Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2383
Karar No: 2020/5014
Karar Tarihi: 13.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2383 Esas 2020/5014 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar mirasbırakanları İbrahim'e ait olan taşınmazların muvazaalı bir şekilde rıza-i taksim işlemi ile paylaşıldığını ve davalıların kendilerine verilen taşınmazları yine muvazaalı olarak sattıklarını iddia etmişlerdir. Ancak mahkeme, mal kaçırma iddiasının kanıtlanamaması sebebiyle davanın reddine karar vermiştir. Kararda, davacılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar verilirken, vekalet ücreti ile ilgili olarak da müteselsil sorumluluk sebebiyle tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. fıkrası ve 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2018/2383 E.  ,  2020/5014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS



    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakanları ...ile davalı ...’nin ( mirasbırakan İbrahim’in ablası ) kendi mirasbırakanları ...’tan intikal eden taşınmazlarla ilgili 22.12.2003 tarih ve 5196 yevmiye no’lu rıza-i taksim işlemi yaptıklarını, bu kapsamda 927 ada 6 sayılı parseldeki 373/2400 payın mirasbırakanları İbrahim’e, 2 ada 6, 1203 ada 5, 6 ve 7 sayılı parsellerin ise davalı ...’ye düştüğünü, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalı ...’nin kendine verilen taşınmazları diğer davalılara muvazaalı olarak sattığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı ..., iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davacıların mirasbırakanı İbrahim’e verilen yerin çok değerli olduğunu, kaldı ki rıza-i taksim de bedel ve miktar farkı gözetilmediğini, paylaşmanın mutlak eşitlikle yapılmasının gerekmediğini, taksim işleminde muvazaa bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar, tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetli olarak çekişmeli taşınmazları satın aldıklarını belirterek haklarındaki davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, mal kaçırma iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.10.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen bir kısım davalılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzerine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. fıkrasında; ‘’ Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur. ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir.
    Davacılar tarafından, ilk işlem ( 22.12.2003 tarihli rıza-i taksim işlemi ) ve sonraki işlem yönünden ( dava konusu taşınmazların davalılar Habip ve Rıdvan’a satışına ilişkin 07.08.2015 tarihli satış işlemi ) muvazaalı devirler yapıldığı iddiasına dayanılmış, mahkemece ilk işlem yönünden muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İkinci işlem yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmasına da gerek kalmamıştır. O halde, tüm davalılar yönünden ret sebebi ortaktır. Bu durum gözetilmeden davalı ... ile davalılar Habip ve Rıdvan lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; İlk derece mahkemesine ait hükmün 6. ve 7. fıkralarının hükümden tümden çıkarılmasına, yerine ‘’ 6- Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden 44.048,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine ‘’ cümlesinin eklenmesine, 8. fıkranın da 7. fıkra olarak teselsül ettirilmesine, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi