8. Hukuk Dairesi 2017/12059 E. , 2017/9517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 09.02.2017 gün ve 2017/694 Esas, 2017/1353 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın kaldırılması ve tahliye davasına dair kararın, Dairemizin 09/02/2017 gün ve 2017/694-2017/1353 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı eski malik ile akdedilen 28.08.2009 tanzim tarihli yazılı kira akdine dayanarak 31.07.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile ... 16.Noterliğinden gönderilen 05.12.2011 tarih ve 29195 sayılı ve ... 16.Noterliğinden gönderilen 22.11.2013 tarih ve 27523 sayılı ihtarnameler ile kira sözleşmesi 28.08.2014 tarihinde sona ermesine rağmen tahliye edilmemesi nedeniyle kiralananın tahliyesini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 05.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu şirket 12.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, kiralayanın kira süresinin bittiği tarihten itibaren 1 aylık süre içerisinde takip başlatmadığını, bu şekilde hak düşürücü sürenin geçtiğini, sözleşmenin 6.maddesi uyarınca kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin müvekkili tarafından ilk kira bedelinin ödendiği 16.09.2009 tarihi olduğunu, kira sözleşmesinin kira süresinin dolduğu 16.09.2014 tarihinde kira sözleşmesinde belirtilen usul ve süreler içinde feshedilmediğinden sözleşmenin aynı süre ve şartlarla tekrar uzatıldığını, müvekkili şirketin kiralayana herhangi bir kira borcu da bulunmadığını bildirerek takibe itiraz etmiş, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, T. Borçlar Kanunu"nun genel hükümlerine göre, kira sözleşmesindeki 5 yıllık süre dolmadan 3 ay önce kiracıya tahliye ihtarı çekilmesi halinde yeni malikin önceki malikle yapılan kira sözleşmesini feshederek kiracının tahliyesini talep
edebileceği, kira başlangıç tarihinin kira sözleşmesinin tanzim tarihi olarak esas alındığında 5 yıllık süre dolmadan 3 ay öncesinden davacı tarafından çekilmiş 3 adet tahliye ihtarı bulunduğunun görüldüğü, kira sözleşmesinin 5. maddesine eklenen kira başlangıç tarihinin ödemenin havale edildiği tarih olarak belirtilmesinin taşınmazı satın alan iyi niyetli 3. kişiyi bağlamayacağı, ödemenin ne zaman ve ne şekilde yapıldığını bilmeyen yeni malikin ihtar süresinin tespitinde hukuken korunmasız hale düşebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalının itirazının kaldırılması ile tahliyeye karar verilmiştir.
Dava, kira sözleşmesinin süresinin bitimi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 28.08.2009 tanzim tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 6. maddesi ile; kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin sözleşmenin 8/a maddesinde belirtilen kule, telcit, enerji nakil hattı ve diğer tesislerin montajının tamamlanmasından sonra ilk yıl kira bedelinin gönderildiği tarih olduğu, kira bedelini ifa yükümlülüğünün kiralanan yer üzerinde kiracı tarafından kurulacak tesislerin montajının tamamlanması ile birlikte doğacağı kararlaştırılmıştır. Davalı tarafça, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ilk kira bedelinin ödendiği 16.09.2009 tarihi olduğu, buna göre 5 yıllık kira süresinin de 16.09.2014 tarihinde dolduğu ileri sürülmüştür. Sözleşmenin 3.maddesinde, “Sözleşmenin süresi kira başlangıç tarihinden itibaren 5 yıldır. Sözleşmenin hitamından 6 ay evvel taraflardan herhangi biri akdi fesih ettiğini diğer tarafa münhasıran noter kanalıyla açık bir şekilde ihbar etmedikçe sözleşme aynı şartlar ile ve aynı süre için uzatılmış sayılacaktır. Bu sürenin hesabında fesih ihtarının karşı tarafa tebliğ edildiği tarih esas alınacaktır” düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşmenin 3.maddesi uyarınca davacı tarafça davalı kiracıya gönderilen 05.12.2011 ve 22.11.2013 tarihli ihtarnameler ile kira sözleşmesinin yenilenmeyeceği bildirilmiştir. Dairemizin 09.02.2017 gün ve 2017/694-2017/1353 sayılı ilamı ile “Davalı ilk havalenin 16/09/2009 tarihinde yapıldığını iddia etmektedir. Bu durumda kira sözleşmesinde kira başlangıç ve bitiş tarihinin açık ve net olmaması, fesih ihbar süresinin yer alması ve davalının itirazında belirttiği sebeplerle, kira süresinin sona erip ermediği hususu yargılamayı gerektirmektedir. Davanın bu nedenle, reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ise de, yukarıda anlatılanlar ışığında ve davalının da kabulüne göre takip tarihi itibariyle kira sözleşmesini sona erdiği ve kira sözleşmesini yenilenmeyeceğinin takip tarihinden önce davalı tarafa bildirildiği bu seferki incelemeden anlaşılmış olmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 09.02.2017 gün ve 2017/694 Esas-2017/1353 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 09.02.2017 gün ve 2017/694 Esas-2017/1353 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak, yerel mahkemenin 03.12.2015 tarih, 2005/1089 Esas, 2015/1396 Karar sayılı kararının ONANMASINA, 31,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile artan 34,00 TL"nin karar düzeltme isteyene iadesine 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.