17. Hukuk Dairesi 2016/12442 E. , 2019/5544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı sürücü ..."ın sevk ve idaresindeki ... plakalı motorsiklet ile sürücü ..."nun sevk ve idaresindeki ... plakalı kamyonetin karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralandığını, tedavi masrafları olduğunu, motorunun hasarlandığını belirterek 11.750,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, 5.885,41 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL"sinin olay tarihi olan 24/05/2010 tarihinden, 4.885,41 TL"sinin ıslah tarihi olan 30/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının tedavi masrafları ve motosiklet hasarına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Önce aynı mahkeme de 2012/247 esas sayılı dosya ile dava konusu olayla ilgili olarak güvence hesabının ödemiş olduğu meblağa yönelik olarak ... ve ..."na rücu davası açıldığı, 03/12/2012 tarihinde 2012/578 esas ile eldeki tazminat davasının açıldığı, 2012/247 esas sayılı dosya yargılaması devam ederken 09/04/2014 tarihinde 2012/578 esas sayılı dosyanın 2012/247 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiği ancak daha sonra tefrik kararı verilerek elde ki dosyasının 2014/661 esas numarası aldığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 140/5 gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir.
Somut olayda, davacının 2012/578 esas sayılı dosya üzerinden yargılama devam ederken delil dilekçesinde motor hasarına ilişkin 2 adet fatura deliline dayandığı ancak dosyaya sunmadığı, tefrikten sonra elde ki dosya da 30/09/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile birlikte 01/02/2011 tarihli 5.616,04 TL ve 01/02/2011 tarihli 2.590,69 TL"lik iki fatura sunduğu görülmüştür. Mahkemece; davacı tarafından sunulan iki faturayı değerlendirerek bir karar verilmesi gerekirken, 2012/578 esas sayılı dosyaya sunulan delil dilekçesinde fatura deliline dayanılmasına rağmen ibrazı için yasal süre verilmeden süresinde sunulmadığı ve davalının muvafakati bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
3-Davacı kaza tarihinde 29 yaşında olup dava dilekçesine eklenen beden eğitimi öğretmenliği mezuniyet belgesine göre beden Eğitimi Öğretmenliği mezunudur. Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davacının atama beklediği işsiz olduğu kabul edilerek asgari ücret üzerinden maluliyet tazminatı hesaplaması yapılmış, davacı tarafça hesap raporuna süresi içerisinde itiraz edilmiştir. Davacının üniversite mezunu olması halinde, asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede
atanabileceği emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması; kaldı ki mahkemece yapılan sosyol ve ekonomik durum araştırmasında davacının atama beklediği süre içerisinde tekstil işi ile uğraştığı, atölye sahibi olduğu, aylık 3.000,00 TL gelirinin olduğu tespit edilmiş olması karşısında, tekstil atölyesi sahibi ise vergi mükellefi olarak çalışmasının gerekeceği gözetilmek suretiyle, davacının kaza tarihinden önce bağlı olarak çalıştığı işyerinden, SGK"dan en son gelirine ilişkin belgelerin ya da bağımsız olarak çalışması söz konusuysa, ilgili vergi dairesinden kazancına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgeler ve iş sahibi ise şahsi katkısı da değerlendirilerek tazminat hesabına esas gelirinin belirlenmesi, bu tespitlerden sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek tazminat hesabının yapılması için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.