
Esas No: 2021/30851
Karar No: 2022/5416
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/30851 Esas 2022/5416 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmiş, ancak itiraz reddedilmiştir. Yapılan başvuru sonrası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu kararın kanun yararına bozulması istemiş ve bu istem kabul edilmiştir. CMK'nın 160/1-2, 170/2 ve 172/1-3. maddeleri de kararda açıklanarak, soruşturma aşamasında toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması gerektiği, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verilmemesi gerektiği vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
KARAR
Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen ... tarihli ve ... soruşturma ... sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hâkimliğinin ... tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, ... gün ve ... sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki tarafından kayda alınan ve sosyal medyada paylaşılan videonun haber konusu olması üzerine, ... linkli ... kullanıcısı tarafından bahse konu habere atıfta bulunularak ''puşt video çekiyor çeken kişi nazımiye eski kaymakamı koruması olmak üzere 3 polis 1 imam kadınlar hakkında ileri geri konuşuyorlar "Türkiyenin en çirkin kadınları ... dır erkeklere benziyorlar" deyip kıt beynini sildigimin yılan tiplisi dalga geçtiğini sanıyor dersim sayfası da paylaşmış "KINIYORUM" diyerek neyini kiniyorsun bu izzetül ırziyetini sildiklerimin" şeklinde sözlerle şüphelinin müştekiye hakaret ettiği yönündeki şikâyet üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, "... sitesinde paylaşımı yapılan video görüntüsünde birden fazla kişinin bulunduğu, şüpheliler tarafından sarf edildiği iddia edilen ifadelerin duraksanmayacak şekilde müşteki ...'ın şahsına yönelik olduğunun anlaşılamadığı gibi bu yönde somut bir delil bulunmadığı, dolayısıyla matufiyet şartının gerçekleşmediği, bu itibarla şüphelilerin üzerine atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
Söz konusu videoyu kayda alan kişinin müşteki ...olduğunun şikâyet dilekçesinde belirtildiği, hakaret içerdiği iddia edilen ... paylaşımının ise "puşt video çekiyor çeken kişi ... eski kaymakamı koruması" şeklinde doğrudan videoyu kayda alan kişiye yönelik ifadelerde bulunduğu nazara alındığında, matufiyet şartının gerçekleştiği cihetle, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespiti durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden soruşturmanın genişletilmesi kararı yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir..” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
TCK'nın 125/1. maddesi: “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmünü;
Aynı Kanun'un 126. maddesi ise: “Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.” hükmünü içermektedir.
CMK'nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına
almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.'' 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak deliller bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK'nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK'nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
CMK’nın 172/3. maddesinde ise; “Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.” denilmek suretiyle etkin soruşturma yapılması zorunluluğu vurgulanmıştır
İncelenen dosyada; Söz konusu videoyu kayda alan ve Nazimiye eski kaymakamının koruması olan müşteki hakkında yapılan paylaşımda “puşt video çekiyor çeken kişi nazimiye eski kaymakamı koruması” şeklinde ifadelerin bulunması karşısında, matufiyet unsurunun gerçekleştiği anlaşıldığından, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelilerin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmalarının alınması, suçun kim tarafından işlendiğinin tespit edilememesi halinde soruşturma evrakı daimi araştırmaya alınarak araştırmaya devam edilmesi, gerektiği halde, etkin soruşturma yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve bu karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ... Sulh Ceza Hakimliğinin ...tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
3- Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.