Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/13967
Karar No: 2021/6809
Karar Tarihi: 23.12.2021

Danıştay 10. Daire 2016/13967 Esas 2021/6809 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/13967
Karar No : 2021/6809

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
...
6- ...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı / ...
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. ...

İSTEMİN_KONUSU : Davacılar tarafından, 31/05/2011 tarihinde Artvin ili, Hopa ilçesinde meydana gelen toplumsal olaylar sırasında kolluk görevlilerinin orantısız güç, yoğun ve ölçüsüz göz yaşartıcı gaz kullandığından bahisle müdahale edilen grup içerisinde bulunan yakınları ...'nun fenalaşarak hastaneye kaldırıldıktan sonra vefat etmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek davacılardan eş ... için 75.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi; oğul ... için 40.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi; kız ve erkek kardeşler olan diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 25.000,00'er TL manevi olmak üzere toplam 115.000,00 TL maddi ve 300.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, ...İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; yakınlarının içinde bulunduğu grubun barışçıl bir amaçla toplandığı, yapılan eylemin anayasal güvence altında olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; kolluk tarafından kullanılan göz yaşartıcı gazların chlorobenzylidene malononitrile (CS) ve oleoresin capsicum (OC) etken maddesine sahip olduğu ve bu kimyasalların Kimyasal Silahların Geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme'ye göre kimyasal silah kategorisinde yer aldığı; kimyasal gaz kullanılması için mevzuatta aranan hiçbir nedenin olayda mevcut olmadığı; olay günü zorunlu olmadığı halde kolluk görevlilerince ölçüsüz ve yoğun olarak kimyasal gaz kullanıldığı; ...'nun vefatıyla ilgili olarak Adli Tıp Kurumunca ve Türk Tabipler Birliğince hazırlanan raporlarda, ölümle kimyasal gaza maruz kalma arasında nedensellik bağı bulunduğunun ortaya konulması sebebiyle davalı idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Başbakan'ın ilçe merkezine intikalinden önce bazı kişi ve gruplarca miting düzenleyen parti aleyhine sloganlar atıldığı ve bu eylemci grubun Arhavi istikametinden Sarp istikametine doğru akan sahil yolunun ev, apartman ve iş yerlerinin bulunduğu tarafında güvenliği ve asayişi sağlamak üzere konuşlandırılmış bulunan çevik kuvvet polislerini taşladığı, çevik kuvvet polislerinin de saldırıda bulunan ve taş atan gruplara karşı müdahalede bulunduğu, göz yaşartıcı gaz bombası atarak onları püskürttüğü, kaçan saldırganların apartman ve iş yerlerinin aralarında bulunan ara sokaklara girerek bir süre oyalandıktan sonra yeniden toparlandığı ve çevik kuvvet polisleri üzerine tekrar taş attığı, bu eylemler esnasında ... isimli kişinin hayatını kaybettiği, ölüm nedeni ile ilgili olarak Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporlara göre, şahsın vücudunda ölümle müessir olabilecek darp ve cebir izine rastlanılmadığı, kronik kalp damar hastalığı bulunan kişinin ölümünün, kendisinde mevcut kalp damar hastalığının olayın efor ve stresi ile aktif hale geçmesi sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiği, bu nedenle kolluk görevlilerinin müdahalesi ile ölüm arasında nedensellik bağı kesildiğinden temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacıların yakını ...'nun vefat ettiği olayla ilgili olarak 13 kolluk görevlisi hakkında kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma suçundan .... Ağır Ceza Mahkemesinin E:...sayılı dosyasında ceza yargılaması bulunduğu ve karar tarihi itibarıyla yargılamanın devam ettiği anlaşılmakla birlikte, gereği görüşüldü:

A) Temyiz İstemine Konu İdare Mahkemesi Kararının, Davanın Reddine İlişkin Kısmı İle Reddedilen Manevi Tazminat Miktarı Üzerinden Davalı İdare Lehine Maktu Vekalet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın anılan kısımları usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B) Temyiz İstemine Konu İdare Mahkemesi Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Miktarı Üzerinden Davalı İdare Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam eden "Kararın bozulması" başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında, temyiz incelenmesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinde; "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7nci maddenin ikinci fıkrası, 9uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir" hükümleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılmakta olan dava, 115.000,00 TL maddi ve 300.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davanın reddine ve reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan 11.950,00 TL, reddedilen manevi tazminat yönünden ise duruşmalı olarak takip edilen davalar için maktu olarak belirlenen 1.500,00 TL olmak üzere toplam 13.450,00 TL vekâlet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli bir kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında ise, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarife'nin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarife'nin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, manevi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurularak davalı idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilirken; maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmalı olarak takip edilen davalar için 1.500,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "13.450,00 TL" ibaresinin (maddi ve manevi tazminat istemleri için hükmedilecek vekâlet ücreti miktarının toplamına isabet eden) "3.000,00 TL" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların reddedilen maddi tazminat yönünden aleyhlerine hükmedilen nispi vekâlet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararının, hüküm fıkrasında yer alan "...TL" ibaresinin "...TL" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2021 tarihinde temyize konu Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmı ile reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :

Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi nedeniyle davalı idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam eden "Kararın bozulması" başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasındaki, temyiz incelemesi sonunda düzeltilmesi mümkün karardaki maddi yanlışlık kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi