11. Hukuk Dairesi 2019/2708 E. , 2019/5107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Yalova 1. Asliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05/10/2017 tarih ve 2017/362-2017/454 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı müflis banka vekili ve davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki internet bankacılığı şifresinin ele geçirilerek hesabından bilgisi, rızası ve talimatı olmaksızın 50.000,00 TL para çekildiğini, yapılan işlemden davalı bankanın tamamen kusurlu olduğunu ileri sürerek 50.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 21/01/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı müflis banka vekili; dava konusu paranın davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, taraflar arasında ibraname, feragat ve muvafakata dair sözleşmelere göre davacının faiz talebinden de feragat ettiğinin kabul edilebileceği, dava açılışından sonra davacıya ödeme yapıldığı gözetildiğinde davanın açılışına davacının sebebiyet vermediği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hükmolunan vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı Müflis Banka vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilir.
Mahkemece, davacı mudinin talimat veya rızası olmaksızın mevduatının dava dışı şahıs hesabına aktarıldığı, aktarılan bedelin yargılama sırasında davalı Banka tarafından davacı mudiye aynen iade edilmesi üzerine tarafların birbirlerini ibra ettikleri, böylece eldeki davanın konusuz kaldığı, davacının bu nedenle davanın açılmasına bizzat sebebiyet vermediği gerekçesiyle yukarıda anılan Kanun hükümüyle aynı doğrultuda olmak üzere, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de anılan hüküm ve kabule aykırı olarak davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı taraf yararına bozulması gerekmiş; ancak, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının HÜKÜM bölümünde yer alan “yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına...” ibaresinin karardan çıkartılarak yeni bir bent halinde “davacı tarafından karşılanan bilirkişi ücreti ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 423 TL yargılama giderinin davalı Bankadan tahsiline” ibaresinin eklenmesine, davacı hakkında verilen kararın DÜZELTİLMİŞ BU HALİYLE ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, davalı Müflis Banka"dan harç alınmasına yerolmadığına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.