Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/109 Esas 2019/2093 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/109
Karar No: 2019/2093
Karar Tarihi: 28.02.2019

Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/109 Esas 2019/2093 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2010 yılında sahte fatura kullanmaktan mahkum oldu. Sanık müdafiinin temyiz talebi üzerine yapılan incelemede, vergi inceleme raporu getirtilmesi ve dava açılıp açılmadığının araştırılması istendi. Ayrıca, faturaları düzenleyen şirketlerin yetkililerinin tanık olarak dinlenerek faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığı belirlendi. Ancak, yazılı şekilde hüküm kurulduğu için karar bozuldu. Sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği dikkate alınmadığı ve 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edildiği belirtildi.
Kanun maddeleri:
- Vergi Usul Kanunu
- CMK'nin 48. maddesi
- TCK'nın 43. maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2019/109 E.  ,  2019/2093 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelemesi:
    1- Suça konu olan faturaları düzenleyen şirketler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporunun ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
    2- Aynı şirketler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    3- Faturaları düzenleyen şirketlerin yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiklerinin sorulması,
    4- Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
    a) Faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanan mükellefe ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
    b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ile kullanan şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    5- Kabule göre ise;
    a) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyizi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.