Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4163
Karar No: 2020/5002
Karar Tarihi: 12.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/4163 Esas 2020/5002 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, bir tapu iptali ve tescil davası sonucunda yerel mahkemenin kararını incelemiş ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Davanın muvazaaya dayandığı gerekçesiyle, miras bırakanın gerçek irade ve amacının belirlenmesinin önemli olduğu vurgulanan kararda, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu hatalı bir kararın verildiği belirtilmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarının mevcut olmaması nedeniyle saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların resmi sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği açıklanmıştır. Kararda ayrıca, muvazaanın mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için gerçekte yapmak istediği işlemi gizleyen bir eylem olduğu ve bu tür uyuşmazlıkların çözümünde gerçek irade ve amacın doğru şekilde belirlenmesinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 ve Borçlar Kan
1. Hukuk Dairesi         2018/4163 E.  ,  2020/5002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı payları oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ..."nun 33274 ada 2 parsel sayılı taşınmazını 28.12.2009 tarihinde yeğeni olan davalı ..."e, ...ın da 11.10.2010 tarihinde mirasbırakanın gelini olan diğer davalı ..."ya satış göstermek suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., dayısının dava konusu taşınmazı ihtiyacı nedeniyle satmak istediğini, çocukları parası olmadığından satın alamayınca kendisinin yatırım amaçlı, bedeli karşılığında 8.000,00 TL"ye satın aldığını, satış bedelinin yalnızca 5.000,00 TL"sini ödeyebildiğini, kalan miktarı ödeyemeyince, dayısının da taşınmazı çocuklarına vermek istediğini söylemesi üzerine, mirasbırakanın oğlu olan ..."ın eşi davalı ..."ya sattığını, satış bedelinin 5.000,00 TL"sini kendisinin aldığını, kalan 10.000,00 TL"yi ise ..."ın babasına verdiğini belirterek, davalı ...; altınlarını satarak eline geçen para ve eşinin işten çıkarılması nedeniyle tazminat olarak aldığı para ile dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... vekili tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1937 doğumlu mirasbırakan ..."nun 12.07.2013 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak dava dışı eşi ...; davacı çocukları ....,...,..., ...ve ...ile dava dışı çocukları ... ve ..."ın kaldıkları, davalı ..."nın mirasbırakanın dava dışı oğlu .."ın eşi, diğer davalı ..."in ise mirasbırakanın yeğeni olduğu, mirasbırakan İsmail"in çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazını 28.12.2009 tarihinde davalı ..."a, ..."ın ise 11.10.2010 tarihinde davalı ..."ya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; yukarıdaki ilkeler gereğince mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca; davalı ..."nın dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığı savunmasında bulunduğu anlaşılmakla, davalının savunması üzerinde durulmak suretiyle öncelikle davalı ..."nın eşi ..."ın emekliliği veya işten çıkarılması söz konusu ise hangi tarihte olduğunun tespit edilmesi, mirasbırakanın başka taşınmazları olup olmadığı belirlenerek kastının diğer mirasçılardan mal kaçırmak olup olmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi