Esas No: 2016/16012
Karar No: 2021/6973
Karar Tarihi: 27.12.2021
Danıştay 10. Daire 2016/16012 Esas 2021/6973 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/16012
Karar No : 2021/6973
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : Kendileri için asaleten çocukları ...,
...ve ...için velayeten;
1- ...
2- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DİĞER DAVALI : ...Sulama Birliği
İSTEMİN_KONUSU : Taraflarca; davacıların çocuğu ve kardeşleri olan ...'ın 07/08/2012 tarihinde Van ili, Muradiye ilçesi, ...Köyü'nde sulama kanalı için tahliye deposunun yanında kazılan çukura düşmek suretiyle boğulması olayında davalı idarelerin ağır hizmet kusurlarının olduğu, kazılan çukurun kapatılmadığı, güvenlik önlemlerinin alınmadığı ileri sürülerek toplam 108.020,85 TL maddi, 230.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, .... İdare Mahkemesince maddi tazminat istemlerinin 51.985,42 TL'lik kısmı ile manevi tazminat istemlerinin 90.000,00 TL'lik kısmının kabulü yolunda verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın; aleyhlerinde olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :
I- Davacılar tarafından; İdare Mahkemesince hükmedilen tazminat tutarlarının maddi ve manevi zararları karşılamadığı, hükmedilen manevi tazminatın duyulan elem, acı ve ızdırabı karşılamadığı, müterafik kusur indirimi yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve temyize konu kararın redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
II- Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından; davanın süresinde açılmadığı, devir sözleşmesinden sonra sulama işini yürütme görevinin devralan sulama birliğine ait olduğu ve bu nedenle bakılan davada hasım mevkiinde olmamaları gerektiği, mahallinde keşif yapılarak kusur durumunun bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiği, İdare Mahkemesince hükmedilen tazminat tutarlarının yüksek olduğu, meydana gelen olay nedeniyle idarelerine kusur ve ihmal isnat edilemeyeceği, idari faaliyet ile zarara konu olay arasında nedensellik bağı bulunmadığı ve temyize konu kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
A) Temyiz İstemine Konu İdare Mahkemesi Kararının Maddi ve Manevi Tazminat İstemlerinin Kısmen Kabulü Kısmen Reddi Yönünden İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B) Temyiz İstemine Konu İdare Mahkemesi Kararının, Maddi Tazminat İsteminin Reddedilen Kısmı Nedeniyle Davalı İdare Lehine Hükmedilen Vekâlet Ücreti Yönünden İncelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesi, 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve temyize konu kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." kuralı yer almaktadır.
Dava, toplam 108.020,85 TL maddi, 230.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesi'nce, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve hüküm altına alınan miktar üzerinden maddi tazminat için 6.068,40 TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine, reddedilen maddi tazminat için ise 6.513,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelerden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne verilmesine karar verildiği görülmektedir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretinden daha fazla bir meblağa vekâlet ücreti olarak hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; kısmen reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmemek üzere 6.068,40 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "6.513,90 TL" ibaresinin "davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmemek üzere belirlenen 6.068,40 TL" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların esasa ilişkin temyiz istemlerinin reddine,
2. .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan "...TL" ibaresinin "davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmemek üzere belirlenen ...TL" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2021 tarihinde esas yönünden oy birliğiyle, vekalet ücreti yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X)- KARŞI OY :
İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretinden daha fazla bir meblağa vekâlet ücreti olarak hükmedilmesi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.