Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6237 Esas 2016/1960 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6237
Karar No: 2016/1960
Karar Tarihi: 25.02.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6237 Esas 2016/1960 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/6237 E.  ,  2016/1960 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Yargılamanın yenilenmesi suretiyle; sanık hakkındaki ...8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2003/85 E., 2006/597 K. sayılı kararı ile 765 sayılı TCK"nın 510, 522. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin olan ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 07/07/2009 tarihli ve 2009/7372/8713 sayılı onama kararı ile kesinleşen hükmün iptali ile sanığın beraatine

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan şirketin acentesi olan sanığın, katılan adına yapmış olduğu sigorta poliçelerinden tahsil ettiği sigorta primlerini katılan hesabına aktarmayarak uhdesine geçirme şeklindeki eyleminin Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 07.07.2009 tarihli ve 2009/7372 E-2009/8713 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleşen ...8. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2006 tarihli ve 2003/85E-2006/597 K. sayılı ilamıyla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair karar verilmiş olup,
    Sanığın, yargılama aşamasında katılana suça konu prim alacaklarının teminatı olarak hazine bonoları ile çekleri verdiğini beyan ettiği ve mahkemece bu savunması yerinde görülmeyerek cezalandırma kararı tesis edildiğinden; hükmün kesinleşmesinden sonra ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2009 tarihli kararıyla sanık tarafından katılana teminat olarak verilen hazine bonoları ile çeklerin katılan tarafından tahsil edildiği gerekçesiyle sanığın katılana borcu olmadığına ilişkin kararın sanığın katılana ait primleri uhdesine geçirmediği anlamına gelmeyeceğinden ve suçun oluşmasına etki etmeyeceği ve buna göre anılan mahkeme kararının CMK"nın 331/e maddesinde düzenlenen "Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa" kapsamında yargılama aşamasından sonra ortaya çıkan yeni delil olarak değerlendirilemeyeceğinden yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.