Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4288
Karar No: 2022/5783
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4288 Esas 2022/5783 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4288 E.  ,  2022/5783 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Serik 1. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2020 tarihli ve 2019/595 Esas, 2020/214 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2020 tarihli ve 2020/2132 Esas, 2020/1869 Karar sayılı kararı ile Mahkeme hükmünün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 17.01.2006 tarihinden iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği 29.09.2015 tarihine kadar davalı Şirket bünyesinde Alt Yapı İşletmeler Müdürlüğü Belek 2 Arıtma Tesisinde elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, açılan dava sonucunda davacının işe iadesine ve mali sonuçlarına karar verildiğini, davalı Şirkete başvuruda bulunulduğunu, işe başlatılmadığını ve işe iade kararına bağlı tazminatlarının ve kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini, ... 3. İcra Dairesinin 2017/2867 Esas sayılı takip dosyası ile alacakları yönüyle takip başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve 5 aylık ücret tutarındaki işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsiline, davalı tarafından ... 3. İcra Dairesinin 2017/2867 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın da iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

    2. Bölge Adliye Mahkemesince; davacının hem alacağın tahsilini hem itirazın iptalini talep edemeyeceği ve bu sebeple davacıya talebinin açıklattırılması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmesi üzerine, davacı vekili alacağın tahsilini talep ettikleri yönünde beyanda bulunmuştur.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki yönünden itirazları olduğunu, davacının talep ettiği yolluk, ikramiye ve izin ücreti alacağının zamanaşımına uğradığını, davacının yasal süre içerisinde işe iade başvurusunda bulunmadığını, davacının başvurduğu tarih itibarıyla başka bir işyerinde çalışıyor olmasına rağmen işe iade tazminatı almak üzere işe iade başvurusunda bulunduğunu, davalı tarafından işe başlatmak üzere davet edildiği hâlde davacının bu davete icabet etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan kanıtlara ve alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı ve yıllık izin ücreti talepleri hüküm altına alınmıştır.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirket personel servisi hizmeti vermesine ve esaslı bir değişiklik olmamasına rağmen görev yeri değişikliğini kabul etmemesi üzerine davacının iş sözleşmesinin 29.09.2015 tarihinde haklı olarak feshedildiğini, zamanaşımı definde bulunduklarını, yıllık izinlerin ödendiğine ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğunu, davacının davasını usule uygun şekilde ıslah etmediğini, itirazın iptaline konu icra takibinde talep edilen alacak miktarını aşacak şekilde karar verilmesinin mümkün olmadığını ve davacının başka bir işyerinde çalışmasına rağmen işe iade davası açtığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Davacının iş sözleşmesinin feshi üzerine feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davası açmış, açılan dava sonunda Yargıtay tarafından davanın kabulüne 4 aylık boşta geçen süre ücretinin ve 5 aylık işe başlatmama tazminatına karar verilmiştir.
    Kesinleşen işe iade kararı sonrasında davacı süresinde işe iade talebiyle işverene başvurmuş ancak savunulduğunun aksine işe davet edilmemiştir. Bu suretle davacı kıdem ve ihbar tazminatı ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine hak kazanmıştır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı ya da karşılığının ödendiği hususunda da ispat külfeti davalı tarafta olup, imzalı yıllık izin defteri ve eş değer belge ile kanıt yükü yerine getirilememiştir.
    Davacı 10 yıl çalışmış olup 52 günlük yıllık izin talebi karşısında isticvap lüzumu da bulunmamaktadır. Hesaba yönelik de bir itiraz yoktur.
    ..." gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasında, davacı işçinin işe iade kararı sonrasında işe başlatılma talebinde, davalı işverenin de işe davetinde samimi olup olmadıkları, buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve dava konusu yıllık izin ücreti alacağının hesabına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 21 inci maddesi.

    2. 4857 sayılı Kanun'un 53 üncü, 54 üncü ve 57 nci maddeleri.

    3. 4857 sayılı Kanun'un "Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti" kenar başlıklı 59 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
    "İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar."

    4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Taleple bağlılık ilkesi” kenar başlıklı 26 ncı maddesi.

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Dosya kapsamına göre davacı, dava dilekçesinde 52 günlük kullandırılmayan yıllık izin ücretini talep etmiş, davalı yargılama sırasında davacıya fesih tarihinden sonra yıllık izin ücretinin ödendiğine dair 2015 yılı Aralık ayı hesap pusulası ve ekinde 15.11.2016 tarihli havale dekontu sunarak davacının yıllık izin ücreti alacağının kalmadığını savunmuştur.

    3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının bakiye 104 günlük izin hakkı olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin 26 gün izin karşılığı olduğu ve karşılığı ödenen bu sürenin düşülmesi ile 78 gün izin hakkı kaldığı, ancak taleple bağlı kalınarak 52 gün üzerinden hesaplama yapıldığı gerekçesiyle ödeme belgelerinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.

    4. Davacının dava dilekçesinde 52 gün kullanmadığı izin hakkı olduğunu belirtmesi karşısında, başkaca kullanmadığı yıllık izni olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, fesih ile muaccel hâle gelen yıllık izin ücretinin 52 gün üzerinden hesaplanması ve davalı tarafından ödenen miktar mahsup edilerek bakiye yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi