Esas No: 2022/4938
Karar No: 2022/6013
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4938 Esas 2022/6013 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/4938 E. , 2022/6013 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02.12.2021
NUMARASI : 2021/484-2021/559
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığa 03.03.2017 tarihli ve 2017/51 sayılı yazı ile çoğunluk tespit başvurusunda bulunduklarını, davalı Bakanlığın 14.03.2017 tarihli ve 21078 sayılı cevabi yazısı ile “İşletmede 03.03.2017 başvuru tarihi itibariyle 298 işçinin çalıştığı, 141 işçinin sendikanız üyesi olduğu, bu sonuca göre yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağlamadığınız tespit edilmiştir.” denilmek suretiyle yetki taleplerine olumsuz yanıt verildiğini, yetki başvurusunu olumsuz etkilemek amacıyla başvurudan önce 23, 24 ve 25 Şubat 2017 tarihlerinde üyeleri olan işçilerden 26'sının iş sözleşmesinin feshedildiğini, söz konusu işçilerin ... 1. İş Mahkemesinde ve ... 2. İş Mahkemesinde işe iade davası açtıklarını, davaların derdest olduğunu, yine davalı Şirketin yetki başvurusunu etkilemek için 26 Şubat 2017 tarihinde 40 işçiyi işe aldığını, 40’ın üzerinde işçinin fiilen işverenlikte çalışmalarının söz konusu olmayıp sadece Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kaydı ile davalı işverenlikte çalışır pozisyonda görülmekte olduklarını, davalı Şirket aleyhine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 118 inci maddesine aykırı davrandıkları iddiasıyla şikayette bulunduklarını ve dava dilekçesinde belirttiği diğer sebepleri ileri sürerek davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 14.03.2017 tarihli ve 21078 sayılı olumsuz yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ASD Laminat A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Şirket merkezinin ve imal edilen ürünlerin satış ve pazarlama yerinin İstanbul Bakırköy'de olduğunu, işbu davaya konu ...'deki işyerinin laminant malzeme imalatlarının yapıldığı bir işyeri olduğunu, bunların dışında Ankara'da ve yine ...'de imal edilen ürünlerin satış ve pazarlamasının yapıldığını, ...'de yapılan işlerin 06 No.lu “ağaç ve kağıt” işkoluna girdiğini, İstanbul ve Ankara'daki işyerlerinin ise 10 No.lu “ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkoluna girdiğini, ...'deki imalat işyerinin asıl iş, İstanbul ve Ankara'daki işyerlerinin yardımcı iş olduğunu, tüm işyerlerinin işletme değil tek bir işyeri olarak değerlendirilmesi ve %40 değil yarıdan fazla çoğunluk aranması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi uyarınca yapılan yetki tespit başvurularının, aynı Kanun’un 41 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Bakanlığa gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile işverenler tarafından SGK'ya yapılan işçi bildirimlerinin birlikte değerlendirilmesiyle sonuçlandırıldığını, aynı Kanun’un 42 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içerisinde SGK'ya yapılmayanların yetkili işçi sendikasının tespitine dikkate alınmayacağını, davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki tespit başvuru tarihi olan 03.03.2017 tarihinde davalı Şirkette 298 işçi çalıştığını, 141 işçinin adı geçen Sendikanın üyesi olduğunu, bu nedenle taraflara olumsuz yetki tespiti kararı gönderildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirketin yetki tespitine konu “ağaç ve kağıt” işkolunda faaliyet gösteren ... işyerinde 03.03.2017 tarihli yetki tespit tarihinde 281 işçinin çalıştığı, bunlardan 161'inin davacı Sendika üyesi olduğu ve kayıt oranının %57,29 olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ASD Laminat A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin ve tespitlerin doğru olmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre olması gereken uzmanlıklarının bulunmadığını, raporun keşif yapılarak hazırlanması gerektiğini, eksik inceleme sonucu hazırlanarak yasaya aykırı olarak hukuki nitelendirme ve değerlendirme yapıldığını, Mahkemece yapılması gereken hukuki değerlendirmenin bilirkişi heyetinden raporla talep edildiğini, rapor düzenleyen heyetin uyuşmazlık konusunda ehil kişiler olmadıklarını, bu hususun yasaya açıkça aykırı olduğunu, sundukları delillerin ve belgelerin yeterince dikkate alınmadığını, incelenmediğini, hükmün eksik inceleme ve araştırma sonucu yasaya aykırı verildiğini, tespit tarihi itibarıyla davalı işverenin ... Fabrikasında 264 kişi, İstanbul Merkez Biriminde 74 kişi ve Ankara Şubesinde 6 kişi olmak üzere yetki tespiti başvuru tarihi olan 03.03.2017 tarihinde çalışan toplam işçi sayısının 344 kişi olup davalı Bakanlığın olumsuz yetki tespiti kararında işyeri mevcudunun 298 kişi, sendika üye sayısının 141 kişi olarak belirlemiş olmasının da doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde; Bakanlık tarafından yapılan olumsuz yetki tespiti işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, mevzuat hükümleri gereğince başvuru tarihi olan 03.03.2017 tarihinde