Esas No: 2022/864
Karar No: 2022/1593
Karar Tarihi: 22.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/864 Esas 2022/1593 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2022/864 ( G E R İ Ç E V İ R M E )
KARAR NO : 2022/1593
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2019/595 E 2019/1058 K
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, Dairece verilen kararın temyiz incelemesi sonucu bozulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373.maddesi uyarınca, incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/367 E. 2008/191 sayılı kararına karşı, temyiz harcı adli yardım talebinin kapsamında değerlendirilmediğinden kendisinin de yeterli imkanı olmadığı için temyiz yoluna başvuramadığını ve temyiz hakkını kaybettiğini, bu karar sebebiyle AİHM’ne başvuru yaptığını, başvurusunun dostane çözüm kararıyla sonuçlandığını, AİHM kararında adil yargılanma hakkının ihlalinin tespit edildiğini, devletin kendisine karar kapsamında tazminat ödediğini, ilgili AİHM kararı gereği yargılamanın yenilenmesi şartları oluştuğundan bahisle yargılamanın yenilenmesini, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilgili kararının kaldırılmasını, dava boyunca ödenecek harçlar için adli yardımdan yararlanmayı talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
Yerel Mahkemece, ilgili AİHM kararında davacının temyiz harcını yatıramaması sebebiyle temyiz hakkının elinden alındığından bahisle dostane çözüm yolu ile hüküm tesis edildiğini, kararın davanın esasına dair ihlal kararı niteliği teşkil etmediğini, yargılamanın yenilenmesi sebebinin var olduğu kabul edilse bile 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve bu sefer de HMK m.379/1-a gereği davanın reddedilmesi gerekeceği kanaatiyle HMK m. 379/1-a, c ye dayanarak davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF KARARI
Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairece karar; Mahkemece her ne kadar yargılamanın yenilenmesi yoluna süresinde başvurulmadığından bahisle talebin bu nedenle reddine karar verilmiş ise de yapılan bu tespitin doğru olmadığı, şöyle ki AİHM kararının (.../Türkiye-...) 22.02.2019 tarihinde verildiği ve 20.06.2019 tarihinde İngilizce yazılarak bildirildiğinin karardan açıkça anlaşıldığı, eldeki davanın ise 10.10.2019 tarihinde açıldığı, kararın kesinleştiğine dair ise dosyada bilgi bulunmadığı, bu durumda AYM’nin 2014/2831 B.NO, 12/01/2017 Tarihli kararında da belirtildiği gibi gerekçeli kararın tebliğ edildiğine dair bir evrakın bulunmamasının davacı aleyhine yorumlanmaması ve yapılacak yorumun davacıyı yargılamanın iadesi yoluna başvurmasını imkansız hale getirmemesi gerektiğinden kanuni süresinin içinde yapıldığının kabulü gerektiği; karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesinin de yargılamanın iadesi sebebi olduğu, davacı lehine Mahkemece 24.07.2008 tarihli adli yardım talebinin kabul edildiği, davacı tarafça bu karara ilişkin temyiz talebinin Yargıtay 19.HD.nin 2008/10399 E., 2009/2923 K. ve 09.04.2009 T. sayılı kararı ile reddedildiği, adli yardım kararının temyiz başvuru harçlarını da kapsadığının kabulü AİHM’nin belirtilen kararı ile artık kaçınılmaz hale geldiği belirtilerek yargılamanın iadesi sebebinin kabulü ile temyiz incelemesi için dosyanın Yargıtaya gönderilmesine karar verilmiştir.
BOZMA İLAMI
İstinaf kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/3249 E, 2022/1462 K sayılı kararı ile; davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin reddine; Bölge Adliye Mahkemesince de kabul edildiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 374/1-i bendi uyarınca karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi hali de yargılamanın iadesi sebepleri arasında sayıldığı, bu halde yargılamanın iadesini talep etme süresi, 6100 sayılı HMK’nın 377/1-e bendinde, 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olarak düzenlendiği, bu haller için belirtilen bu 3 aylık sürenin, hükmün kesinleşmesinden itibaren en geç 10 yıl içinde kullanılması gerektiği, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.05.2008 tarihli asıl kararı ve 24.09.2008 tarihli müteferrik kararın kesinleştiği 22.06.2009 tarihinden yargılamanın iadesi davasının açıldığı 10.10.2019 tarihine kadar 6100 sayılı HMK’nın 377/1-e bendinde düzenlenen 10 yıllık sürenin geçtiği, bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince yargılamanın iadesi davasının süresinde açıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
BOZMA SONRASI DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Her ne kadar bozma ilamında belirtildiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 377/1-e bendinde, 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olarak düzenlendiği, bu haller için belirtilen bu 3 aylık sürenin, hükmün kesinleşmesinden itibaren en geç 10 yıl içinde kullanılması gerektiğinden karar tarihi itibariyle bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de bozma kararı sonrası Anayasa Mahkemesinin 21.06.2022 Tarih, 2022/7 Esas, 2022/79Karar sayılı olan ve 01.07.2022 tarihi Resmi Gazetede yayımlanan kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 377.maddesinin 1 numaralı fıkrasının bentlerini bağlayan hükmünün "...her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır." bölümünün Anayasanın 36.maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edilmiştir.
Bu yeni durum nedeniyle bozma ilamının kapsamı da gözetildiğinde yargılamanın iadesi koşulu ve 6100 sayılı HMK’nın 377/1-e bendinde, 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç aylık sürede yapıldığı benimsenerek, eldeki davanın derdest olması nedeniyle Anayasa Mahkemesi Kararı somut olayda da uygulanacak olup, 10 yıllık genel süre artık uygulanamayacaktır.
Yine bozma ilamının 2.bendi gözetilerek AİHM kararına konu Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24.09.2008 tarih ve 2007/367 esas, 2008/191 müteferrik sayılı kararı yönünden yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilerek, müteferrik kararın kaldırılmasına ve temyiz incelemesi yönünden gereği yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/595Esas, 2019/1058Karar sayılı ve 12/12/2019 tarihli kararının HMK'nun 356/2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-a)Davanın HMK’nın 375/1-i ve 379/1-c maddesi gereğince KABULÜNE,
Buna göre Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.09.2008 T, 2007/367E, 2008/191 müteferrik sayılı kararının kaldırılarak, 2007/367 E.,2008/191 K. ve 29.05.2008 T. sayılı kararına ilişkin olarak ... tarafından yapılan temyiz başvurusu yönünden gereği yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK'nin 356.maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 22/11/2022 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır