1. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1559 Karar No: 2018/3347 Karar Tarihi: 10.07.2018
Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2018/1559 Esas 2018/3347 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir kasten öldürme davasında sanıkların duruşmasını ele almaktadır. Sanıklardan biri suçu işlemiş ve 15 yıl hapis cezasına çarptırılmışken, diğerleri beraat etmiştir. Ancak, sanıkların avukatları arasında bir menfaat çatışması bulunduğu ve ortak bir avukatın bulunması gerektiği belirtilmiştir. Bu durum, CMK’nun 152. maddesine aykırıdır ve bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, TCK’nun 81/1, 29, 62/1, 53/1, 63. maddelerinin sanık hakkında verilen hapis cezasına dayanılarak belirlendiği ifade edilmiştir. Ayrıca, CMK’nun 291, 295. ve devamı maddelerinde belirtilen sürelere uymayan sanık müdafinin temyiz istemi reddedilmiştir.
CMK"nun 291, 295. ve devamı maddelerinde belirtilen sürelere uymayan sanık ... müdafiinin, 21.02.2017 tarihinde süre tutum talebinde bulunarak temyiz iradesini açıklamasına karşın kendisine gerekçeli kararın tebliğ tarihi olan 01.03.2017 tarihinden itibaren yasal süresinden sonra 10.03.2017 tarihinde temyiz nedenlerini belirttiği gerekçeli temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz isteminin, CMK"nun 298. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir. Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere, aynı eylemlerin failleri olarak yargılanan sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanıklar yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden, somut olayda aralarında yakın akrabalık ilişkisi ve menfaat çatışması bulunduğu belirlenen, sanıklar ... ve ..."in ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafii tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1. ve 5271 sayılı CMK’nun 152. maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/07/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.