Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6052 Esas 2016/1396 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6052
Karar No: 2016/1396
Karar Tarihi: 17.02.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6052 Esas 2016/1396 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Olay, aracın haciz ve yakalama kaydının bulunması nedeniyle otoparka çekilmesi ve üzerinde takılı bulunan sahte plakaların tespit edilmesiyle başlamıştır. Sanık, aracı haricen satın aldığını iddia etmiştir. Mahkeme, tanık beyanlarına itibar etmiş ve sanığı suçlu bulmuştur. Ancak yapılan incelemede sanığın savunmasının tutarlı olduğu ve tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan Anayasa Mahkemesi iptal kararı nedeniyle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri Detaylı Açıklamaları:
- Resmi belgede sahtecilik suçu: Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 204'e göre, bir kamu kurumunun resmi bir belgesini düzenleyen, değiştiren, yok sayan veya taklit eden kişi, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı: TCK'nın 53. maddesi, sanıkların savunma haklarını düzenlemektedir. Anayasa Mahkemesi, bu maddenin bazı hükümlerini iptal etmiştir. Bu nedenle, bu maddeye dayalı hükümlerin bozulması gerekir.

21. Ceza Dairesi 2015/6052 E. , 2016/1396 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- ... Cumhuriyet Başsavcılığının 17.06.2011 tarihli iddianamesi ile olay tarihinde yapılan yol kontrolünde ... tarafından kullanılmakta olan ... plakalı aracın üzerinde haciz ve yakalama kaydının bulunması nedeniyle aracın bağlanarak otoparka çekildiği, araç sahibi ile yapılan görüşme neticesi yapılan araştırmada, aracın çalıntı ve üzerinde takılı bulunan plakaların sahte olduğunun tespit edildiği, ..."in beyanında, aracı yirmi gün önce ... isimli şahıstan haricen satın aldığını, ifadesine başvurulan ..."in de aracı sanık ..."dan satın aldığını beyan ettikleri, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, mahkemece her ne kadar tanık beyanlarına itibar edilerek mahkumiyet kararı verilmiş ise de, yapılan incelemede, sanığın aşamalı savunmalarında, adı geçen kişileri tanımadığını, suça konu aracın satışı ile ilgisinin olmadığını, iddia edildiği gibi bir alım satımın olmadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmemesi, dosya kapsamından savunmasının aksini gösterir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı bir delilin bulunmaması ve tanık ..."in ilk ifadelerinde, ... tarafından düzenlenen ve sanık ..."ye verildiği iddia edilen senede ilişkin herhangi bir beyanının olmamasına rağmen, sonraki beyanlarında senedi sanıktan alıp kendisinin ..."e getirdiğini beyan etmesi, aynı çelişkinin tanık ..."in beyanlarında da görülmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu aracın sanık ... tarafından satıldığına dair taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ile tanık ... tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin belgelerin olup olmadığı yöntemince araştırıldıktan sonra toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.