14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/262 Karar No: 2019/7837
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/262 Esas 2019/7837 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, paydaşı olduğu taşınmazın 1/2 payını davalının satın alması üzerine tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep ediyor. Davalı, taşınmazda rıza-i taksim bulunduğunu ve taşınmazın davacının bilgisi dahilinde alındığını savunuyor. Mahkeme ilk aşamada davacının talebini kabul ediyor. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında yapılan yeniden yargılama sonucunda davanın reddine karar veriliyor. Davacı vekilinin temyiz itirazları reddediliyor. Vekalet ücreti hesaplaması konusunda yapılan yanlışlıklar sebebiyle hüküm bozuluyor. Kararda, önalım hakkına ilişkin kanun maddeleri olan 6302 sayılı Kanun'un 35. maddesi ve ilgili mevzuata atıfta bulunuluyor.
14. Hukuk Dairesi 2019/262 E. , 2019/7837 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.11.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 18.10.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.11.2019 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 5280 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını davalının satış yoluyla 17.12.2009 tarihinde edindiğini, dava konusu payın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı, taşınmazın iyiniyetli olmayan davacının bilgisiyle edinildiğini, taşınmazda rıza-i taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazda fiili taksim bulunmadığı ve önalım hakkının koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı vekillerinin temyizi üzerine dairemizin 24.01.2017 tarihli 2016/16970 Esas 2017/540 karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2) Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin resmi satış bedeli olan ve harçlandırılan 300.000,00 TL üzerinden hesaplanması gerekirken mahkemece yapılan keşif sonucu bilirkişi tarafından belirlenen 533.262,00 TL üzerinden hesaplanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.