5. Hukuk Dairesi 2017/30776 E. , 2017/25619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 22/03/2017 gün ve 2017/12557 Esas - 2017/8882 Karar sayılı ilama karşı davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, bir kısım davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiç birisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespit edildiği,
Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından;
Dairemizin 2017/12557 Esas, 2017/8882 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
Kısmen tarım arazisi, kısmen kapama zeytin bahçesi niteliğindeki ... Köyü 99 parsel sayılı taşınmazın zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olduğu gibi, arazide bulunan ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-)Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece 153 ada 151 parsele ilişkin olarak, 2013 yılında ... İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre taşınmaz bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti,
2-)Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 6 oranında alınmak suretiyle aza hükmedilmesi,
3-)Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağının düşünülmemesi,
4-)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti,
5-)Dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde ... Köy Tüzel Kişiliği"ne ait olduğu belirtilen ağacın mülkiyetinin davacı idareye aidiyetine karar verilmemiş olması,
6-)Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 270,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, davalılardan peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.