Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2434
Karar No: 2014/4174
Karar Tarihi: 17.02.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/2434 Esas 2014/4174 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/2434 E.  ,  2014/4174 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/12/2013
    NUMARASI : 2013/162-2013/1004

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Elif Güney tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinde; kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap namına tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirinin gösterilen adreste bulunmaması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğü"nün 28. maddesinin birinci fıkrasında; “Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir” hükmüne yer verilmiştir.
    Bu durumda, Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması, komşuya haber verilmesi ve tebliğ evrakının zabıtaya veya muhtara bırakılması işlemlerine geçilebilecektir.
    Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesinde ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir""düzenlemesi yer almaktadır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3.maddesiyle eklenen 10/2.maddesine göre ise; "" Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.""Aynı yasanın Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanunun 5.maddesiyle eklenen 21/2.maddesinde de ; "" Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.""hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, borçlu adına çıkarılan satış ilanı tebligatının üzerine ""MERNİS ADRESİDİR"" ibaresi yazılmak suretiyle tebliğe çıkarıldığı ve ""05.11.2011 tarihinde tebligat üzerinde yazılı adrese gidilmiş olup muhatap tebligat üzerindeki adresten ayrılmış olduğundan merciinin isteği üzerine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince Havzan Mahalle muhtarı ...imzasına tebliğ ve teslim edildi. 2 no"lu ihbar kapısına yapıştırıldı"" kaydı ile tebliğ edildiği görülmekte olup;tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapıldığı ;ancak, tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Tüzüğün 28. maddesinin uygulanmadığı anlaşılmaktadır.Tüzüğün anılan maddesine göre; muhatabın adreste neden bulunmadığı ilgili kişilerden (komşu, kapıcı, yönetici vs.) sorulup araştırılmalı, beyan sahibinin açık kimliği tespit edilip imzası alınmalı, imzadan imtina etmesi durumunda bu hususa da tebligat parçasında yer verilmeli,muhatabın tevziat saatinden sonra adrese döndüğünün belirlenmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp belgelenmesi halinde 21. maddeye göre tebligat yapılmalıdır. Öyleyse; tebliğ evrakında, değinilen ilkenin tam aksine, borçlunun ""adresten ayrıldığı"" açıklanmasına rağmen Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebligat yapılması yasaya uygun değildir.
    Diğer taraftan, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapılacak tebligatlarda; kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak normal tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa; bir başka deyişle; çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Bu durum karşısında, Tebligat Kanunu"nun 10/2.maddesi gözardı edilerek borçluya önceden yukarıda belirtilen koşullarda tebligat yapılmadan ve dolayısıyla yasal şartları oluşmadan doğrudan TK."nun 21/2. maddesine göre çıkarılan tebligatın da usulüne uygun olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    İİK."nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği taraflara tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Öte yandan, İİK"nun 134/7. maddesinde ise; satış ilanının tebliğ edilmemesi halinde şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı düzenlenmiştir.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup; bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.
    O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet kabul edilerek borçlu F.. B.."un kayden maliki olduğu 14675 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 7 no"lu bağımsız bölüme ilişkin yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
    Kabule göre de; mahkemece, borçluya yapılan satış ilanı tebligatının usulüne uygun olduğu kabul edildiğine göre; ihalenin feshi isteminin süre aşımı nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerekmekte olup; şikayetin esastan reddedilmesi ve İİK."nun 134/2. maddesine göre; ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi