22. Hukuk Dairesi 2019/1537 E. , 2019/11548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin bir takım haklarının verilmemesi nedeniyle davalı şirketteki işinden ayrıldığını; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce ; yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Bozma kararına uyan mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2– Usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay inançları ile kabul edilmiş bir usul hukuku ana ilkesidir ve kamu düzeni ile de ilgilidir.
Gerçekten 04.02.1959 tarih ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere; Yargıtay’ca bir kararın bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması halinde, bozulan kararın bozma sebeplerinin kapsamı dışında kalmış cihetlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir usul hükmüdür. Ve yine, o konuda bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemenin uymuş olması, taraflardan birisi lehine usulü bir kazanılmış hak meydana getirir ki, bu hakkı ne mahkeme ne de Yargıtay zarara uğratabilir.
Bu itibarla usulü kazanılmış hak müessesesi; mahkemeye hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma sebeplerinin kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleştiğinden, bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.
Eş deyişle kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak teşkil eder.
Somut olayda bozma öncesi kararda faize hükmedilmediği halde, bozmadan sonraki kararda dava ve ıslah tarihinden itibaren alacakların faiziyle birlikte hüküm altına alınması hatalıdır. Bozma kararında bu husus bozma nedeni yapılmayarak kesinleşmekle davalı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır. Mahkemece yanlış değerlendirme ile hüküm tesis edilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirse de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç: Temyize konu olan kararın hüküm kısmında yer alan birinci fıkradaki ;
"" A- Davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin kısmen kabulü ile brüt 7.437.06 TL fazla çalışma ücreti alacağı ile bu alacağın 100,00 TL lik kısmı bakımın dava tarihi olan 11/01/2011 tarihinden itibaren; kalan bakiye 7.337,06 TL lik kısmı bakımın ıslah tarihi olan 02/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B- Davacının hafta tatili çalışma ücreti alacağı talebinin kabulü ile brüt 1.714,20 TL hafta tatili çalışma ücreti alacağı ile bu alacağın 100,00 TL lik kısmı bakımın dava tarihi olan 01/11/2011 tarihinden itibaren; kalan bakiye 1.614,20 TL lik kısmı bakımın ıslah tarihi olan 02/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C- Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı talebinin kısmen kabulü ile brüt 877.22 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı ile bu alacağın 100 TL lik kısmı bakımın dava tarihi olan 01/11/2011 tarihinden itibaren; kalan bakiye 777,22 TL lik kısmı bakımın ıslah tarihi olan 02/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” şeklindeki bentlerin hükümden çıkartılarak yerine "" A- Davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin kısmen kabulü ile brüt 7.437.06 TL fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B- Davacının hafta tatili çalışma ücreti alacağı talebinin kabulü ile brüt 1.714,20 TL hafta tatili çalışma ücreti alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C- Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı talebinin kısmen kabulü ile brüt 877.22 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, "" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, kararın bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 23.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.