Esas No: 2022/5134
Karar No: 2022/5822
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5134 Esas 2022/5822 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5134 E. , 2022/5822 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 22. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalının yüklenicisi nezdinde çalışırken iş sözleşmesinin feshedildiğini, işe iade davasının lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, işe başlatılma başvurusu yaptığını ve yüklenicinin davacıyı işe davet ettiğini; fesihten önceki aynı pozisyon ve koşullarda olmadığından bu davetin ciddi ve samimi olmadığını, yüklenicinin sözde işe davetine ilişkin ihtarname tarihi itibariyle iş sözleşmesinin yeniden feshedilmiş olduğunu, boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklar ile işe başlatmama tazminatının ödenmediğini, son fesih tarihi itibariyle, feshe bağlı gerçekleşen yıllık ücretli izin, ihbar tazminatı ve kıdem tazminatının da hesaplanarak ödenmesi ve işverence yapılan yol ve yemek yardımının giydirilmiş brüt ücret hesabında dikkate alınması gerektiğini belirterek dava dilekçesindeki taleplerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, asıl amacının muvazaalı ilişkiye dayanarak Karayolları Genel Müdürlüğünde kadro almak olduğunu, davacının işe başlama başvurusunun samimi olmadığını, İdareyi mali yönden sorumlu tutma amacına dayandığını, ilk fesihten sonraki dönemde yüklenicinin mevcut ihalesinin bittiğini ve işe iade davasından sonra davacıyı yeni aldığı ihaledeki işyerine davet ettiğini, ancak davacının bu davete icabet etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 10 günlük yasal süre içerisinde işverene işe başlatması için başvuruda bulunduğu, işverenin ise fesih tarihindeki ücretinin güncellendiği ve brüt 3.200,00 TL olduğu belirtilerek aynı görevde ...’ndeki işyerinde işe başlaması için davacıyı davet ettiği, davacının ise bu cevaba rağmen işe başlamadığı, zira davacının ilk fesih tarihindeki çıplak ücretinin brüt 4.244,29 TL olduğu ve işverenin ilk fesihten 2 yıl sonra önceki ücretinden daha düşük ücretle işe başlatmak istemesinin işyeri koşullarında esaslı değişiklik anlamına geldiği ve işçi tarafından kabul edilmediği sürece işçiyi bağlamayacağı, bu sebeplerle ihbar olunan işverenin işe davetininin usulüne uygun ve samimi olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, aralarında hizmet ilişkisi bulunmadığını ve davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca işe başlamada samimi olmayıp işe iade kararının mali sonuçlarından yararlanmaya çalıştıklarını, alt işverence yapılan işe davetin samimi ve usulüne uygun olduğunu, faiz türünün de hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
“...
Davacının iş bitimi nedeniyle sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği, davacının süresi içerisinde işe iade davası açtığı, ... 30. İş Mahkemesine açılan davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın istinaf incelemesinin davalı tarafça istenildiği, Dairemiz tarafından davalı istinafının esastan reddine karar verildiği, bu haliyle işe iade davasında yerel mahkemece; davalı ... müdürlük ile yüklenici firmalar arasındaki iş ilişkisinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak tespiti hususunun kesinleşen yargı kararıyla tartışmasız hale geldiği, buna göre davalı ... müdürlüğün asıl işveren olarak davacının çalışmalarına karşı sorumlu olduğu, bu sorumluluğun davacının tüm parasal haklarına karşı geçerli olduğu ve davalının husumet itirazının yersiz olduğu sonucuna varılmıştır.
...
Somut uyuşmazlıkta, davacının, işe iade davasının kesinleşmesini takiben dava dışı alt işverene süresinde işe başlatılması hususunda müracaat ettiği, dava dışı alt işverenlikçe davalı ... müdürlük ile aralarında ki ihale sürecinin sona erdiği, bu iş yerinde çalıştırmanın mümkün olmadığı, ...Belediyesi yaya kaldırım işinde çalıştırılabileceği, yasal süre içerisinde başvuran işçilerin iş başı yaptırılacağı belirtilmiştir. Görüldüğü gibi davacı işçi tarafından işe başlatılması yönünde ki başvurusuna verilen cevapta işveren işe davet etmemekte yasal süre içerisinde başvuruları beklediğini belirtmektedir. İşçilerce bu başvuru zaten yapıldığından işverenin doğrudan çalışılacak yer, çalışma şartları ve yapılacak iş belirtilerek işe davet etmesi gerekirken, soyut şekilde yasal süre içerisinde başvurulması şeklinde verdiği cevap işe davet olarak nitelendirilemeyeceği gibi samimi de değildir. Bu haliyle davacı işe iade davasının sonucu olan boşta geçen süre ücretiyle işe başlatmama tazminatına hak kazandığı gibi sözleşmenin iş bitimi nedeniyle haksız olarak işveren tarafından feshedilmesinden dolayı ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı, belirlenen hizmet süresine göre hak kazandığı yıllık izinlerinde kullandırıldığının davalı tarafça ispatlanamaması sebebiyle bu alacağında hüküm altına alınmasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Alacaklara işletilen faiz türü doğru olarak belirlenmiştir.
..." gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, aralarında hizmet ilişkisi bulunmadığını ve davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca işe başlamada samimi olmayıp işe iade kararının mali sonuçlarından yararlanmaya çalıştıklarını, alt işverence yapılan işe davetin samimi ve usulüne uygun olduğunu ve faizin de hatalı olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıya husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği ve hüküm altına alınan alacaklara davacının hak kazanıp kazanamadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun "Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları" kenar başlıklı 21 nci maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:
“İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.”
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta; davacının işe iade davasının kesinleşmesini takiben dava dışı alt işverene süresinde işe başlatılması hususunda müracaat ettiği, dava dışı alt işverenlikçe cevaben "davalı ... Müdürlük ile aralarındaki ihale sürecinin sona erdiği ve davcaıyı bu iş yerinde çalıştırmanın mümkün olmadığı, ...Belediyesi yaya kaldırım işinde çalıştırılabileceği, yasal süre içerisinde başvuran işçilerin iş başı yaptırılacağı" belirtilmiştir. Görüldüğü gibi davacı işçi tarafından işe başlatılması yönündeki başvurusuna verilen cevapta işveren işe davet etmemekte, yasal süre içerisinde başvuruları beklediğini belirtmektedir. İşçilerce bu başvuru zaten yapıldığından işverenin doğrudan çalışılacak yer, çalışma şartları ve yapılacak iş belirtilerek işe davet etmesi gerekirken soyut şekilde yasal süre içerisinde başvurulması şeklinde verdiği cevap, işe davet olarak nitelendirilemeyeceği gibi samimi de değildir. Bu hâliyle davacı işe iade davasının sonucu olan boşta geçen süre ücretiyle işe başlatmama tazminatına hak kazandığı gibi ihbar ve kıdem tazminatına da hak kazanır. Belirlenen hizmet süresine göre hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırıldığının davalı tarafça ispatlanamaması sebebiyle bu alacağın da hüküm altına alınmasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
T.H.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.