Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18620 Esas 2015/4642 Karar Sayılı İlamı

Sanık ..."nın TCK"nun 204/1, 43, 62 maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17.02.2011 tarihli ve 2010/357 esas, 2011/50 sayılı karar lehine ve aleyhine vaki temyiz istemi üzerine iade-onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.04.2013 tarih ve 2011/277394 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 15.06.2015 tarih ve 2015/1317 Esas, 2015/2560 sayılı kararıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine anılan Kanun"un 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 15.06.2015 tarih ve 2015/1317 Esas, 2015/2560 sayılı kararının resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin (2) numaralı kısmının KALDIRILMASINA,
Sanık hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın üç ayrı taşınmazında pamuk ekmediği halde, pamuk ektiğini beyan ederek köy muhtarlığından onaylı resmi belge düzenlettiği ve bu belgeyi kullanarak 30.03.2010 tarihinde Sarayköy İlçe Tarım Müdürlüğünden prim ödemesini talep etmek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; sanığın arazi bilgilerine ilişkin belge ve çiftçi kayıt formu düzenlendiği sırada yalan beyanda bulunması karşısında eylemin resmi belge tanzimi sırasında yalan beyan suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi;
Kabule göre de;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.