22. Hukuk Dairesi 2012/11041 E. , 2013/1521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 02/07/2007-08/04/2011 tarihleri arasında manav şefi olarak çalıştığını, en son net ücretinin 900,00 TL olduğunu, fazla çalışma, dini ve milli bayram çalışma alacaklarının ödenmediğini, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/e maddesine göre iş sözleşmesini haklı sebeple sona erdirdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti,genel tatil ücreti ve yıllık izin ücretinin davalıdan faizleriyle birlikte tahsilini istemiş, 23.01.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırmıştır.
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin izinsiz ve mazeretsiz işe gelmemesi sebebiyle feshedildiğini, müvekkili şirkette fazla çalışma sistemi olmadığım, vardiyalı çalışma sistemi olduğunu, personelin günlük birbuçuk saat ara dinlenme ile hafta tatilini kullandığını, zorunlu fazla çalışmaların aylık ücretlerle birlikte ödendiğini, genel tatilde çalışan personele takip eden normal mesaide telafi izinleri kullandırıldığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı işçinin, davalı işyerinde "manav şefi" olarak çalışmakta iken, fazla mesai ücreti ile dini ve milli bayram çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle, iş sözleşmesini 4857 sayılı Kanun"un 24/11 maddesi (e) bendi kapsamında haklı sebebe dayanarak feshettiği, davacının kıdem tazminatını hakettiği, en son net ücretinin 900,00 TL olduğu, fazla çalışması bulunduğu, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı, yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
Fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuku yapıldığı anlaşılan imzalı ücret bordroları ile, yıllık izin formlarının alacak hesaplamalarında dikkate alınması gerekip gerekmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi
mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığı yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Ayrıca yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda, davacının 02/07/2007-08/04/2011 tarihleri arasında üç yıl dokuz ay yedi gün, manav şefi olarak çalıştığı, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediği sebebiyle iş sözleşmesini 4857 sayılı Kanun"un 24/e maddesince haklı olarak feshettiğini, davalının, iş sözleşmesinin davacının izinsiz ve mazeretsiz işe gelmemesi sebebiyle haklı olarak feshedildiğini ileri sürdüğü, bilirkişi raporunun işyeri kayıtları dosyaya gelmeden alındığı, işverenin bilirkişi raporu alındıktan sonra dosyaya sunduğu imzalı ücret bordrolarının bir kısmında fazla çalışma ile ulusal ve genel tatil ücreti tahakkuku yapıldığı, bir kısım yıllık izin formlarında ise davacının bazı yıllara ilişkin yıllık izinlerini kullandığının belirtildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, ücret bordrolarında fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuku yapılan süreler ile yıllık izin kullanıldığına dair sunulan yıllık izin formları hakkında davacının beyanı alınarak, gerektiğinde imza incelemesi ile belgelerde belirtilen tutarların banka aracılığı ile ödenip ödenmediği araştırılarak, davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra işçi yönünden 4857 sayılı Kanun"un 24/e maddesince haklı fesih şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.