11. Hukuk Dairesi 2018/3703 E. , 2019/5095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/04/2018 tarih ve 2017/346-2017/599 sayılı tavzih talebinin reddine dair ek kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin üyesi olduğu Banka Mağdurları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Ali Avni Balkener ve diğer firmalar arasında 09.02.2001 tarihli protokolün imzalandığını, davalı Üçem Taah. Yatırım Konsersiyumu A.Ş"nin Yurtbank A.Ş. Merkez Şubesi"ndeki 4.850.000 USD"nin alacaklılara temlik edildiğini, itfaya ilişkin taahhütün yerine getirilmediğini ileri sürerek, 4.693.564,11 USD asıl alacak ve 8.260.673,54 USD işlemiş faizin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan 27.01.2012 tarihli dilekçesi ile protokol yanında off-shore zedeler hakkında haksız ve hukuka aykırı eylemlerin gerçekleşmesi nedeniyle ıslah talepleri doğrultusunda taleplerinin kabul edilmesini istemiş, 11.07.2013 tarihli dilekçesi ile alacaklarına temerrüt tarihinden itibaren avans faizi uygulanması talebinde bulunmuştur.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı TMSF hakkındaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında daha önce verilmiş olan hüküm Yargıtayca onanmak suretiyle kesinleştiğinden bu davalılar hakkında yeni bir hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacılar vekili, mahkemece bozmadan önce verilmiş olan 26.05.2014 tarih, 2011/320 Esas- 2014/142 Karar sayılı ilama karşı tavzih talebinde bulunmuş, mahkemece verilen ek kararla, HMK’nın 305/2. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, genişletilmeyeceği ve değiştirilmeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Bu kez tavzih talebinin reddine dair ek kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tavzih talebinin reddine dair ek karara karşı ileri sürdüğü tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan tavzih talebinin reddine dair ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.