Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4735
Karar No: 2017/1443
Karar Tarihi: 15.05.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4735 Esas 2017/1443 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ile davacı arasında kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmıştır. Sözleşmeye göre arsalar üzerinde toplam 18 adet daire inşa edileceği ve bu dairelerin 7 adetinin anahtar teslimi şeklinde arsa sahibine teslim edileceği belirtilmektedir. Sözleşmeye göre müvekkil adına tescil edilmesi gereken A Blok 6 numaralı bağımsız bölüm müvekkiline verilmemiştir ve davacı bu bağımsız bölümün tapuda müvekkili adına iptal ve tescilini, mümkün olmazsa bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı bu talebi dava etmiştir ve mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak davalı tarafından davacı şirketin borcu nedeniyle dava konusu bağımsız bölümün satıldığı iddia edilmiş fakat buna dair belge ibraz edilmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşme gereği davacıya düşen bağımsız bölümün satış bedelinin davacının icra dosya borcunu kapatıp arta kalan bedel olduğu takdirde kabul edileceği ancak kalan bedel olmaması halinde davanın reddedileceği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Borçlar Kanunu (BK) madde 107, Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 16.
23. Hukuk Dairesi         2016/4735 E.  ,  2017/1443 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, işbu sözleşmeye göre arsalar üzerinde toplam 18 adet daire inşa edileceğini, bunlardan 7 adet dairenin anahtar teslimi şeklinde arsa sahibine teslim edileceğini, sözleşmeye göre müvekkili adına tescil edilmesi gereken A Blok 6 numaralı bağımsız bölümün müvekkiline verilmediğini ileri sürerek, A blok 6 no"lu bağımsız bölümün tapuda müvekkili adına iptal ve tescilini, mümkün olmazsa bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının müvekkilinden borçlarını ödeme ve işlerini yoluna koyma vaadiyle sözleşme bitiminden evvel yüklenici sıfatı ile davacıya ait olacak gayrimenkullerden birisi üzerine ipotek koydurulmasını talep ettiğini, müvekkilinin de kendisinin zarar göreceği endişesi ile davacının bu talebini yerine getirdiğini, A Blok 6 no"lu bağımsız bölüme davacının şirketi tarafından ipotek koydurulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı şirketin borcu nedeniyle dava konusu bağımsız bölümün satıldığı iddia edilmiş ise de, buna dair herhangi bir belgeyi dosyaya ibraz etmediği, iddiasını ispat açısından yemin teklif edildiği, verilen kesin süre içerisinde davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının edimini yerine getirmediği, davacıya temlik edilmesi gereken dairenin verilmediği gerekçesiyle, davacının tapu iptal tescil talebinin reddine, taşınmaz bedeline ilişkin talebinin kabulü ile, 120.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya incelendiğinde, davaya konu bağımsız bölüme davacının borcu nedeniyle ipotek konulduğu ve sonrasında bu borçtan dolayı satıldığı sabit olup, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacıya düşen bağımsız bölümün satış bedelinin, davacının icra dosya borcunu kapatıp arta kalan bedel olduğu takdirde, bu miktar için davanın kabulüne karar verilmesi, satış bedelinden kalan olmaması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi