14. Hukuk Dairesi 2018/5586 E. , 2019/7836 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ot bedelinin tahsili, birleştirilen dava ile ot bedelinin tahsilinin talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; men"i müdahale talebine ilişkin hüküm onandığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının tazminat talebinin kabulüne dair verilen 25.04.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.11.2019 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başladı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı, kadimden bu yana kullandığı meraya davalının hayvanlarını otlatmak suretiyle elattığını, Dairemizin denetiminden geçerek kesinleşen karar uyarınca da daha öncesinde aynı yere ilişkin elatmanın önlenmesine yönelik verilen kararın infazının yapıldığını, davalı köy hayvanlarının otlatılması nedeniyle 50.000,00TL zarara uğradıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve 50.000,00TL ecrimisil bedelinden şimdilik 9.000,00TL bedelin alınmasını istemiştir.
Davalı, taşkınlığın bulunmadığını, dava konusu meranın taraflarına ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kesin hüküm nedeniyle reddine, ecrimisil isteminin kabulüne dair verilen karar Dairemizin 16.06.2015 tarihli, 2015/7662 Esas - 2015/6726 Karar sayılı ilamı ile "...çekişme konusu yerin davacının kadim merası olduğu Arpaçay Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/145 Esas, 2003/131 Karar sayılı ilamından da anlaşılmaktadır. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ile uygulanacak kanun hükümlerini belirlemek HMK"nın 33. maddesi gereği hakimin görevidir. Ecrimisil, 08.03.1950 günlü ve 22/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre haksız eylemden doğan bir işgal tazminatıdır. Meraların haksız kullanılması nedenine dayanılarak yararlanma hakkı bulunan köy veya belediye ot bedelinin, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Davacı köy, bu davada davalı taraftan ecrimisil talep etmiş ise de meradan yararlanma hakkına dayanarak ancak ot bedeli istemine hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle, davacı köy yararına ecrimisil bedeline hükmedilmiş olması doğru görülmemiş..." gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmadan sonra birleştirilen dava ile davacı tarafından 127.000,00TL ot bedelinin tahsili dava ve talep edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl dava açısından; müdahalenin men"i talebi hakkında verilen hükmün Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 2015/7662 Esas 201576726 Karar sayılı ilamı ile onandığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının tazminat talebinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 9.000,00 TL ot bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava açısından; davacının tazminat talebinin kabulü ile 127.000,00TL ot bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür ve hüküm bir bütündür.
Somut olaya gelince; mahkemece elatmanın önlenmesi hakkında verilen hükmün Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2015/7662 Esas - 2015/6726 Karar sayılı ilamı ile onandığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle, Dairemizin bozma kararından sonra hüküm tekrarı ile yeniden bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Bu durum HMK"nın 297. maddesine aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelemeye yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.