Esas No: 2020/2217
Karar No: 2021/6870
Karar Tarihi: 23.12.2021
Danıştay 8. Daire 2020/2217 Esas 2021/6870 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2217
Karar No : 2021/6870
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ... ve 2- ... (kendi adlarına asaleten ... ve ...'ye velayeten)
3- ... 4- ...
5- ... 6- ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların yakını olan ...'nin, 11.08.2013 tarihinde, Şanlıurfa İli, Bozova İlçesi, Atatürk Baraj Gölü'nde boğularak hayatını kaybetmesinde davalı idarelerin hizmet kusurlarının bulunduğundan bahisle davacı ... için 1.000 TL ve davacı ... için 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL maddi ve davacı ... için 70.000 TL ve davacı ... için 70.000 TL, diğer davacılardan her biri için 30.000 TL olmak üzere toplam 320.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; davacıların yakını olan ...'nin, 11.08.2013 tarihinde Şanlıurfa İli, Bozova İlçesi'nde, ... isimli işletmede, arkadaşları ile birlikte serinlemek için girdiği Atatürk Baraj Gölü'nde boğularak hayatını kaybettiği, olaya ilişkin olarak başlatılan adli soruşturmada, Adana Adli Tıp Kurumu'nun, ... tarih ve ... sayılı otopsi raporu ile ölüm sebebinin boğulma olduğunun belirlenmesi neticesinde, Bozova Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ... tarih ve ... sayılı kararı ile Karar Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar verildiği, dolayısıyla davacılar tarafından en geç bu tarih itibariyle kesin ölüm sebebinin boğulma olduğunun öğrenildiği, bu şekilde ölüm olayının boğulmadan kaynaklandığını kesin olarak öğrenen davacılar tarafından, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içerisinde idareye herhangi bir başvuru yapılmadığı gibi dava da açılmadığının anlaşıldığı, bu itibarla başvuru ve dava açma süresi sona erdikten çok sonra davacılar tarafından, 07.08.2018 tarihinde davalı idarelere yapılan başvuruların ise, sona ermiş bulunan başvuru veya dava açma süresini canlandırmayacağı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, Bozova Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ... tarih ve ... sayılı karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediği, bu sebeple müteveffanın ölüm nedeni ve eylemin idariliğinin kesin olarak bilinemediği, ölüm sebebinin ve olayın idariliğin öğrenilmesi üzerine süresi içerisinde davalı idarelere başvuruda bulunulduğu, idarelerin olayda sorumluluklarının bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının açıklama eklenerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasında; “İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konuda işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği taktirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde dava açılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar yakını ...'nin 11.08.2013 tarihinde, Şanlıurfa İli, Bozova İlçesi, Atatürk Baraj Gölü'nde boğularak hayatını kaybettiği, Adli Tıp Kurumu'nun tanzim etmiş olduğu ... tarih ve ... sayılı otopsi raporunda kişinin suda boğulma neticesinde ölüm olayının gerçekleştiğinin belirtildiği, Bozova Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ... tarih ve ... sayılı kararında, Adli Tıp Kurumu raporuna istinaden müteveffanın ölümünde direkt olarak etki eden ve kusur izafe edilebilecek somut bir veriye veya kişiye ulaşılamadığı ve ölümün suda boğulma neticesinde gerçekleşmesi nedeniyle olayla ilgili olarak kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davacılar tarafından 07.08.2018 tarihinde DSİ Genel Müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçeyle ve 17.08.2018 tarihinde de Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı kayıtlarına giren dilekçeyle davalı idarelere 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi hükümleri uyarınca başvuruda bulunulduğu, başvuruların DSİ tarafından 25.09.2018 tarihinde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca da zımnen reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacılar tarafından Savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendilerine tebliğ edilmediği ve bu nedenle ölüm sebebinin ve eylemin idariliğinin öğrenilemediği belirtilmişse de, yukarıda özetlenen Savcılık kararında eylemin idariliğini ortaya koyan herhangi bir belirlemenin mevcut olmadığı, bu itibarla anılan kararın tebliğ edilmediğine yönelik iddianın eylemin idariliğini öğrenme tarihine etki edecek nitelikte olmadığı, davacılar tarafından eylemin idariliğini öğrendiklerini gösterecek başka bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı, öte yandan, davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yapılan başvurunun 17.08.2018 tarihinde idarenin kayıtlarına girdiği, dolayısıyla söz konusu idare yönünden her halükarda olaydan itibaren işleyen beş yıllık sürenin de dolmuş olduğu sonucuna varılmış olup, temyizen incelenen kararın bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin bu açıklamayla reddi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 23/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.