söz konusu işyerinde 298 işçinin çalıştığını, 141 işçinin Ağaç İş Sendikasına üye olduğunu ve sendikaya üye olan işçilerin salt çoğunluğu oluşturmaması nedeniyle olumsuz yetki tespitinde bulunulduğunu, bu işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu, buna aykırı Mahkeme kararının doğru olmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“...davalı işverenin ... ilindeki iş yerinin "ağaç ve kağıt" iş kolunda, Ankara'da ki iş yerinin "ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar" iş kolunda, İstanbul'daki iş yerinin ise merkez niteliğinde olduğu, bu iş yerlerinin yetki tespiti istenen ...'deki iş yeriyle aynı iş kolunda bulunmadıkları, bu nedenle her iki iş yerindeki çalışan işçi sayılarının yetki tespiti tarihinde tespit yapılan ... ilindeki iş yerinde çalışan işçi sayısı tespitinde dikkate alınamayacağı, bu iş yerlerinin tek bir iş yeri olarak kabul edilemeyecekleri, Mahkemece çalışan sayısının tespitinde ve çoğunluğun sağlanmasında ... ilindeki iş yerindeki çalışanların sayılarına göre tespit yapılmış olmasının yerinde olduğu, ayrıca genel merkez dışındaki iş yerlerinin İstanbul'daki genel merkez tarafından yönetilmesi veya tek bir konsolide gelir tablosu olmasından yola çıkılarak genel merkez dışındaki tüm iş yerlerinin merkeze bağlı yer olarak değerlendirilemeyeceği, bu kriterden yola çıkılarak hepsinin tek bir iş yeri olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanunu 34. Maddesi ile, toplu iş sözleşmesinin sadece aynı iş kolundaki iş yerlerini kapsayacağı belirtildiğinden Yargıtay 9. H.D. nin 11/04/2018 tarihli 2018/3889 Esas 2018/8383 Karar sayılı emsal nitelikteki ilamı da dikkate alınarak davalı şirketin yetki tespitine konu Ağaç ve Kağıt iş kolunda faaliyet gösteren ... iş yerinde 03/03/2017 tarihli yetki tespit tarihinde 281 işçinin çalıştığı, 161 inin davacı sendika üyesi olduğu, kayıt oranının %57.29 olduğu anlaşılmış olmakla, davacı sendikanın yetki tespit talebi tarihi itibariyle davalı işverene ait ...'deki iş yerinde yetkili sendika olma hususunda yasada aranan çoğunluğu ve şartları sağlamış olduğu görülmekle, Mahkemece bu duruma aykırı olarak, davalı bakanlık tarafından yapılan olumsuz yetki tespitinin iptali ile davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetli olup ...” gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ASD Laminat A.Ş. vekili ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili, istinaf başvuru dilekçelerinde belirttikleri gerekçelerle kararı temyiz etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında olumsuz yetki tespitinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
5. Yine aynı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi ise şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
3. Değerlendirme
1.İnceleme konusu davada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 03.03.2017 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait (1020064) sicil numaralı ... işyerinde toplam 298 işçi çalıştığı ve 141 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davacı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağlayamadığına dair 14.03.2017 tarihli ve 21078 sayılı olumsuz yetki tespit kararı verilmiştir.
2. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulunun 12.04.2017 tarihli raporu ile de tespit edildiği üzere, fiilen işverene ait İstanbul işyerinde çalışan 39 işçinin yetki başvuru tarihinden kısa süre önce olmak üzere 26.02.2017 tarihinde yetki tespitine konu ... işyerine sigorta girişlerinin yapılarak kayden aktarıldıkları, bu işçilerin ... işyerinde çalışmadıkları ve fiilen İstanbul’da çalıştıkları, sendikanın yetki almasını engellemek amacıyla dürüstlük kurallarına aykırı olarak söz konusu işlemin gerçekleştirildiği anlaşıldığından, belirtilen 39 işçinin yetki tespitinde dikkate alınamayacağı açıktır.
3. Yetki başvuru tarihinden önce iş sözleşmesi feshedilmiş olsa da açılan dava neticesinde hakkında verilen işe iade kararı kesinleşen ve işe başlayan sendika üyesi 23 işçinin de yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, davacı Sendikanın yetki başvuru tarihi itibarıyla toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisi için gereken yarıdan fazla çoğunluğu sağladığı tartışmasızdır.
4. Diğer taraftan, ayrıntıları Dairemizin 26.11.2020 tarihli ve 2020/7861 Esas, 2020/17017 Karar sayılı ilâmında açıklandığı üzere başvuru tarihi itibarıyla yetki tespitine konu işyerinden farklı işkolunda yer alan bir işyerinin dikkate alınması gerektiğine dair itiraz, itiraz konusu işyeri bakımından işkolu itirazı niteliğindedir ve bu itiraz mevcut yetki uyuşmazlığında ileri sürülemez. Somut olayda da itiraz konusu İstanbul ve Ankara işyerlerinin tespit konusu işyerinin dâhil olduğu işkolundan farklı bir işkolunda yer alması sebebiyle söz konusu işyerlerinin yetki tespitinde dikkate alınması mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi isabetlidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.