Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4830
Karar No: 2022/5886
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4830 Esas 2022/5886 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4830 E.  ,  2022/5886 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili; müvekkilinin, 10.04.2013–01.09.2014 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde argon kaynakçısı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, ücretin inç birimine göre belirlendiğini, her bir inç için 5,45 TL ücret ödendiğini, her ay ortalama 650 inç yaparak ortalama aylık net 3.542,50 TL ücret aldığını, yemek, servis ve ramazan aylarında erzak sosyal haklarından faydalandığını, 23.11.2013 tarihine kadar ücretinin asgari ücret kadarının, bu tarihten sonra ise 1.500,00 TL'sinin banka kanalıyla, kalanının ise elden ödendiğini, sigorta primlerinin de aynı şekilde eksik ücret üzerinden ödendiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili; davacının 23.11.2013 tarihli iş sözleşmesi ile kaynak işçisi konumunda 1.500,00 TL ücret ile çalışmaya başladığını, davacının iş sözleşmesinin 4858 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17 nci maddesine göre sonlandırıldığını, davacıya 04.08.2014 tarihinde yani fesihten 4 hafta önce fesih bildiriminin yapıldığını ancak davacının imzalamaktan imtina etmesi üzerine durumun tutanak altına alındığını, fesih için haklı sebep bulunduğundan ve ihbar öneli kullandırıldığından davacının ihbar tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, kıdem tazminatına hak kazanabilmek için ise en az 1 yıllık sürenin doldurulması gerektiğini, davacının ücrete ilişkin iddiasının da kabul edilebilir olmadığını, davacının çalışmasının 1 yılı doldurmaması sebebiyle yıllık izin hakkı da doğmadığını savunarak davanın tümden reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 04.08.2016 tarihli ve 2014/751 Esas, 2016/303 Karar sayılı kararıyla; davacının 10.04.2013 - 01.09.2014 tarihleri arasında, günlük brüt 70,38 TL ücret karşılığı, yemek, servis ve erzak yardımı sosyal haklarından faydalanarak davalı işyerinde çalıştığı ve iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine göre sonlandırıldığı belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yılık izin alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında ücretin işlem yaptığı inç başına belirlenmiş olduğunu, davacının aylık ortalama 650 inçlik işlemle her bir inç için 5,45 TL’den aylık ortalama net 3.542,50 TL ücret aldığını, davalı işverence ücretlerinin bir kısmının bankaya yatırılıp bakiye ücretin elden ödendiğini, ücretin kayıtlarda eksik gösterildiğini, eksik incelemeyle hüküm tesis edildiğinden Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihbar olunan Şirket ile davalı Şirket arasında organik bağ bulunmadığını; davacının ihbar olunan Şirket nezdindeki çalışmasının istifa ile sonlandığını, davalı Şirkette 23.11.2013 tarihinde çalışmaya başladığını; ihbar olunan nezdinde geçen çalışmasından davalı Şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını; davacının davalı Şirketteki çalışması 1 yılı doldurmadığından kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti talep hakkı bulunmadığını; iş sözleşmesinin bildirimli feshi nedeniyle ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını savunarak Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2016 tarihli ve 2016/81 Esas, 2016/81 Karar sayılı kararıyla;
    "...
    Dairemiz kabulüne göre, davacının, davalı işveren nezdinde 10/04/2013– 01/09/2014 tarihleri arasında 1 yıl 4 ay 21 gün hizmet akdiyle çalıştığı, son ay temel brüt ücretinin 3.912,46_TL, genişletilmiş brüt ücretinin 4.213,29_TL olduğu, buna göre, 14.05.2015 havale tarihli bilirkişi raporunun (C) seçeneğinin hükme esas alınmasıyla Davacının, brüt 4.766,40_TL kıdem tazminatı, brüt 3.932,40_TL ihbar tazminatı ve brüt 1.825,81_TL yıllık izin ücreti talep hakkı bulunduğu tespit edilmiş, davalı vekilinin bütün istinaf itirazlarının reddine; davacı vekilinin istinaf itirazının kabulüyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1–b.2 madde gereğince, ilk derece mahkemesi gerekçesi düzeltilerek, HMK 26. madde taleple bağlılık ilkesi gereğince, davanın kabulü ile aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir." şeklindeki gerekçeyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin ücretin tespitine yönelik istinaf başvurusunun ise kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 17.12.2020 tarihli ve 2017/19156 Esas, 2020/18985 Karar sayılı bozma ilâmıyla;
    "...
    Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince, Birleşik Metal İşçileri Sendikasından gelen yazı doğrultusunda ücretin net 2.813,40 TL, brüt 3.912,46 TL olarak kabulü ile hesaplama yapan bilirkişi raporunun “C” seçeneğine göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmıştır. Bu şekilde karar hatalıdır. Zira dosya kapsamındaki emsal ücret araştırması yetersizdir. Bölge Adliye Mahkemesince esas alınan seçenekte sendika tarafından bildirilen emsal ücret ile sonuca gidilmiştir. Oysa dosya kapsamında davacının sendikalı işçi olduğuna dair herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bilirkişi tarafından sendikanın bildirdiği emsal ücrete göre değerlendirme yapılması yerinde değildir. Emsal ücret araştırmasının doğru şekilde yapılmadığı ve yetersiz olduğu ortadadır.
