Hukuk Genel Kurulu 2016/496 E. , 2016/574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “kar mahrumiyeti ve cezai şart tazminatı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 17.04.2012 gün ve 2011/273 E., 2012/80 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 10.12.2012 gün ve 2012/12282 E., 2012/18772 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili; davalı tarafın 24/11/2005 tarihinde imzalamış olduğu sözleşme ile müvekkilin bayiliğini yaptığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme süresinin ilk gaz alım tarihinden başlamak üzere 5 yıl olduğunu, davalının gönderdiği ihtarname ile kira sözleşmesinin sona erdiği gerekçe gösterilerek süresinden önce bayilik sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, davalının fesih gerekçesinin haksız olduğunu ve müvekkili şirketin zarara uğradığını belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL kar kaybı ve 15.000,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 30.000,00 TL’nin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin müvekkil şirket tarafından haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini, bu itibarla cezai şart ve kar mahrumiyeti taleplerinin yerinde olmadığını, bayilik sözleşmesinin 32. maddesine göre, bayinin sözleşmeye aykırı davranışı sebebi ile İpragaz’ın sözleşmeyi feshetmesi halinde kar mahrumiyetinin talep edilebileceğinin hükme bağlandığını, bu bakımdan sözleşme müvekkil tarafından feshedilmiş olduğundan kar mahrumiyetinin talep edilemeyeceğini, bununla birlikte yine sözleşmenin 33. maddesinde bayinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeni ile sözleşmenin feshine sebep olması halinde cezai şart talep edilebileceğinin yer aldığını, bayilik sözleşmesine aykırı bir durumun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 32. ve 33. maddesinde yer alan cezai şart hükümlerinin bayinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle İpragaz A.Ş.’nin sözleşmeyi feshetmesi haline taalluk ettiği, oysa sözleşmenin davacı tarafından feshedilmediği, bu nedenle cezai şart isteminin yerinde olmadığı, bunun yanında sözleşmenin 32. ve 33. maddesinde mahrum kalınan kar da değerlendirilmiş ise de, akdedilen sözleşmenin 5 yıl süreli olup bayinin bu 5 yıllık süreyi şartsız olarak kabul ettiği ve sözleşmenin sona ermesinden evvel feshin gerçekleştiği anlaşıldığından kalan süre için kar mahrumiyeti istenebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki sözleşmenin 33. maddesinde bayiinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde 32. maddede yer alan yükümlülükten (mahrum kalınan kar karşılığı tazminat) ayrı olarak cezai şart da talep edilebileceği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu durumda Mahkemece davalının sözleşmeyi fesihte haksız olup olmadığı üzerinde durulup tartışılarak haksız fesih halinde kar mahrumiyetinden ayrı olarak cezai şart da istenebileceği gözetilmeksizin sözleşme hükümlerinin yorumlanmasında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, 04.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.