23. Hukuk Dairesi 2019/629 E. , 2020/799 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin/işçilerinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yüklenici firmalarla yapılan sözleşme genel şartnamesinde işçi hak ve alacaklarından yüklenicilerin sorumlu olduğunun düzenlendiğini ileri sürerek 25.120,39 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekilleri ve davalı ...Ş. vekili açılan davanın yerinde olmadığını, müvekkili şirketlerin sorumluluklarının olmadığını, davalı ... Ltd. Şti. vekili de davanın zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemişler, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; davacının talebinde kısmen haklı bulunduğu, hizmet işleri genel şartnamesinin 38. Maddesinde de belirtildiği üzere yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak iş yerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamının da yüklenicinin elemanları olduğu,bunların ücretlerinin ödenmesinden doğrudan doğruya yüklenici sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
Dava , hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu
olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer"ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
Davalı ...Ş vekilinin temyizi yönünden;
Mahkemece kıdem tazminatı sorumluluğu hesaplanırken diğer yüklenicilerin iş yeri devrinin yapıldığı tarihteki ücretten sorumlu tutularak son yüklenicinin kıdem tazminatından sorumlu olduğu miktarın artırılması doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyizi yönünden;
Mahkemece davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer"ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğu gözden kaçırılarak fer"ileri içerisinde olan vekalet ücretinin alacağa dahil edilmeden davacının sorumluluğunda bırakılması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın davacı ... davalı ...Ş. yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz eden davalı ...Ş"ye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.02.2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Davacı ... bünyesinde hizmet alım sözleşmeleri yapıldığı sözleşmeler ile hizmeti üstlenen davalı firmalar ile üniversite arasından asıl ve alt işveren ilişkisi olduğundan davacının taşeron işçilerinin gerek işçi sözleşmesinden gerek se iş kanunundan doğan haklarından taşeron ile birlikte sorumlulukları sözkonusudur.
4857 Sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde iş yeri veya işyerinin bir bölümü hukukiiderinin davalılardan tahisilini talep etmiştir.
Davacıya ait Üniversite bünyesinde hizmet alım sözleşmeleri yapıldığı sözleşmeler ile hizmeti üstlenen davalı firmalar ile üniversite arasından asıl ve alt işveren ilişkisi olduğundan davacının taşeron işçilerinin gerek işçi sözleşmesinden gerek se iş kanunundan doğan haklarından taşeron ile birlikte sorumlulukları sözkonusudur.
4857 Sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde iş yeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birisine devredildiğinde devir tarihinde iş yerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
Mülga 1475 Sayılı Yasa"nın ayrık tutulup halen yürürlükte bulunan 14. maddesi gereğince "işçilerin kıdemleri hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı iş verenin bir veya değişik iş yerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İş yerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri ve işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12.07.1975 tarihinden itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12.07.1975 tarihinden evvel iş yeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinden aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur." hükmü mevcuttur.
...isimli işçinin iş akdinin fesih tarihi itibariyle son iş veren durumunda bulunan ...A.Ş"nin işverenlik süresinin başlamasından önce adı geçen işçiyi çalıştıran ve devreden durumunda bulunan diğer davalıların kıdem tazminatından sorumluluğu herbirinin işverenlik süresi ve bu sürenin sona erdiği tarihteki ücrete göre hesaplanacak kıdem tazminatı tutarı ile sınırlı olacaktır. Bilirkişi de bu şekilde hesaplama cihetine gitmiştir. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan ve ...A.Ş"nin kıdem tazminatı açısından temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Dairemizin sayın çoğunluğunun kıdem tazminatı yönünden bozulması gerektiği şeklindeki kararına muhalifim.