Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9353
Karar No: 2017/2526
Karar Tarihi: 29.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9353 Esas 2017/2526 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir menfi tespit davasında, davacı müvekkili tarafından hatır senedi olarak verilen senedin davalı tarafından icra takibine konu edildiği ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ve senedin iptali talebiyle dava açıldığı belirtilir. Davalının ise aldığı mal için borcun bir kısmını ödediği, kalan borç için dava konusu senedi verdiğini savunarak davanın reddedilmesi ve %40 tazminata hükmedilmesi isteğinde bulunduğu kaydedilir. Mahkemece, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine ve davacı aleyhine %20 tazminata karar verildiği, bu kararın Dairece bozulduğu ve davanın asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilmediği için hükmün bozulduğu belirtilir. Sonuçta, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilirken, davacı yararına BOZULMASINA hükmedilir. Kararda, menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağını geç almış bulunmaktan dolayı zarara uğramış olması gerektiği kanun maddesiyle açıklanırken, kambiyo senetleri hakkında yönetmelik içeren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun görev ilişkisine dair maddesi de detaylı bir şekilde aktarılmaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2016/9353 E.  ,  2017/2526 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının usule ilişkin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili tarafından maddi sıkıntı içinde olan davalıya hatır senedi olarak verilen senedin davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, söz konusu senedin 2011 yılında verilmiş olmasına rağmen sonradan 2010 tarihli olarak doldurulduğunu, bu şekilde fazladan faiz işletme yoluna gidildiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının kendisinden 9.763,00 TL"lik mal aldığını, borcunun bir kısmını ödediğini, kalan 6.000,00 TL borcu için dava konusu senedi verdiğini savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine ve davacı aleyhine % 20 tazminata karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2014/10122 E., 2014/15023 K. sayılı ve 13.10.2014 tarihli bozma ilamında " Kambiyo senetleri 6102 sayılı TTK."da düzenlenmiş olduğundan bu senetlerden kaynaklanan uyuşmazlık aynı Kanunun 4. maddesi kapsamında ticari dava niteliğindedir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK."nın değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olup davanın her safhasında mahkemece resen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece somut olayda davanın asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." denilmek suretiyle hüküm bozulmuştur.
    Görevli mahkemece, yapılan yargılama sonunda davacının davaya konu senedin hatır senedi olduğu iddasını kesin delillerle ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- İİK"nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde, aynı Yasanın 72/4 maddesi uyarınca alacaklı lehine tazminata hükmedilebilmesi için, alacaklının mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle alacağını geç almış bulunmaktan dolayı zarara uğramış olması gerekir. Somut olayda ise mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı teminat yatırılarak infaz edilmediği halde, davalı lehine tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi