5. Hukuk Dairesi 2021/6219 E. , 2021/13593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ve davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkin davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararı, Dairemizin 22.12.2015 gün 2015/20170-25184 sayılı kararı ile bozulmuş, yerel mahkemece verilen kısmen direnme kısmen uyma kararının, davacı idare ve davalı ... vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca 17.12.2019 gün ve 2018/5-41 E., 2019/1379 K. sayılı kararla kısmen direnme kararının, bozma kararı gereği inceleme yapıldığından bahisle gerçek bir direnme kararı olmadığı yeni bir hüküm olması nedeniyle hükmün bu yönüyle inceleme görevinin Özel Daireye ait olduğu ve uyulan kısım yönünden de hükmün temyizen incelemesinin Özel Dairece yapılması gerektiğinden bahisle dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiş ve karar düzeltme istemi ret edilmiş olmakla yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk hüküm, Dairemizce yapı bedeli yönünden de bozulmuşsa da; mahkemece yazılı gerekçelerle yapı bedeline hükmedilmemesinde bir isabetsizlik olmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından kısmen direnme kararı yerinde olduğu gibi, arazi niteliğindeki ... Köyü 121 ada 4 parsel sayılı taşınmazın zeminine bozma ilamına uyularak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Davacı idare harçtan muaf olduğu halde yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi,
3-İlk karar gereği hüküm altına alınan bedel ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere üçer aylık vadeli hesaba yatırtılmış olup, son karar gereği hak sahibi olduğu anlaşılan davalıya ödenmesine karar verildiğine göre hüküm altına alınan bedele 14.03.2014 tarihinden son karar tarihi olan 14.06.2016 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru olmadığı gibi;
4-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi"nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)7 nolu bendinin çıkartılmasına, yerine (Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç tayinine yer olmadığına peşin alınan harcın talep halinde yatırana iadesine) cümlesinin yazılmasına,
b)10 nolu bendinin çıkartılmasına,
c)4 nolu bendinin sonuna (işbu bedele 14/03/2014 tarihinden son karar tarihi olan 14.06.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin eklenmesine,
d)Davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin 9 nolu bendinin çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.