın açıldığı tarih itibariyle Borçlar Kanununa göre 10 yıl olduğu ve bu sürenin hizmet akdinin sona ermesiyle başlatılacağı dikkate alındığında izin ücreti bakımından da zamanaşımı söz konusu olmadığı anlaşılmış, ancak anılan rapor ile Dairemizde dinlenen tanık anlatımlarının da nazara alınarak diğer alacak kalemlerine ilişkin dışlama ve ıslahtan sonra süresinde ileri sürülen zamanaşımı defiine göre bilirkişinin yaptığı raporunda hesabın hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak davalı ... Madde Yönetimi A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
    ..." gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Belediye vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 28.01.2021 tarihli ve 2019/2774 Esas, 2021/2696 Karar sayılı kararıyla davalın tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden;
    "İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma ve genel tatil tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
    Dosyanın tetkikinde; 2014 Ekim ile 2015 Ocak-Nisan aylarına ait bordrolarda davacının imzasının bulunmadığı anlaşıldığından belirtilen dönemler için tanık beyanına göre hesaplama yapılıp ödenen tutarların mahsubu yerine hesaplamadan dışlanması hatalıdır." gerekçesiyle bozulmuş ve dava dosyasının kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda dosyada bulunan 2014 Ekim ile 2015 Ocak-Nisan aylarına ait bordrolarda davacının imzasının bulunmadığından bu dönemler bakımından tanık beyanına göre yapılan hesaplamadan ödenen tutarların mahsubu ile sonuca gidilerek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.


    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Belediye vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtayın bozma ilâmı sonrası alınan bilirkişi raporunun eksik değerlendirme ve hatalı hesaplama ile düzenlenmiş olduğunu ve hükme esas alınmasının mümkün olmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; fazla mesai hesaplamasında davacının çay molalarının dikkate alınmadığını ve davacının hizmet süresinin hatalı belirlendiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, bozma sonrası dosyaya bakmakla görevli mahkemenin kim olduğuna ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 ve devamı maddeleri

    3. Değerlendirme
    1.6100 sayılı Kanun'un 371 ve devamı maddelerinde temyiz incelemesi neticesinde bozma sebebi yapılacak hususlar ve bozma kararı üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre Yargıtayın bozma kararı, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin ise dosya, kararı vermiş olan bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, alt derece mahkemesinin kendi vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar verecek olmasıdır. Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince bozma ilâmına uyulduğundan, bundan sonra bozmaya uygun olarak dosyanın esası hakkında yeni bir karar vermesi gerekmektedir.

    2. Somut dosyada; Dairemizin 28.01.2021 tarihli ve 2019/2774 Esas, 2021/2696 Karar sayılı bozma ilâmı ile bozulan karar, ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 18.09.2018 tarihli ve 2017/904 Esas, 2018/1190 Karar sayılı kararıdır. Bu karar, ... 22. İş Mahkemesinin 23.09.2016 tarihli ve 2015/305 Esas, 2016/271 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılarak yeniden verilen esasa ilişkin bir karar olduğundan 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince bozma sonrasında dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta da dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; ancak her nasılsa İlk Derece Mahkemesince, bozma sonrasında davaya bakma görevi ve yetkisi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekirken hukuken bakma imkânı bulunmayan davaya bakılmak suretiyle nihayetinde temyize konu 29.11.2021 tarihli karar ile bozma ilâmına uyularak davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.


    3. Açıklanan nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve Dairemizin 28.01.2021 tarihli ve 2019/2774 Esas, 2021/2696 Karar sayılı bozma ilâmı doğrultusunda yetkili ve görevli ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi tarafından gerekli incelemenin yapılarak usulünce bir karar verilebilmesi için kararın yeniden bozulması gerekmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

    Bozma sebebine göre davacı ve davalı Belediye vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

    Dosyanın (bozma sonrası inceleme yapmakla yetkili ve görevli) ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesine iletilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi