8. Ceza Dairesi 2018/687 E. , 2019/10981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde, mağdurun kullandığı cep telefonunun ... nolu telefondan aranması üzerine arayan ve kimliği tespit edilemeyen şahsın mağdura Garanti Bankası genel sağlık sigortasının iptal edilmesi nedeniyle kalan bakiyenin iadesine ilişkin telefon görüşmesi yaptığı, iade için mağdura ait kredi kartı bilgilerini vermesi gerektiğini belirtmesi üzerine mağdurun Garanti Bankasına ait ... kart numaralı kredi kartı bilgilerini bu şahısla paylaştığı, bir müddet sonra hesabını kontrol ettiğinde hesabından sanığın sahibi olduğu şirketin hesabına 950 TL tutarından paranın havale edildiği ve bu paranın çekilmiş olduğu somut olayda, katılanın Garanti Bankası"ndan verilme kredi kartı ile ilgili istenen tüm bilgileri kendisini arayan şahsa rızası ile vermesi ve paranın da 3D güvenlikli şifreli doğrulama sistemi ile sanığın hesabına havale edildiğinin Vakıfbank AŞ"nin 18.07.2014 ve 25.07.2014 havale tarihli yazılarına göre mağdurun aldatılması söz konusu olmayıp her ne suretle ele geçirdiği kredi kartı bilgilerini kullanarak para çekimi yapmak suretiyle TCK.nın 245/1. maddesinde yer alan banka ve kredi kartının kötüye kulanılması suçunu işlediği anlaşılmakla Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştrak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümde etkin pişmanlık nedeniyle TCK.nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılırken, etkin pişmanlığın soruşturma aşamasında gerçekleştiği kabul edildiğinden, TCK.nın 168/1. maddesi uyarınca aynı maddenin 2.fıkrasındaki indirim oranı nazara alınarak 1/2 oranından fazla oranda indirim yapılması gerekirken 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, sanığın CMUK.nın 326/son gereği kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,19.09.2019 gününde 1 nolu bozma yönünden oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Sanığın yetkilisi olduğu firmanın kullanmış olduğu ... nolu telefondan mağdurun kullanmış olduğu cep telefonunun arandığı, mağdurun daha önceden Garanti Bankası tarafından yaptırmış olduğu sağlık sigortasının iptali üzerine geriye kalan bakiyenin iadesi işlemlerinin gerçekleştirileceği söylenerek mağdurdan kredi kartı bilgilerinin istendiği, mağdurun da bankada kart bilgilerinin olduğunu beyan ettiği, bunun üzerine sanığın kart bilgilerini bankadan alamadığını, mağdurun onay vermesi sonrasında iade işleminin gerçekleşeceğini belirttiği, bu görüşmeyi müteakip sanığın mağdura ait şahsi bilgilerinden olan ev adresi ve telefon numarasını doğru doğru bir şekilde söyleyerek mağdur üzerinden güven tesis ettiği, mağdurun bunun üzerine sanığın bu beyanlarına güvenerek kredi kartı bilgilerini sanığa verdiği ve akabinde mağdurun Garanti Bankasında bulunan hesabından 979 TL paranın mail order yoluyla sanığın yetkilisi olduğu şirketin hesabına aktarıldığı anlaşılmıştır.
Sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 158/1-f maddesine, hem de aynı Kanun"un 245/1. maddesine girdiğinin kabulü gerekir.
Olayımızda sanık mağdurun kredi kartı bilgilerini almak için bir takım yalanlar söylemiş mağdurun bunlara inanmaması üzerine, bu defa da mağdurun ev adresini ve ev telefonunu v.s. diğer bilgilerini de söylemesi üzerine mağdur üzerinde güven duygusu uyandırmak suretiyle kredi kartı bilgilerini almıştır. Mağdur kredi kartı bilgilerini bu yanıltılmanın etkisi altında rızasıyla sanığa teslim etmiştir. Olayımızda aldatma temeline dayanan bir suç söz konusudur. Sanık bu suçu bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle gerçekleştirdiğinden sanık hakkında TCK.nın 158/1-f maddesi gereğince cezalandırılması gerekir.
İkinci olarak sanık kredi kartı bilgilerini dolandırıcılık suretiyle almış ve mağdurun kredi kartı hesabından 950 TL parayı kendi şirket hesabına aktarmıştır. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 3-e maddesinde fiziki varlığı bulunmayan kredi kartı numarasının da kredi kartı olarak tanımlandığı cihetle sanığın kredi kartı bilgilerini kullanmak suretiyle TCK.nın 245/1. maddesindeki unsurları gösterilen suçu işlediğinin, netice itibariyle sanığın suça konu eylemi ile TCK.nın 158/1-f ve 245/1. maddesinden ayrı ayrı cezalandırılması gerekir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2012/11-1439, 2014/104 esas ve karar sayılı kararı da benzer niteliktedir.
Bu gerekçeyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum. 19.09.2019