Esas No: 2020/6758
Karar No: 2022/5289
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/6758 Esas 2022/5289 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçundan yargılandı. Mahkeme, sanığın mağdur ve katılana yönelik tehdit eyleminin kanuna uygun olarak saptandığını ve doğru olarak nitelendirildiğini belirtti. Sanığın hakaret suçu için şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle düşme kararı verildi. Sanık, yaralamadan beraat etti. Sanığın hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurusunda, yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğu, bu nedenle sanık müdafisinin temyiz talebinin reddine karar verildi. Sanık hakkındaki beraat kararının gerekçesine yönelik yapılan temyiz başvurusu da reddedildi ve hükümler onandı.
5320 sayılı Yasan'ın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca, hakaret suçu için düşme kararı verildi. Sanık, mağdur ve katılana yönelik tehdit eylemi için TCK'nın 43/2 ve 43/1. maddeleri ayrı ayrı uygulanmak suretiyle cezanın artırılması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, düşme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
A) Sanık hakkında mağdur ... ve katılan ...’ya yönelik kasten yaralama ile mağdur ... , katılanlar ... ve ...’ya yönelik hakaret suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu anlaşıldığından, sanık ... müdafisinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B) Sanık hakkında katılan Selahattin Karasu’ya yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat hükmünün temyizinde;
Sanık müdafisinin temyizinin, sanık hakkındaki ‘beraat’ kararının gerekçesine yönelik olmadığı ve kararı temyiz etmesinde de hukuki yarar bulunmadığından, 5320 sayılı Yasan'ın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, sanık ... müdafisinin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
C) Sanık hakkında tehdit suçundan mahkûmiyet kararıyla, hakaret suçundan verilen düşme kararına yönelik temyizde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a) Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın, mağdur ve katılanlara yönelik bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda tehdit eylemini gerçekleştirmesi karşısında, TCK'nın 43/2 ve 43/1. maddeleri ayrı ayrı uygulanmak suretiyle cezanın artırılması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
b) Sanık hakkında hakaret suçundan, şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşme kararının da yerinde olduğu,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafisinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 17/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.