23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/2641 Karar No: 2015/4636 Karar Tarihi: 05.10.2015
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2641 Esas 2015/4636 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/2641 E. , 2015/4636 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların, ortak olarak Ayakkabı ticareti yaptıkları ve bu kapsamda işyeri işlettikleri, sanık ..."ın da anılan iş yerini temsil etme hususunda tek başına yetkili olduğu adına çek hesabı bulunduğu, sanık ..."ın, yetkisi bulunmadığı halde, sanık ..."ın ... Bankası ... Şubesi nezdinde bulunan çek hesabından, 20/11/2008 keşide tarihli, 1.130 TL bedel içeren çeki düzenledikten sonra bir ticari alışverişe istinaden aldığı mal karşılığında katılana vererek haksız menfaat temin ettiği, diğer sanık ..."ın ise bu durumdan haberdar olmasına rağmen çek bedelini ödememek amacıyla imzanın kendisine ait olmadığını öne sürdüğü, böylelikle her iki sanığın, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; Yargılama konusu olan çekin katılan tarafından ilgili bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız kaldığının tespit edilmesinin dışında tahrifat yapılarak çekin sahte oluşturulduğuna dair herhangi bir belirlemenin söz konusu olmadığı ve sanık ..."ın aşamalarda verdiği ifadelerinde; diğer sanık ... ile ortak işyeri işlettiklerini, çek hesabının diğer sanık ..."a ait olduğunu; ancak onun bilgisi dahilinde çeklerin kendisi tarafından düzenlenerek ticari faaliyetlerde kullanıldığını, birlikte yaptıkları ticaret faaliyet kapsamında bu şekilde düzenlediği bir çok çekin bulunduğunu, karşılıklarının ödendiğini, sürekli alışveriş içerisinde olduğu çevre esnafının bu durumdan haberdar olduğunu savunması ve katılan ile arasında mal alışverişine dayanan gerçek bir ticari ilişkinin bulunduğunun dosya kapsamına göre sabit olduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması, sanık ..."ın suç kastının bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi ve atılı suçların kanunda tanımlanan unsurlarının oluşup oluşmadığının tespit edilebilmesi bakımından; sanıkların ortaklık ilişkisi içerisinde ayakkabı ticareti yapıp yapmadıkları, birlikte işlettikleri işyerleri adına sanık ... tarafından daha önceki tarihlerde de bu şekilde çekler düzenlenip düzenlemediği, düzenlenen çeklerin bedellerinin ilgililerine ödenip ödenmediği hususlarının araştırılıp gerekirse ilgili bankadan sorularak net bir şekilde açıklığa kavuşturulması, dosya içerisinde bulunan kargo gönderim fişi içeriğine göre; katılandan satın alınan ayakkabıların gönderildiği adreste teslim alan kişi olarak sanık ..."ın göründüğü anlaşılmakla; katılan tarafından gönderilen ayakkabıların kim tarafından teslim alındığının belirlenmesi ve toplanan diğer bilgiler birlikte değerlendirilmesi suretiyle yapılan alışverişten ve bu kapsamda suça konu çekin keşide edilerek katılana verilmesinden sanık ..."ın bilgisinin ve rızasının bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılmasından sonra toplanan delilere göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hükümlerin kurulması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.