1. Hukuk Dairesi 2019/2007 E. , 2020/5000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 330 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında Maksutzade Sebuh adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın aslının davacı vakfa ait olduğunu ancak muvazaa ve nam-ı müstear tarıkıyla bu şekilde yazıldığını, tapu kayıt malikinin gaip olması nedeniyle İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiğini, taşınmazın 1936 Beyannamesinde mevcut olduğunu, bugüne kadar adlarına tescil edilmediğini ileri sürerek, kayyımlık kararının kaldırılması ile taşınmazın davacı vakıf adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreden sözedilerek davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "... yöntemine uygun bir tespit tutanağı düzenlendiğinden söz edilemeyeceği için olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinin uygulama yeri bulamayacağı kuşkusuzdur. Davada ileri sürülen iddianın içeriğine göre, yanlar arasındaki uyuşmazlık, Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulmuş bulunan Cemaat Vakfının dava konusu taşınmazı edinip edinemeyeceği noktasında toplanmaktadır...Hâl böyle olunca, yeni yasal düzenlenmeler çerçevesinde toplanan ve toplanacak taraf delillerinin değerlendirilmesi hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddedilmesi doğru değildir."" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili ve davalı Kayyım vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, kayyımlık kararının kaldırılması ve tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, dava konusu taşınmazda tapu kaydının iptaline yönelik hüküm kurulmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde sadece tescile yönelik karar verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, bahsedilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; mahkeme kararının 1. bendinin birinci paragrafının son cümlesinde yazan KALDIRILMASINA kelimesinden sonra gelmek üzere ""taşınmazdaki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile"" cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın davalı ... Müdürlüğüne geri verilmesine, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.