3. Ceza Dairesi 2018/8410 E. , 2019/8905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Verilen cezaların türüne ve miktarına göre, katılan sanık ... müdafiin duruşmalı inceleme talebinin, 5271 sayılı CMK"nin 299. maddesi ve 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesine göre reddine karar verilerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne; sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne ve sanık ... hakkında katılan ..."e karşı hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükme yönelik katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan sanık ... müdafiin yüzüne karşı verilen hükümlere yönelik, 20.03.2015 havale tarihli süre tutum dilekçesi ile "sanık müdafii" sıfatı ile sadece sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ettiği halde, 25.05.2015 havale tarihli ayrıntılı temyiz dilekçesinde "katılan sanık" sıfatı ile diğer hükümleri de aleyhe temyiz ettiği anlaşılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.04.2013 tarih ve 2012/3-1520 Esas - 2013/131 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, süre tutum dilekçesinde temyiz edildiği belirtilmeyen bir hükmün, kanuni süreden sonra verilen ayrıntılı dilekçe ile temyizin kapsamı genişletilerek temyiz edilemeyeceği anlaşılmakla, katılan vekilinin bu hükümler yönünden süresinde bulunmayan temyiz isteminin, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken, yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Katılanın yaralanmasına ilişkin Bitlis Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen adli rapor içeriğine göre, katılanın sol oksipitoparietalde 9 cm."lik, sol yanaktan sol sternokleidomastoid kasına uzanan 8 cm."lik, sol kaş lateralinden sol angulus mandibulaya uzanan 9 cm."lik nedbe nedeniyle yüzünde sabit ize neden olacak şekilde yaralandığı olayda, sanığın cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu sırada, kalemtıraş jiletini çakmağa monte ederek silah haline getirdiği cisimle, katılanın yüzünde birden fazla kesi oluşturacak şekilde yaraladığının anlaşılması karşısında, suçun işleniş biçimi, işlendiği yer, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu da dikkate alınarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de dikkate alınarak, hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
c) Sanığın, katılanı yüzünde sabit ize neden olacak şekilde yaraladığı olayda, sanık hakkında hüküm kurulurken uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nin 87/1-c maddesi yerine, TCK"nin 87/1-d maddesi olarak hatalı gösterilmesi,
d) İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken, yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
e) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 29.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.