22. Hukuk Dairesi 2012/11053 E. , 2013/1530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacının, davalı işverene ait işyerinde 03.03.2007 tarihinde işe başladığını,02.07.2007 tarihine kadar Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirim yapılmadığını, davacının ücretlerinin sürekli olarak bir ay gecikmeli şekilde ödendiğini, işyerindeki çalışma şartlarının ağır ve verilen yemeğin de kalitesiz olduğunu ve işçilik ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeplerle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, fazla çalışma ücretler ile eksik ücret alacaklarının, faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 20.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırmıştır.
Davalı vekilini; davacının 02.07.2007 tarihinde işe başladığını, 09.03.2010 ve 10.03.2010 tarihlerindeki devamsızlıkları sebebi ile iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, yapılan ihtara cevap vermediğini, işyerinde üçlü vardiya uygulaması olduğunu, yıllık ücretli izinlerini ve hafta tatillerini kullanmış olduğunu, işyerinde resmi tatil günlerinde çalışma yapılmadığını ve davacının ücret alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği, fazla çalışma yapıp yapmadığı.hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da tanınmıştır.
4857 sayılı Kanun"un 24/11-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
Bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ayni yardımların yerine getirilmemesi de (erzak yardımı, kömür yardımı gibi) bu madde kapsamında değerlendirilmeli ve işçinin haklı fesih imkanı kabul edilmelidir.
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi işçinin sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da işçinin haklı fesih imkanı vardır.
Somut olayda, davacının 02.07.2007-08.03.2010 tarihleri arasında iki yıl altı ay yirmiiki gün, boya bölümünde işçi 24,30 TL ücretle çalıştığı, davacının 08.03.2010 tarihli ihtarname ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bildiriminin geç yapıldığı, ücretlerinin bir ay geçikmeli ödendiği, kötü şartlarda çalıştırıldığı, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediği sebepleriyle iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshettiğini ileri sürdüğü, davalının, iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı olarak feshedildiğini iddia ettiği anlaşılmış olup, mahkemece, işçinin banka kayıtlarını delil listesinde göstermediği, ücretlerin gecikmeli olarak ödendiğinin, buna bağlı olarak işçinin haklı sebeple fesih şartlarının oluştuğunun ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davacının delil listesinde bulunmasına rağmen ücret bordroları getirtilerek ücretlerin zamanında ve tam olarak ödenip ödenmediğinin araştırılmadığı, dinlenen davacı tanıklarının başka bölümlerde çalıştıkları ve beyanları arasında çelişki bulunduğu sebebiyle ifadelerine itibar edilmemiş ise de, davacının aynı bölümde çalıştıklarını belirttiği ... ve ... isimli tanıkların dinlenmediği ortadadır. Hal böyle olunca, işçinin haklı sebeple fesih iddiası yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.
Öte yandan, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma olduğunun ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma olduğu yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Dosya içeriğinden, davacının 01.09.2009-18.09.2009 tarihleri arasında raporlu olduğu, 19.09.2009-22.09.2009 tarihleri arasında bayram tatili sebebiyle işyerine giriş çıkış yapılmadığı, 23.09.2009-05.11.2009 tarihleri arasında haftada altı gün günde sekizer saat çalışıldığı, 06.11.2009-22.11.2009 tarihleri arası yıllık izin kullanıldığı, 23.11.2009-30.11.2009 tarihleri arası bayram tatili sebebiyle giriş çıkış yapılmadığı, 02.12.2009-04.12.2009 tarihleri arası ücretli izin sebebiyle giriş çıkış yapılmadığı, 05.12.2009-07.03.2010 arası haftada altı gün, günde sekizer saat çalışıldığı, bu dönem içinde 28-29 ekim 2009 ve 01 Ocak 2010 tarihlerinde resmi tatillerde çalışma olmadığı, dosyaya sunulan işyeri giriş-çıkış kayıtlarından anlaşılmış olup. mahkemece işyeri giriş çıkış
kayıtlarının sunulduğu dönemler için fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddi doğru ise de, işyeri giriş-çıkış belgelerinin sunulmadığı dönemler için davacının aynı bölümde çalıştıklarını belirttiği dinlenmeyen tanıkları dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, işyeri giriş-çıkış belgelerinin sunulduğu dönemlerde yapılan çalışmanın tüm çalışma dönemi içinde geçerli olduğuna ilişkin yanlış yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.