Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7630
Karar No: 2018/1963
Karar Tarihi: 01.03.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/7630 Esas 2018/1963 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, davalılardan işverenin işyerinde geçmiş çalışmalarının tespit edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davalı Kooperatif ile ilgili olarak davacının bazı çalışmalarının tespitine karar vermiş, ancak davalı Ticaret AŞ ile ilgili davayı reddetmiştir. Fer'i müdahil kurum ve Kooperatif vekilleri, kararın bozulması için temyize gitmiştir. Yasa gereği, kararın hüküm fıkraları açık, anlaşılır, uygulanabilir ve gerekçesi ile mantıksal bağlantısı olmalıdır. Ancak mahkemenin kararının gerekçe bölümü ile hüküm fıkrası arasında aykırılık bulunmaktadır. Bu nedenle, fer'i müdahil kurum ve Kooperatif vekillerinin temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298. maddelerine göre, kararın hüküm fıkraları ile gerekçesi arasında uyum, usul ve yasaya uygunluk açısından önemlidir.
21. Hukuk Dairesi         2016/7630 E.  ,  2018/1963 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, dahili davalı Koop. ile Fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 01/08/2003-31/07/2009 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, duruşmanın 18/02/2016 günlü oturumunda tefhim edilen hüküm sonucu ile;
    “1-Davacının davalı ... Tic AŞ hakkındaki davasının reddine,
    2-Davacının dahili davalı 1535 Sayılı ... Kooperatifi hakkındaki davasının kısmen kabulü ile 14/10/2003 - 26/10/2004 tarihleri arasında 432 gün, 27/12/2005-02/04/2006 tarihleri arasında 96 gün olmak üzere toplam 528 gün dahili davalının yanında davacının hizmet akdi ile işçi olarak çalıştığının tespitine,” denilmiş olup gerekçeli kararın gerekçe bölümünde davacının 14/10/2003 tarihinde davalı Kooperatif işyerinde başlayan çalışmalarının Kuruma bildirimlerinin yapılmaya başlandığı 27/12/2004 tarihine kadar bildirilmediği belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 297. ve 298. maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar (hüküm sonucu), esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm sonucu ve gerekçe bölümünün bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 18/02/2016 günlü oturumda tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın gerekçe bölümünün aykırı olduğu duruşma tutanağı ve gerekçeli kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, fer"i müdahil Kurum ile davalı Kooperatif vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 01/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi