Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2971 Esas 2015/4629 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2971
Karar No: 2015/4629
Karar Tarihi: 05.10.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2971 Esas 2015/4629 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir şirkette satış elemanı olarak çalışmakta ve müşterilerden para tahsil etme yetkisine sahipken, ürünleri şirket adına satmak ve tahsil ettiği paraları şirkete iade etmesi gerektiği halde uhdesinde tutarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlemiştir. Sanığın farklı tarihlerde ve birden fazla kez bu suçu işlediği tespit edilmiş, ancak zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle eksik ceza verilmiştir. Temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi nedeniyle hüküm bozulmuş ve sanık 5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi gereğince 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerekmese de yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi hükmün bozulmasına neden olmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 43/1, 155/2, 62 ve 52/2.
23. Ceza Dairesi         2015/2971 E.  ,  2015/4629 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın yetkilisi olduğu şirkette satış elemanı olarak çalışan ve ürün satışı yapılan müşterilerden para tahsil etmeye yetkisi bulunan sanığın, anılan şirketin bir kısım ürünlerini satmasına rağmen şirket adına tahsil ettiği paraları şirket kasasına teslim etmeyip, uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; katılana ait şirkette satış elemanı olarak çalışan sanığın, ürünleri adı geçen şirket nam ve hesabına satmak ve tahsil ettiği paraları da katılan şirkete iade etmesi gerekirken, hizmet ilişkisinin gereklerine aykırı hareket ederek tahsil ettiği paraları şirkete iade etmeyip uhdesinde bulundurması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, farklı tarihlerde ve birden fazla kez katılan şirket adına tahsil ettiği paraları uhdesinde bulundurduğunun sabit olduğu dikkate alınarak; sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal etmek suretiyle ve değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında ceza verilirken zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak ;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan "" 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52/2 maddeleri gereğince sonuç olarak verilen 25 gün adli para cezası karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL "den olmak üzere 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ifadelerinin yerine ""5237 sayılı TCK"nın 155/2 maddesi gereğince 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 62.maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanunun 52/2 maddeleri gereğince, verilen 4 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20.00 TL "den olmak üzere sonuç olarak 80.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına"" ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.