    Açıklanan sebeplerle, davacının kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu'nun resmi internet sitesindeki "kazanç bilgisi sorgulama" kısmından da faydalanılabileceği göz önüne alınarak emsal ücret araştırması yapılmalı, bu araştırma sonucunda elde edilen verilerle, tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    Öte yandan kıdem ve ihbar tazminatının hesabında esas alınan giydirilmiş ücretin tesbitinde asgari geçim indiriminin bu ücrete dahil edilmesi de hatalıdır." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak
    "...
    Somut uyuşmazlıkta, davacı aylık ücretinin net 3.542,50_TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise davacının 1.500,00_TL ücretle çalıştığını, savunmuştur. Tarafların ibraz etmiş oldukları kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılarak emsal ücret araştırması yapılmıştır. Dairemizce yapılan inceleme neticesinde davalı işveren nezdinde argon kaynakçısı olarak çalışan işçinin açtığı davada davacının günlük brüt ücreti 91,84_TL olarak kabul edilmiş, kararın taraflar vekillerince temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 05.03.2020 tarih ve 2017/14460 E–2020/3749 K sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Dairemizce kesinleşmiş mahkeme kararında tespit edilen ücretin emsal kabul edilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre, tespit edilen brüt çıplak ücretin 2.755,20_TL olduğu, dosya kapsamına göre giydirilmiş brüt ücretin 2.975,70_TL olduğu, davacının talep edebileceği kıdem tazminatının brüt 4.138,80 TL, ihbar tazminatının brüt 2.777,32_TL, yıllık izin ücretinin brüt 1.285,76_TL olduğu tespit edilerek, HMK 26. madde taleple bağlılık ilkesi gereğince karar verilmiştir.
    2–HGK’nin 04.03.2021 tarih ve 2021/2–96 E–2021/205 K sayılı ilamında belirtildiği üzere; temyiz kanun yolu sonucunda verilen Yargıtay'ın bozma ilamından sonra yapılacak yargılama açısından; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin her ikisinin de artık sadece hüküm mahkemesi olduğu, her iki mahkemenin de bozma doğrultusunda yargılama yaparak bir karar vermek zorunda bırakıldıkları, kanun koyucu tarafından her iki mahkeme arasında verilen paralel kararlara karşı doğrudan temyiz yönteminin benimsenmiş olması nedenleriyle bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesinin, kanun yolu denetim mahkemesi yetkisinden söz edilemeyeceği, bu hallerde Bölge Adliye Mahkemelerinin de aynen İlk Derece Mahkemeleri gibi bir derece mahkemesi olduğu için istinaf ilamlarına karşı verilen bozma kararına uyulup uyulmayacağı hususu hakkında HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca duruşma açılarak karar verilmesinin zorunlu olduğu gözetildiğinde, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılacak olması nedeni ile yeni bir vekâlet ücretine hükmedilemeyerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan brüt ücretin hatalı olduğunu, emsal alınan davadaki ücretin çok düşük olduğunu, müvekkilinin ücretinin işlem yaptığı inç başına olduğunu ve ispatlandığını, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen ilk karar gibi karar verilmesi ve ilk verilen karara esas alınan bilirkişi raporunda "C" seçeneği esas alınarak karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ücrete yönelik yapılan tespitte müvekkili Şirkete yönelik başka bir davanın Yargıtay kararının gerekçe gösterilmesinin hukuka, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı, ... Demir ve Madeni İşler Sanatkarları Esnaf Odası tarafından emsal bildirilen ücretin daha düşük olduğunu, davacı ile emsal alınan dosya davacısının kıdemi, tecrübesi ve vasfının birebir uyup uymadığının incelenmediğini belirtmiş; davacı tarafın 10.04.2013 - 22.11.2013 tarihleri arasında 5S Teknik Bakım Ltd. Şti.'de çalışmış olduğu sürelerin müvekkili Şirkette çalışmış olduğu sürelere eklenerek kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacağına yönelik hesaplamaya gidilerek hüküm kurulmasının da hatalı olduğunu, dava dışı ihbar olunan 5S Teknik Bakım Ltd. Şti ile müvekkili Şirketin arasında organik bağ bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu tazminat ve alacaklara esas alınması gereken ücretin miktarı hususundadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.4857 sayılı Kanun’un "Ücret ve ücretin ödenmesi" kenar başlıklı 32 nci maddesi şöyledir:
    " Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
    Ücret, kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenebilir.
    Emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz.
    Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
    İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur."

    2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Ücret" kenar başlıklı 401 inci maddesi şöyledir:
    "İşveren, işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle yükümlüdür."


    3. Değerlendirme
    Somut uyuşmazlıkta, bozma kararının kapsamı ve alınan hesap raporunun denetime elverişli olması karşısında bozmaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve kararın gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

    12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi