Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4917
Karar No: 2022/5984
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4917 Esas 2022/5984 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4917 E.  ,  2022/5984 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Kuruma bağlı açık kömür işletmesinde çalıştığını, yapılan işin şirketin asıl işleri arasında yer alan kömür üretim faaliyeti olduğunu, yapılan ihalenin ucuz işçi teminine yönelik olduğunu ve muvazaalı olduğunu, davacının baştan beri davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini ve bir kısım işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı asıl işverenliğin işçisi olduğunun ve kanundan doğan tediye alacağı hakkından yararlandırılması gerektiğinin tespiti ile ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, yüklenicinin asıl işveren olduğu işyerinde çalıştığını, davacı ile Kurum arasında herhangi bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, Kurumun ihale makamı olması sebebiyle sorumluluğu bulunmadığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, davacının ilave tediye alacağı talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2020/1033 Esas, 2021/414 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunduklarını, husumet itirazlarının olduğunu, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı olduğunu, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu ve Mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli ve 2021/1959 Esas, 2021/1947 Karar sayılı kararıyla; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/11711 Esas, 2021/16013 Karar sayılı ilâmı ile; "... davacı davalı işyerinde tamirci olarak çalışmaktadır. Dosya içerisinde mevcut hizmet alım sözleşmelerinden ihale konusu işin "GLİ Müdürlüğü açık ocaklarda çalıştırılmakta olan Komatsu 630 ES, 85D Wabco, 75/B Wabco(Treyler) kamyonlar, çeşitli marka ve kapasitedeki hidrolik eksavatörler, yükleyiciler, grayderler, delik makineleri, buldozerler, sondaj makineleri, vinçler, yol silindirleri, traktörler, kaynak makineleri, forkliftler, sabit jeneratörlerin Dizel motorları, seyyar aydınlatma jenaratörleri ile anfo kamyonları, hafif vasıta araçları ve kamyonların; 12 ay süreyle çeşitli unvanlardaki toplam 99 personel ve şoförüyle birlikte 2 adet yağlama kamyonu, 2 adet 4x4 pikap, 1 adet kamyonet ve 2 adet 4x2 pikap ile teknik şartnamede belirtilen tamir, bakım işlerinin yaptırılması işi” olduğu anlaşılmaktadır.
    Söz konusu periyodik bakım ve onarım ihalesinde tamirci olarak çalışan davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun şekilde çalıştırıldığı, alt işverene verilen işin doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan bir iş olmayıp yardımcı iş kapsamında olduğu, davalı kurum ile diğer dava dışı şirketler arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen davacı tanıkları; davacının tamirci olarak çalıştığını, aynı işi yapan kadrolu işçilerin de olduğunu, arıza üzerine durumun makine sicil birimine bildirildiğini, makine sicil biriminin ise, yüklenici firmanın teknik personeline arızayı ilettiğini, iletilen arızanın yüklenici firma işçileri tarafından giderildiğini beyan etmişlerdir.
    Davalı Kurum tarafından ihbar olunan dava dışı şirketlere verilen iş yardımcı iş niteliğindedir. Yardımcı işin bir kısmının alt işverene verilmesi mümkündür. Başka bir anlatımla, hizmet alımı yapılan yardımcı işte hem asıl işverenin hemde alt işveren işçisinin çalışması asıl işveren-alt işveren ilişkinin geçerliliğine halel getirmez. Bu itibarla davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının davalı Kurumun işçisi olduğuna ilişkin tespit yerinde değildir. Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince davacının işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi olduğunun tespiti talebinin ve ilave tediye alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine, karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; alt işverene verilen iş asıl iş olup yardımcı iş olarak kabul edilemeyeceği, davalının alt işverenlik yoluyla muvazaalı işçi temin ettiği, işverenlik ilişkisinin geçersizliğinin kesinleştiği ve davanın reddinin hatalı olduğu iddiasıyla temyiz isteminde bulunmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı ile alt işverenleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile ilave tediye alacağı istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki ... ” olarak tanımlanmış; aynı maddenin yedinci fıkrasında “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren - alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.” kuralına yer verilmiştir.

    2. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanması veya daha önce asıl işveren tarafından o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulması gibi muvazaa kriterlerinin bulunmaması icap eder. Aksi hâlde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.

    3. İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (6098 sayılı Kanun) düzenlenmiş olup tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi kanıtlanabilen adi kanuni karineler olduğu kabul edilmelidir.

    4. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 inci maddesi "Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı Kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanunu'nun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanunu'nun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır." hükmünü içermektedir.

    3. Değerlendirme
    Davalı Kurum tarafından ihbar olunan dava dışı şirketlere verilen iş yardımcı iş niteliğindedir. Yardımcı işin bir kısmının alt işverene verilmesi mümkündür. Başka bir anlatımla, hizmet alımı yapılan yardımcı işte hem asıl işverenin hemde alt işveren işçisinin çalışması asıl işveren-alt işveren ilişkinin geçerliliğine halel getirmez. Bu itibarla davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının tespiti yerindedir.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi