14. Hukuk Dairesi 2019/453 E. , 2019/7822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/10/2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/03/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 23.11.2006 tarihinde satın almak suretiyle iktisap ettiği 278 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, dava dışı ..."nın 12.05.2006 tarihli tarımsal kredi genel sözleşmesindeki borcuna teminat olmak üzere davalı banka lehine konulmuş ipotek bulunduğunu, dava dışı kredi borçlusunun davalı bankaya olan tüm borcunu 07.04.2008 tarihinde ödemesine rağmen davalı bankanın taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadığı gibi dava dışı ..."nın 07.04.2008 tarihinde kullandığı başka bir tarımsal kredi genel sözleşmesinden ve 28.09.2009 tarihli tarımsal kredi ikraz sözleşmesinden kaynaklanan borcunun ödenmemesini gerekçe göstererek Kırıkhan İcra Müdürlüğünün 2014/80 Esas sayılı takip dosyası üzerinden 07.02.2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, önceki malikin başkaca kredi sözleşmelerine bağlı olarak bankaya borçlu bulunmasının yeni maliki bağlamayacağı gibi tapu kaydına göre bu borçlar sebebiyle ayrıca ipotek tesis edilmemiş olduğunu ileri sürerek taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine 180.000,00TL bedelli ve fekki banka tarafından bildirilinceye kadar geçerli olmak üzere birinci dereceden ipotek tesis edilmiş olduğunu, ipoteğin dava dışı kredi borçlusunun kullandığı başkaca kredi borçlarını da kapsadığı, davacının ipoteğin kaldırılması için bankaya müracaatının bulunmadığı gibi birinci satış (31.10.2014) tarihine kadar da takibe karşı koymadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava dışı kredi borçlusu ..."nın 12.05.2006 tarihli krediden kaynaklanan tüm borcunu ödediği ve taşınmaz el değiştirdikten sonra önceki malike ait başkaca kredilerden kaynaklanan sözleşmeler nedeniyle taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 278 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 12.05.2016 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine ve özellikle uyuşmazlığa konu ipoteğin, davalı banka ile aralarında yapmış oldukları 12.05.2006 tarihli tarımsal kredi genel sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredinin teminatı olarak verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddi gerekmiştir.
2) Somut olayda, her ne kadar davacının iddiasına değer verilerek, dava konusu 278 parsel sayılı taşınmazın önceki maliki dava dışı ... "nın davalı bankadan çektiği kredi nedeniyle taşınmaz üzerine davalı banka lehine konulan 12.05.2006 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, dosya kapsamından dava dışı kredi borçlusu ..."nın 12.05.2006 tarihli tarımsal kredi genel sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı anlaşılamadığı gibi davalı banka tarafından da borcun ödendiği iddiası kabul edilmemektedir.
Bu durumda mahkemece, banka kayıt ve delillerinin mahallinde bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla incelenerek, 12.05.2006 tarihli tarımsal kredi genel sözleşmesinden kaynaklanan borca ilişkin ödenen para miktarı, akdi ve temerrüt faizleri ile kredi borçlusu ..."nın herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında denetime elverişli şekilde düzenlenecek bilirkişi raporu alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.