9. Hukuk Dairesi 2015/31430 E. , 2019/3510 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 2010 yılı 7. ayında davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 2013 yılı Ocak ayında iş akdi haksız yere fesih edildiğini, davalı işyerinde hafriyat ve nakliye işi yapılmakta olduğunu, davacının tır şoförü olarak çalıştığını, davacının ücretinin net 1800 TL olduğunu, davacının davalı işyerinde 2010 yılında 1500 TL ücret ile çalışmaya başladığını, 1,5 yıl hiç zam yapılmadığını, sonrasında net 1800 TL ücret ödendiğini, ancak işveren 3-4 ay bu şekilde ödeme yaptıktan sonra tekrar maaşlarını 1500 TL olarak düşürdüğünü, davacının bu durumu kabul etmeyip itiraz edince, davalı işverenin davacıyı işten çıkardığını, davacının çalıştığı son ay ücreti ile yıllık izin ücretlerini almak istediğinde kendisine istifa dilekçesi dahil birkaç dilekçe imzalattırılarak ücreti ve yıllık izin ücretinin ödendiğini, davacı işten çıkarıldığı halde kıdem ve ihbar tazminatı haklarından mahrum bırakılmak için işçinin ekonomik zayıflığı kullanalarak ücretlerinin ödenmesi karşılığı okumaya dahi fırsat bırakılmadan bir kısım evrakların imzalattırıldığını, davacı tır şoförü olap sabah saat 06;00 da işbaşı yapıp sevkiyat durumuna göre akşam saat 20;00-21;00 e kadar aralıksız çalıştığını, iki haftada bir gün tatil yaptığını, milli bayramların tamamında çalışma olduğunu, bu çalışmaların karşılığı olarak da herhangi bir ödeme yapılmadığını, haksız olarak davacının iş akdine son verildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işyerinde ilk kez 17/06/2011 tarihinde çalışmaya başladığını, 24/10/2011 tarihinde işyerinden kendi isteği ile istifa ederek ayrıldığını, davacının bir hafta sonra yani 02/11/2011 tarihinde tekrar çalışmaya başladığını, bu çalışmasının da kendi isteği ile işten ayrıldığı 31/01/2013 tarihine kadar sürdüğünü, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin yersiz olduğunu, 2010 yılı 7. ayında işe girmesinin söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin faaliyetine de 2011 yılı Mart ayında başladığını, davacının asgari ücret ile çalıştığını, fazla çalışma yapmasının söz konusu olmadığını, ayrıca resmi tatillerde de çalışmadığını, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, hafta tatillerinde de çalışmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, dava dilekçesinde davalı işyerinde sabah 06:00"da işe başlayıp saat 20:00-21:00"e kadar çalıştığını ancak yaptığı fazla mesailerin ödenmediğini iddia ederek fazla mesai alacağı talebinde bulunmuş, davalı davacının fazla mesai ücreti alacağı olmadığını savunmuştur. Davacının iddiasını ispat bakımından dinlettiği tanıklardan Z. Tutar, yaz ayları için işe başlama saatini 08:00, bırakma saatini ise 19:00-20:00 saatleri olarak, kış ayları için ise yine işe başlama saatini 08:00, bırakma saatini ise 18:00 olarak açıklamıştır. Davalı tanığı M. Doğan, işe başlama saatini 08:30, bırakma saatini ise 17:00-18:00 olarak açıklamıştır. Müşterek tanık S.Yavuzer ise sabah 07:00"de işe başladıklarını bırakma saatinin ise 19:00-20:00 saatleri arasında olduğunu açıklamıştır. Görüldüğü üzere iddia ve tanık beyanlarından hiçbirisi mesainin başlama ve bitiş saatleri bakımından birbiri ile uyum içerisinde değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının yaz aylarında 07:00-19:00, kış aylarında ise 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştığının kabulü yerinde olacaktır. Buna göre ara dinlenmeler de düşüldüğünde davacı yaz ayları için haftalık 15 saat, kış aylarında ise haftalık 9 saat fazla mesai yapmaktadır. Davacının fazla mesai ücret alacağı talebi buna göre hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, davalı işyerinde mesainin kaçta başlayıp kaçta bittiğine ve davacının davalı işyerinde haftalık kaç saat fazla mesai yaptığının kabul edildiğine dair veri içermeyen, yaz- kış dönemi ayrımı yapılmayan ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibarla fazla mesai alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
3- Davacı, dava dilekçesi ile hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağı için ayrıştırma yapmaksızın 100 TL talep etmiş, ayrıştırma yapılmadığı için mahkemece davacının dava dilekçesi ile hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacak talepleri bakımından 50"şer TL istediği kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Bu şekilde uygulama yerinde olmakla birlikte davacının hafta tatili ücretine ilişkin talebini ıslah etmediği halde bu talep bakımından ıslah varmış gibi hüküm kurulması hatalıdır. Diğer taraftan bilirkişi hükme esas alınmayan kök raporunda ulusal bayram genel tatil alacağını 704,59 TL olarak açıklamış olup davacı vekili ıslah yaparken bu miktar üzerinden ıslah yapmıştır. Bilirkişi ise hükme esas alınan raporunda ulusal bayram genel tatil ücreti alacağını 621,78 TL olarak hesaplamıştır. Sonuç olarak davacının ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı 621,78 TL olarak hüküm altına alınıp talep 704,59 TL olduğundan bakiyesi için ret hükmü kurulması gerekirken bu alacağın 50 TL olarak hüküm altına alınması ve ret miktarının gösterilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.