19. Hukuk Dairesi 2018/833 E. , 2019/2950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmesi uyarınca murise iki adet kredi kartı tahsis edildiğini, murisin vefatı nedeniyle hesapların kat edildiğini, mirasçılara ihtarname gönderilmesine rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek itirazların iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, muris ile davacı banka arasında kredi kartı sözleşmesinin akdedildiği, davalıların murisi ..."a davacı banka tarafından sözleşme gereği kredi kartı kullandırıldığı, kredi kartının kullanımından dolayı doğan borcun ödenmediği, davacı bankanın alacak talebinde kısmen haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların Denizli 7. İcra Müdürlüğü"nün 2012/7196 sayılı takip dosyasına itirazlarının kısmen iptali ile takibe 35.243,30 TL asıl alacak, 396,63 TL kat öncesi işlemiş faiz, 19,83 TL BSMV, 37,03 TL temerrüt faizinin BSMV"si ve 740,58 TL temerrüt faizi üzerinden davalıların miras hisselerine tekabül eden alacak üzerinden devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup itirazın iptali davasına konu icra takibinin usule uygun yapılmış olması geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır. Uyuşmazlığa konu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ölü kişinin bir kısım mirasçılarına karşı yapılmış olup muris öldüğünde tereke iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan icra takibinin tüm mirasçılara karşı yapılması gerekir. Somut olayda 7 mirasçı bulunduğu, icra takibinin mirasçılardan 5 kişiye yapılmış olup tüm mirasçılar hakkında icra takibi yapılmadığından geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan dolayı davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/05/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Mirasçılara karşı dava açılması konusunu ikiye ayırarak incelemek gerekir.
(a) Tereke ile ilgili olup konusu paradan başka bir şey olan davaların bütün mirasçılara(mirasçıların hepsine) karşı açılması gerekir. Çünkü mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahiptirler ve terekeye ait bütün mal ve haklar üzerinde birlikte tasarruf edebilirler.(TMK m. 640, 702).
(b) Tereke ile ilgili olup konusu para alacağı olan davaların bütün mirasçılara (mirasçıların hepsine) karşı açılması zorunlu değildir; bir mirasçıya karşı da alacak davası açılabilir. Çünkü mirasçılar murisin borçlarından müteselsilen sorumludur (TMK m.641) ve alacaklı müteselsil borçluların birinden borcun tamamını isteyebilir (TBK m.163).
(Bakınız: Prof. Dr. Baki KURU, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, s.116-117.)
Bu itibarla yapılan takipte ve mahkeme kararında ululen bir yanlışlık bulunmamaktadır. Dairemizce davacı temyizinin incelenmesi gerekirken yazılı şekilde bozma kararı verilmesini doğru bulmadığımdan saygıdeğer çoğunluğun bozma kararına muhalifim. 07.05.2019
Başkan ...